‘Talha bin Ubeydullah’ olarak etiketlenmiş yazılar

Girnavas köprüsü (İLKBAHAR) Nuasybin

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu);

İlk iman’a gelenlerden ve aşere-i mübeşşere’den. Dedesi, Ebû Bekr-i Sıddıkın dedesinin kardeşidir. Bedir gazâsında, Şam tarafında vazifeli idi. Diğer gazâlarda bulundu.

-“Talha ile Zübeyr, Cennette komşudurlar.” Hadis-i Şerifi ile medh edildi.

Çok zengin olup, bütün malını Allah yolunda dağıttı. Deve harbinde Hazret-i Ali (r.a.) tarafında değildi. Orada ok ile şehid oldu.

Hazret-i Ali (r.a.) buna çok üzüldü. Ağlayarak mübarek eli ile yüzünden toprağı sildi, namazını kendi kıldırdı.

Hazret-i Talha (r.a.); Humne binti Cahş, Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in kızı Ümmü Gülsüm (r.anha) ve Ümmü Ebban binti Utbe ile evlenmiş ve on’u erkek, dörd’ü kız ondört çocuğu olmuştur.

Hazret-i Talha (r.a.) nın ismi Talha bin Ubeydullah bin Osman bin Amr bin Ka’b olup, künyesi Ebû Muhammed, lakabı Feyyaz ve Hayyir (Çok hayır işleyen) dir.

Hicretten yirmidört yıl önce Mekke’de dünya’ya geldi. Soyu altıncı babada Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Onuncu babada ise Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) ile birleşir.

Babası Ubeydullah, Resulullah (s.a.v.) Peygamberliğini ilan ettiği zaman hayatta idi. Talha (r.a.) babasının vefatınden evvel onbir yaşında iken Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in tavsiyesine uyarak İslamiyeti kabul etmiş Müslüman olmuştur.

İlk iman edenlerin sekizincidir.Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) vasıtasıyla iman edenlerin beşincisidir. Hazret-i Talha (r.a.), İslam’ı tanımadan önce de ticaretle uğraştığı için sık sık Mekke dışına çıkardı.

Bu seyahatlarinden birinde Şam yakınlarında Busra kasabasında bir panayır’a gelmişti.

Bir rahip;

-“Panayıra gelenlere sorun; içlerinde Mekke’den gelen var mı?” diye seslendi

Bunun üzerine Hazret-i Talha (r.a.);

-“Evet ben Mekkeliyim.” Dedi.

Bunun üzerine rahib;

-“Ahmed (Aleyhis selam) zuhur etti mi? Diye sordu.

Talha (r.a.);

Ahmed Aleyhis selam kimdir?” diye sordu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-çağ deresi Bore Veysike (Nusaybin)

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 2

Rahip;

-“Abdullah bin Abdülmuttalib’ın oğludur. Orası onun zuhur edeceği şehirdir. O peygamberlerin sonuncusudur. Kendisi harem-i Şerif’ten çıkarılacak, hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir.” Dedi. Rahibin sözleri Hazret-i Talha (r.a.) nın kalbine yer etti. Oradan acele ayrılıp Mekke’ye geldi.

Ve;

-“Olan biten bir şey var mı?” diye sordu.

-“Evet var. Abdullah’ın oğlu Muhammed-ül Emin peygamber olduğunu idia etti. Ebû Kuhafe’nın oğlu da (Hazret-i Ebû Bekir) O’na uydu.” Dediler.

Bunun üzerine doğruca Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in yanına gitti. Ondan Müslüman olduğu cevabı alınca, Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) e Rahibin söylediklerini anlattı. Sonra birlikte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) a gidip, Müslüman oldu.

Rahibin sözlerini Peygamber Efendimiz (s.a.v.) e de anlattı ve Resulullah (s.a.) tebessüm etiler.

Talha bin Ubeydullah (r.a.) Müslüman olduğu zaman mekke’li müşriklerden pek çok eza ve cefa gördü.

Rivayet olunur ki;

Efvel bin Huveylid bin Adeviyye adamları ile birlikte Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) ile Hazret-i Talha (r.a.) yı yakalıyarak onları iple bağladılar ve işkence yaptılar. Temim oğulları da onlara sahip çıkmadı. Bu hadiseden dolayı Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) ve Talha (r.a.) bitişikler mânasına gelen ‘karinân’ dendi.

Hazret-i Talha (r.a.) en yakın akrabaları dahil olmak üzere Mekke müşriklerinden de işkence gördü.

Evlerine hapsedilmiş, İslam’dan dönmesi için günlerce aç ve susuz bırakılmıştır. Kardeşi Osman (r.a.) da Hazret-i Talha (r.a.) vasıtasıyla iman etmiş, bu işkencelere o da tabi tutulmuştur.

Hele namazlarını edâ edecekleri zaman çektikleri sıkıntı ve kendilerine reva görülen işkence tahammülü mümkün olmayan cinstendi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas tepesinden Bir görünüş (Nusaybin)

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 3

Hazret-i Mes’ud bin Hiraş (r.a.), gördüğü bir hadiseyi şöyle nakleder;

-“Safa ve Merve arasında dolaşırken, elleri boynuna bağlı ve kalabalık bir gurup tarafından takib edilen bir delikanlı gördüm. Etrafındakilere bu gencin suçunun ne olduğunu sorduğumda”

Bana;

-“Bu Talha bin Ubeydullah (r.a.) dır. Atalarının yolundan saptı.” Diye cevab verdiler.

Gencin peşi sıra çirkin sözler söyleyerek onu takibeden bir de kadın vardı. O kadının kim olduğunu sordum;

-“Bu gencin annesidir.” Dediler.

Fakat Hazret-i Talha (r.a.) bütün bu akıl almaz işkencelere göğüs geriyor;

-“Beni öldürseniz de dinimden dönmem.” Diye karşılık veriyordu.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) le Medine-i Münevvere’ye hicret buyurduğu zaman Hazret-i Talha (r.a.) ticaret için Şam’a gitmişti. Dönerken Medine’ye uğramıştı.

Hazret-i Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in orada olduğunu öğrenince kervandeki mallarından vazgeçip Mekke’ye gitmedi ve Medine-i Münevvere’de kaldı.

Es’ad bin Zürare (r.a.) nin misafiri oldu. Bir müddet sonra Es’ad bin Zürare (r.a.) yi Mekke’ye gönderip ailesini Medine’ye getirtti.

Medine’de Muhacirin ile Ensar (r.anhüm) arasında kardeşlik tesis olunduğundan Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hazret-i Talha (r.a.) yı Hazret-i Übeyy bin Ka’b ile kardeş yapmıştı.

Hazret-i Talha (r.a.) Bedir’den başka bütün gazâlarda Peygamberimiz (s.a.v.) ile baraber bulunmuştur.

Çok cesur idi. Bütün gazalarda Allah-u teâlâ’nın dinine hizmet ve şehidlik mertebesine ulaşmak için kahramanca savaşmış, pek çok defalar Peygamberimiz (s.a.v.) in mehdine kavuşmuş ve Cennet ile müjdelenmiştir.

Kureyş müşrikleri Resulullah ve Müslümanları ortadan kaldırmak için güçlenmek ve para temin etmek maksadiyle Ebû Süfyan (r.a.) başkanlığında Suriye’ye (Şam’a) büyük bir kervan çıkardılar. Yanlarında otuz-kırk kadar muhafızları da vardı.

Hazret-i Peygamber efendimiz (s.a.v.) önce keşif ve araştırma yapmak üzere Talha ve Said bin Zeyd (r.anhüm) i Medine dışına göndermişti. Bu sebeple onlar Medine’den uzak kalıp Bedir Gaâsından haberdar olmayıp, Bedir’e katılmadılar.

Fakat Gazâ ile vazifeli olarak Resulullah (s.a.v.) tarafından gönderildikleri için Bedir ehlinden sayılmışlar. Ganimetlerden de kendilerine hisse verilmiştir. Bedir’de bulunanlar gibi kendilerine sevab verildiği Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından bildirilmiştir.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas’tan Genel bir görünüş (Nusyabin)

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 4

Hazret-i Talha (r.a.), bedir’den sonra İslamın en büyük gazâsı, ölüm kalım savaşı molan Uhud’da kahramanlık destanları yazmıştır. Canını Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) i korumakl için tehlikeden tehlikeye attı.

Eshab-i Kiram (r.anhüm), resulullah (s.a.v.) ın yanında çarpışmak için dizildikleri zaman, Resulullah (s.a.v.) Mus’ab bin Umeyr (r.a.) ın taşıdığı sancağı altında idi.

Gazâ başlamış müşriklerin sancaktarları öldürülünce müşrik ordusu bozulmuş idi. Hatta Müslümanlar, müşriklerin ordugahına girip ganimet toplamağa başlamışlardı.

Peygamberimiz (s.a.v.) Uhud geçidine koyduğu ve hiçbir surette yerlerinden ayrılmamalarınıemir buyurdukları, Eshab (r.anhüm) ın en iyi okçularından elli kişinin büyük kısmı Müşrikler yenildi’ diyerek bulundukları yeri terk ettiler. Müşrik ordusu bunu fark edince Uhud dağını dolaşarak geçide geldiler. Burada bulunan on kadar Sahabi’yi şehid ettiler ve Müslümanları arkadan vurdular.

O müthiş günde Müslümanlar ne olduğunu anlayamamışlar, hatta bazıları birbirlerine kılıç vurmuşlardı. Hele harp meydanında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın ‘Öldürüldü haberi Eshab-i Kiram (r.anhüm) ı kalblerinden hançerlemişti. Ne olduğu anlaşılmamış herkes yeise düşmüştü.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) ın bazıları geri dönmek icab ettiğini, bazıları Resulullah (s.a.v.) madem ki öldü biz de ölünceye kadar kafirlerle harb edip ona hemen kavuşmayı istiyorlardı.

Bir kısım Eshab (r.anhüm) da Peygamberimiz (s.a.v.) etrafında toplanmışlar canlarını siper edip Resulullah (s.a.v.) ı muhafaza etmeye çalışıyorlardı.

İşte Hazret-i Talha bin Ubeydullah (r.a.) bir an bile geri çekilmemiş, Resulullah (s.a.v.) ın yanından ayrılmamıştı.

Her fazilet ve üstünlükleri kendisinde toplayan her bakımdan Hazret-i Adem Aleyhis Selam’dan kıyametin kopmasına kadar gelmiş geçmiş ve gelecek olan insanların en üstünü, en güzeli, en yumuşak huylusu, en tatlı sözlüsü olan Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) burada şecâat ve kahramanlığın en güzel ve en üstün misalini gösteriyorlardı.

Mikdad (r.a.) Uhud gazâsında bulunmuştu. Peygamber efendimiz (s.a.v.) i görmüş ve O’nun halini şöyle haber vermişti.

-“Hazret-i Mus’ab bin Umeyr şehid olmuş sancak düşüyorken, Hazret-i Mus’ab suretinde bir melek sancağı almış, daha sonra Resulullah (s.a.v.) bu sancağı Hazret-i Ali (r.a.) ye vermişti.”

-“Kendisini, hak din ve hak bir kitabla Peygamber olarak gönderen Allah-u Teâlâ’ya yemin ederim ki, düşmanın en şiddetli saldırıları karşısında Resulullah (s.a.v.) ın bir karış bile gerilediğini görmedim. Resulullah (s.a.v.) tıpkı, askeri bir birlik gibi, sebat etmekte yerinden ayrılmamakta idi.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas Şelalesi (Uzaktan görünüşü) Nusaybin

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 5

İşte bu şiddetli günde yedisi muhacirlerden, yedisi Ensar’dan olmak üzere on dört sahabi de onunla birlikte sabır ve sebat gösterdiler. Burada bulunan muhacirlerden birisi Talha bin Ubeydullah (r.a.) dır.

Müslümanların şaşkınlık içinde bulunup dağıldıkları zaman Peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Ey Allah’ın kulları, Bana doğru geliniz, Ey Allah’ın kulları bana doğru geliniz.” Diyerek seslene seslene ancak otuz sahabi toplayabilmişti.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) müşrikler tarafından kuşatılmıştı.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Kim Allah yolunda vücudunu bize verir, fedâ eder.” Buyurduğu sırada Ensar’dan beş sahabi sıçrayıp kalktılar.

Peygamberimiz (s.a.v.) önünde çarpışa çarpışa can verdiler, şehid oldular. Bunların son şehid olanı ondört yerinden yaralanmış yere düşünce;

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“O’nu bana yaklaştırınız.” Buyurmuşlardı.

Bu mübarek şehid, Resulullah (s.a.v.) ın ellerinde şehadet şerbetini içdi. Peygamberimiz (s.a.v.) Talha bin Ubeydullah hazretleri (r.a.) nin de içlerinde bulunduğu oniki sahabi ile bir köşeye çekildiler. Müşrikler Peygambrimiz (s.a.v.) ve onüç Sahabi (r.anhüm) yi yok etmek için üzerlerine yürüdüler.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Şunları kim karşılar, kim durdurur.” Buyurdular.

Hazret-i Talha (r.a.);

-“Ben.” Buyurdu.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Senin gibi daha kim var?” diye sordular.

Ensar (r.a.) dan bir zat;

-“Ben.” Dedi.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) ona;

-“Haydı sen karşıla.” Buyurdu.

O zat gitti müşriklerin üzerine bir arslan gibi atıldı. Gözleri yaşartan kahramanlıklar gösterdi. Bir çok kafiri cehenneme gönderdi ise de sayıca çok olan müşrikler nihayet onu şehid ettiler.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas’tan bir görünüş (Nusaybin)

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 7

Müşrikler Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kastederek yina hucum ettiler.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Gelen şu müşrikleri kim karşı koyar.” Buyurdu.

Hazret-i Talha bin Ubeydullah (r.a.);

-“Ben buyurdu.”

Ve gitti çarpışmaya başladı. Bir kısmını öldürdü. Bu sırada Peygamberimiz (s.a.v.) in yanında bazı sahabiler yetiştiler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) burada akıllara durgunluk verecek, gözlerin bir daha göremiyeceği kahramanlıklar gösteriyorlardı.

Din-i İslâm’da her türlü iyilik ve Fazilette ümmetin en önünde olan Eshab-i kiram (r.anhüm) cihad, şecâat ve kahramanlıkta da en önde olduklarını isbat eden canlı misaller ortaya koyuyorlardı.

Talha bin Ubeydullah (r.a.) buyurdu ki;

-“Gördüm ki, Eshab-i Kiram (r.anhüm) dağıldı. Müşrikler hücum ettiler ve Resulullah (s.a.v.) ı her taraftan kuşattılar.”

-”Resulullah (s.a.v.) önünden mi, arksından mı, sağından mı, solundan mı gelen taaruzları karşı duracağını bilmiyordum. Biri önden gelenlere bir arkadan gelenlere koştum onları uzaklaştırdım. Nihayet dağıldılar.”

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) bu hali şöyle anlatır;

-“Biz Resulullah (s.a.v.) yanına döndüğümüz zamanlar Hazret-i Talha (r.a.) hep O’nun etrafında dönerek çarpıştığını ve kendisini Resulullah (s.a.v.) a kalkan yapıp koruduğunu gördüm.” Buyurmuştur.

Müşriklerden çok keskin nişancı, attığını vuran bir okçu vardı. Bu Mâlik bin Zübeyr idi. Bu hain Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) e nişan alıp bir ok attı.

Resululllah (s.a.v.) ın başına doğru gelen bı oka başka hiçbir şekilde karşı koyamıyacağını anlayan Talha bin Ubeydullah (r.a.) elini açarak oka karşı tuttu.

Ok elini parçaladı. Parmaklarının bütün sinirleri kesildi. Elinin kemikleri kırıldı. Atılan oka elini tutması, candan çok ötelere yükselmiş bir aşkın, kemâle gelmiş bir imanın, muhabbet ile yanan, anlatılmayan hakiki bir sevginin fiili olarak ortaya çıkmasıdır.

Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem;

-“Eğer (Talha oka elini beni korumak için tutarken) ‘Bismillah’ deseydi, insanların gözü önünde Cennette giderdi.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas tepesinden farklı görüntüler (Nusaybin)

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 8

Başka bir rivayette ise Talha (r.a.) ya;

-“Eğer ‘Bismillah’ deseydin insanlar sana bakışırken, melekler seni göklere yükseltirdi.” Buyurmuştur.

Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Uhud günü yeryüzünde sağımda Cebrail solunda Talha bin Ubeydullah’dan başka bana yakın bir kimse bulunmadığını gördüm.” Buyurmuşlardır.

Talha bin Ubeydullah (r.a.) her yeri kılıç ve ok darbeleriyle delik deşik olmuş, vucudunda yaralanmayan ve kana bulanmayan bir yer kalmamaış idi. O gün vücudunda ‘ALTMIŞALTI’ büyük yara açılmıştı. Küçükler ise vücudunda sayılamayacak kadar çoktu.

Bu haliyle dahi cihada devam ediyordu. Dirar bin Hattab onun başına şiddetli iki kılıç darbesi indirmiş ve Hazret-i Talha (r.a.) kan kaybı sebebiyle de bayılmıştı.

Bunu gören Peygamberimiz (s.a.v.) yanına gelen Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) e hemen Hazret-i Talha (r.a.) ya yardıma koşmasını emrettiler.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) onu baygın bir vaziyette buldu. Hemen başını kaldırdı ve yüzüne su serpti. Hazret-i Talha bin Ubeydullah (r.a.) ayıldı.

Hazret-i Talha (r.a.) ayılır ayılmaz ilk sorduğu soru;

-“Resulullah (s.a.v.) ne yapıyor?” olmuştur.

Böylece sevgi ve bağlılığın en güzelini göstermiştir. Eshab-i Kiram (r.anhüm) da bu aşk, bu muhabbet, bu iman olduğu için, Resulullah (s.a.v.) a böyle gönül verdikleri için Peygamberlerden sonra insanların en üstünü olmuşlar, onun için onların verdiği bir avuç arpa sadaka, onlardan olmayanların verdiği Uhud dağı kadar altın sadakadan daha kıymetliolmuştur.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.);

-“Resulullah (s.a.v.) iyidir. Beni sana O gönderdi.” Deyince

Talha bin Ubeydullah (r.a.);

-“Allah-u Teâlâ’ya sonsuz şükürler olsun. O sağ olduktan sonra her musibet hiçtir.” Buyurdu.

İşte bu sırada âlemlerin efendisi, iki cihanın sultanı Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) oraya teşrif ettiler.

Talha (r.a.) bütün vücudunu mübarek elleriyle mesh ettiler;

ve ellerini açıp;

-”Allahım ona şifa ver, Ona kuvvet ver.” diye duâ buyurdular.

Hazret-i Talha bin Ubeydullah (r.a.) biraz sonra sapa sağlam kalktı ve düşmanla yine harbetmeye başladı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavastan bir başka görünüş (Nusaybin)

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 9

Müşriklerden Ebû Zâtülyed doru bir ata binmiş;

-“(Ben Ebû Zâtülyed’im. Bana Muhammed’i gösteriniz.)” Diye bağırıyordu.

Resulullah (s.a.v.) a doğru geliyordu.

Talha bin Ubeydullah (r.a.) onun önünü kesti. Mızrağını atın arka bacaklarına vurunca; at kuyruğunu iki bacağına sokup çöktü.

Talha (r.a.) da mızrağını bu müşrikin göz bebeğine sapladı ve onu bağırtarak öldürdü.

Hazret-i Talha (r.a.) bu halden sonra da bir haylı yara aldı. Yaraları yetmişbeşi aştı. Sadece başında dört büyük kılıç darbesi vardı. Uylukları kılıçla parçalanmış, parmakları çolak olmuş idi.

Talha bin Ubeydullah (r.a.) şehid olmayı bekliyen kimselerdendi.

Uhud gününde İbni Kâmia kafiri Peygamberimiz (s.a.v.) i öldürmeye yemin etmiş idi. Her yerde O’nu (s.a.v.) arıyordu.

Peygamberimiz (s.a.v.) üzerinde iki zırh vardı. Başında da miğfer bulunuyordu.

İbni Kâmia, Resulullah (s.a.v.) a hücüm etti ve kılıcını âlemlerin Efendisi Hazret-i Muhammed (sallallahau aleyhi ve selem) e çaldı. Kılıç darbesiyle mübarek omuzları yaralandı.

Bu sırada müşriklerden Ebû Amir tarafından Müslümanları düşürmek için kazılmış çukura kadar gelinmişti. Diğer bir kılıç darbesi ile Hazret-i Peygamber (s.a.v.) çukura düştü, miğferlerinin iki halkası mübarek yanaklarına battı.

Resulullah (s.a.v.) ilk defa yetişen Hazret-i Ali (r.a.) oldu. Hemen Resulullah (s.a.v.) ın mübarek ellerinden tutarak Talha bin Ubeydullah (r.a.) da doğrultarak Peygamberimiz (s.a.v.) i çukurdan çıkardılar.

Uhud gazâsının sonuna kadar da Resulullah (s.a.v.) dan ayrılmadılar. Resulullah (s.a.v.) ı sırtına alarak Uhud kayalığına taşıdı.

Hazret-i Talha (r.a.) işte bu Uhud günü ‘Talhat-ül Hayr (Hayırlı Talha) lakabı ile şereflendi ki ona bu lakabı Resulullah (s.a.v.) vermiştir.

Kayalara gelince Peygamberimiz (s.a.v.) bir kayanın üzerine çıkmak istedi. Fakat gayet zayıflamış ve üst üste iki zırh giymiş ve kendisine Yetmişten ziyade kılıç vurulmuş olduğundan takat getiremedi.

Bunun üzerine Talha (r.a.) altına oturdu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem taşın üzerine çıktı.

O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Talha Resulullah (s.a.v.) a yardım ettiği zaman cennet ona vacip oldu.” Buyurdular.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas mevkisinde bir fidanlık (Nusaybin)

Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu)- 10

Hazret-i Talha bin Ubeydullah (r.a.), Uhud Harbi’nden Mekke’nin fethine kadar geçen süre içinde yapılan bütün gazvelere katılmıştır. Bu arada Hudeybiye’deBiat-ı Rıdvan’dada bulunmuştur.

Mekke’nin fethinden sonra Huneyn gazvesin’de düşmanın okları karşısında gerileyen ordu içinde sebat edenlerdendi.

Tebük gazvesinde herkes elinden gelen gayretle orduyu teçhiz etmek, (donatmak) için uğraşırken O da herkesle yarışrcasına bütün varını yoğunu sarfetmiştir. İşte bundan dolayı ‘Feyyaz lâkabını almıştır.

Resulullah (s.a.v.) ile birlikte Mekke’ye giden Hazet-i Talha bin Ubeydullah (r.a.), Mekke’de Hacı edâ edip, Vedâ hutbesini dinledikten sonra Medine’ye dönmüş ve bir müddet orada kalmıltır.

Resulullah (s.a.v.) ın vefatından çok müteesir olup, tenha bir köşeye çekilip ağlamıştır.

Sonra Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in halife seçildiğini görüp, hemen ‘biat’ etmiştir. Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in hilafeti zamanında da bütün savaşlara katılmıştır.

Hazret-i Ebû Bekir hastalandığında, yerine kimin halife olmasını Hazret-i Talha (r.a.) ile istişare etmiş ve Hazret-i Ömer (r.a.) i uygun görmüş ve;

-“Hazret-i Ömer (r.a.) bu makama en çok layık olan zattır. (cenab-ı Hak sana Müslümanların işini kime terk ettin) derse; açık bir alınla ve müsterih olarak, (-“Hazret-i Ömer-i bıraktım dersin.”) buyurmuşlardır.

Hazret-i Ömer (r.a.) zamanında şûra meclisi üyesi idi. Hazret-i Ömer (r.a.) her hususta Onun reyine muracaat ederdi.

Hazret-i Ömer (r.a.) in vefat etmeden önce halife seçilmek üzere namzet gösterdiği altı zattan birisi de Talha bin Abdullah (r.a.) dır.

Hazret-i Talha (r.a.) kendi namzetliğinden feraget etti, reyini Hazret-i Osman (r.a.) verdi.

Hazret-i Osman (r.a.) halife seçilince, Hazret-i Talha (r.a.) da onu canü gönilden destekledi.

Hazret-i Osman (r.a.) devrinde, ilk 6 (altı) yıl sakin geçti ve sesiz bir hayat yaşandı Hazret-i Osman (r.a.) âsiler tarafından muhasara edildiğinde, Hazret-i Talha (r.a.) O’nu korumak amacıyla Hazret-i Ali ve hazret-i Zübeyr (r.anhüm) gibi oğullarını gönderdi.

Oğlu Muhammed şiddetli bir şekilde âsilere mukabele de bulundu. Hazret-i Osman (r.a.) şehid edilince Hazret-i Talha (r.a.) çok üzüldü.

Hazret-i Ali (r.a.) halife seçilince O’na biat etti.

Hazret-i Talha bin ubeydullah (r.a.) ticaretle meşgül olurdu. Medine-i Münevvere’de ise ziraatla meşgül olmuş ve büyük çiftlikler sahibi idi. Kendisinin Hayber’de ve Irak’ta arazileri vardı.

Hazret-i Talha bin Ubeydullah (r.a.) çok büyük bir zenginliğin içinde bulunulmasına rağmen gayet az yer, son derece sade giyinirdi. İsraf etmez ve israf edenleri sevmezdi.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu