‘Sa’di Şirazi’nin “Bostan” adlı eseri’ olarak etiketlenmiş yazılar

Mescid-i Cin (Mekke)

Sa’di Şirâzi (r.a.) nın “Bostan” adlı kitabından kısa bölümler- 11

Sa’di Şirâzi (r.a.) buyurdu ki;

-“Hak teâlâ’nın lütuf ve ihsan buyurduğu bahta ve rızka kanâat etmeyen kimse, Rabbini bilmemiş ve O’na itâat etmemiş olur. Ey bir yerde durmayan, sebat etmeyen, rızık için didinip duran, koşan kişi!Sakin ol, yuvarlanan taş üzerinde taş bitmez.”

-“Ey akıllı kimse! İster iyi, ister kötü olsun, kimsenin arkasında konuşma. Çünkü hakkında konuştuğun kişi “gerçekten” kötü ise, onu kendine düşman etmiş olursun, İyi ise, çok kötü bir iş yapmış olursun..”

-“Biri sana gelip de, filan adam kötüdür derse, iyi bil ki, o kendi kusurunu söylemiş olur.”

Birisi şu ibretli sözü söyledi;

-“Gıybet edecek olursam, anamdan başkasının gıybetini etmem. Zira böylece sevaplarım anama yazılmış olur!”

-“Ey İyi insan! Bir insanın iki şeyi dostlarına haramdır. Birisi; onun malını haksız yere alarak yemek, diğeri; arkasından  iyi olmayan şekilde konuşmaktır. Biri senin yanında başkasının aleyhinde konuşuyorsa, zanetme ki başkasının yanında seni medheder. Benim nazarımda bu dünyada en akıllı insan, kendisiyle “meşgül” olup, başkasından “gafil” olandır.”

-“Düşmandan laf getiren, insana düşmandan daha büyük  düşmandır. Ey laf taşıyıcı! Düşmanım bile yüzüne karşı kötü şey söylemiyor. Sen ondan daha büyük düşman olmazsan, onun arkamdan söylediğini, gelip de yüzüme karşı söyler misin? Söz taşıyan, eski düşmanlıkları yeniler, kinleri tâzeler. En yumuşak insanları bile çileden çıkarır. Uyuyan fitneyi uyandıran kimseden en kısa zamanda kaç! Kavga iki kişinin arasında yanan bir ateşe benzer. Söz taşıyıcı ise, o ateşin sönmemesi için odun taşıyan  “oduncu” gibidir.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar;

(Sa’di Şirâzi (r.a.) nın “Bostan” adlı kitabından alınmıştır)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri sa’d-i Şirâzi (Radiyallah-u anhu) nın hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin  Verilen ni’metlere karşı şükür edip tefekkür eden ve onların hikmetlerinden ibret alan kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Cennet-ül Mualle (Mekke-i Mükerreme)

Sa’di Şirâzi (r.a.) nın “Bostan” adlı kitabından kısa bölümler- 12

-“Ey insanoğlu! Adının unutulmamasını istersen, çocuğuna ilim, hüner, ma’rifet öğret ve onu akıllı fikirli yetiştir. Böyle yaparsan, arkanda seni rahmetle anan bir kişi bırakmış olursun.”

“-Ey yüzünde nûr kalmamaış kişi! Kalbini temiz tut. Kararmış ayna iyi göstermez. Yarın, azâba müstehak olmamanın yolunu ara. Başkalarının ayıplarını arama. Başkalarının ayıbını araştırmakla meşgül olan, kendi ayıplarını göremez.”

“Dil”

-“Şükretmek içindir. Rabbini bilen, dilini gıybet için kullanmaz.

“Kulak”

-“Kur’an-i kerim ve nasihat dinlemek içindir. Batıl ve boş sözler dinlemek için değildir.

“İkigöz”

-“Allah-u Teâlâ’nın kudret ve san’atını görmek içindir. Eşin dostun ayıbını görmek için değildir.”

-“Cenab-ı Hak kulunu yoktan var etti. Eline “cömertlik”, başına da “secde kabiliyeti” verdi. Aksi takdirde, ne el “cömertlik”, ne baş “secde” ederdi.

-“Dil ve kulak, kalbın anahtarıdır. Dil söylemeseydi, gönüllerin esrarı gizli kalırdı. Kulak iyi bilgileri duymasaydı, insan nasıl bilgi sahibi olurdu.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar;

(Sa’di Şirâzi (r.a.) nın “Bostan” adlı kitabından alınmıştır)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri sa’d-i Şirâzi (Radiyallah-u anhu) nın hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin  Verilen ni’metlere karşı şükür edip tefekkür eden ve onların hikmetlerinden ibret alan kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Cennet-ül Mualle (Mmekke)

Sa’di Şirâzı (r.a.) nın “Bostan” adlı kitabından kısa bölümler- 13

-“Yavrum! Gençlikte, nefsin arzuları insanı kapladığı gibi, ilim öğrenilecek, ibadet yapılacak “en kârlı” zaman da gençliktir. Gençlikte şehvetin asabiyetin kapladığı anlarda, dinin bir emrini yerine getirmek, ihtiyarlıkta yapılan aynı ibadetten çok üstün ve kıymetli olur.”

-“Oğlum! Günah yükünün altına girme. Zira o ağırdır ve kaldıramazsın. İyilerin tuttukları yolda yürü git. Dileyen bu bahtiyarlığı bulur. Sen alçak şeytanın kuyruğuna yapışmışsın. İyilere ne vakit erişebileceğini bilmem. Resul-i Ekrem (Sallallahu alayhi ve selem), ancak onun yolundan gidenlere şefâat edecektir.”

-“Ey fakir! Sen hak yolunda “oyun çocuğu” sayılırsın. Büyüklerin eteğini bırakma. Mayası bozuk kimselerle düşüp kalkarsan, izzet ve vekarını kayıbedersin. O halde büyüklerin eteğine yapış. Talabeler, çocuktan daha acizdirler. Hocaları ise muhkem duvar gibidir. Yeni yürüyen çocuk, duvara tutunarak yürür. Sen de yeni yürüyen çocuk gibi âlimlerin muhkem duvarına tutunarak yürü.”

-“Ey insanoğlu! Bugün günahlarından korkar isen, yarın kıyamette bir şeyden korkmazsın”

-“Yâ rabbi! Bize kereminle nazar kıl. Biz kullarından ancak hatâ sâdır olur. Yâ İlahi! Senin rızanla beslendik. Senin ihsan ve lütuflarına alıştık. Yâ Rabbi! Bizi bu dünyada “aziz” kıldın. Öbü dünyada da “aziz” kılmanı senden umarız. “Aziz” eden sensin, “zelil” eden de sensin. Senin “aziz” kıldığın kimse horluk görmez. Yâ İlahi! İzzetin hakkı için beni “zelil” etme ve günahlarımdan dolayı beni utandırma. Başıma benim gibisini musalat etme. Ukûbet çekeceksem, senin elinle olsun. Dünyada en kötü şey, bir insanın kendisi gibi birisinden cefâ çekmesidir.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar;

(Sa’di Şirâzı (r.a.) nın “Bostan” adlı kitabından alınmıştır)

(1-Nefahat-ül-üns; sahife 681)
(2-Bostan ve gülistan.)
(3-Tam ilmihal Seadet-i Ebediye; sahife- 106-887-1060)
(4-Rehber ansiklopedisi Cilt; 15- Sahife; 17)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri ni’metlere karşı şükür edip tefekkür eden ve onların hikmetlerinden ibret alan kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu