‘veda haccı’ olarak etiketlenmiş yazılar

 

 

 

Hazret-i Abbas bin Abdülmuttalip (r.a.) mezarı (yani resim) Cennet-ül Baki’

Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u Anhu)- 6

10. (M. 632) senesinde Resulullah efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) eshabiyle Vedâ haccına gittiler. Peygamber efendimiz (s.a.v.), vedâ hutbelerinde Hazret-i Abbas (r.a) dan bahsettiler… Faizin yask olduğunu, ilk kaldırdığı faizin, amcası Hazret-i Abbas (r.a.) ın faizi olduğunu bildirdiler.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), vefat edince Eshab-i Kiram (Aleyhimürrıdvan) ın aklı başından gitti. Mescide ağlaşmaya başladılar. Hiç kimsenin inanası gelmiyordu.

Hazret-i Ömer (r.a.), Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in mübarek vucudu şeriflerinin huzuruna gelip, mübarek yüzüne bakıp;

-“Rsulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) bayılmış, fakat baygınlığı çok ağır.” Deyip mübarek yüzünü örterek

dışarı çıkıp;

-“Her kim, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) öldü derse kılıcımla boynunu vururum.” Dedi.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) ve Hazret-i Abbas (r.a.) bu konuda Eshab-i Kiram (r.anhüm) la konuştular.

Hazret-i Abbas (r.a.) mescide gidip;

-“Ey İnsanlar Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem) ın (-“Ben vefat etmiyeceğim.”) diye bir sözünü duydunuz mu?” dedi.

Eshab-i Kiram (r.anhüm);

-“Hayır duymadık.” Dediler.

Hazret-i Abbas (r.a.), Hazret-i Ömer (r.a.) e dönerek;

-“Yâ Ömer, bu hususta senin bildiğin bir şey var mıdır?” deyince,

Hazret-i Ömer (r.a.);

-“Yok.” Dedi.

Bunun üzerine Hazret-i Abbas (r.a.);

-“Hiç bir kimse, Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in ölmeyeceğini söyleyemez. Allah-u teâlâ’ya yemin ederim ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ölümü tadmış bulunmaktadır. Allah-u Teâlâ O’na şöyle buyurdu;(-“Muhakkak, sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir. Sonra hiç şüphesiz, hepiniz Rabbinizin huzurunda muhakemeye duruşacaksınız”) –Zümer suresi ayet 30-31 – Ey İnsanlar! Şunu iyi bilin ki, Resulullah; (Sallallahu aleyhi ve sellem) vefat etti. O, İslamiyetin bütün hükümlerini tamamladıktan sonra aramızdan ayrıldı. Defin işlerini bir an önce yapalım. Onu kabri şerifine koymamıza da engel olmayınız. Kardeşim Ömer (r.a.) in dediği doğruysa, Allah-u Teâlâ kabrinin üzerindeki toprağı gidererek yanımıza tekrar göndermekten aciz değildir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) vefat etmiştir. Nihayet o da bizler gibi insandır.”dedi.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) buna benzer bir konuşma yaptı Ehl-i beyt ve Eshab-i Kiram (r.anhüm), Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in vefat ettiğine kanaat getirdiler.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

DSC04992  Fuad Yusufoğlu Arafat meydanı

Arafat meydanı

Muhammed (Aleyhis selam)- 73

O günden sonra hiçbir müşrik Kâ’be’yi tavaf etmeye gelmedi ve hiç kimse çıplak olarak Kâ’be’yi tavaf etmedi. Bu hususlar bildirildikten sonra müşriklerden çoğu Müslüman oldu.

Hac farizâsi yerine getirildikten sonra Hazret-i Ebû Bekir ve hazret-i Ali (r.anhüm) yanlarındaki Eshab-i kiram ile Medine’ye döndüler.

Hicretin onuncu yılında İslamiyet bütün Arap yarımadasına yayıldı. Arabistan’ın her tarafından insanlar Medine’ye geliyor, Müslüman olmakla şereflenmek, ebedi saadete kavuşmak için birbirleriyle yarış ediyorlardı.

Artık Arabistan’da Müslümanlara karşı duracak hiçbir kuvvet kalmamış, İslamiyet her tarafa hakim olmuştu. Sadece Yahudi ve Hiristiyan kabileleri Müslüman olmamıştı.

Peygamberimiz (s.a.v.) hicretin onuncu yılında Halid bin Velid (r.a.) i dört yüz mücahid ile Yemen civarında bulunan Haris bin Ka’b oğullarını İslam’a davet etmek üzere gönderdi.

Halid bin Velid (r.a.) Resulullah (s.a.v.) ın emri üzerine bu kabileyi üç gün üst üste İslam’a davet etti. Onlar da davet’e icabet ederek Müslüman oldular. Yine bu yılda Peygamberimiz (s.a.v.) Necran’lı Hiristiyanlar ile sulh anlaşması yaptı. Bu Hirisitiyanlardan bir kısmı daha kendiliklerinden Müslüman oldular.

Bu sene Hazret-i Ali (r.a.), Eshab-i Kiram’dan üçyüz kişi ile birlikte Yemen’de bulunan Medlec kabilesini İslam’a davet etmek için gönderildi. Önce karşı durdular ise de neticede bu kabile de Müslüman oldu.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) bu sene İslamiyet’in yayıldığı bütün beldelere Valiler ve zekat toplamak üzere görevliler (amil, Sai) gönderdi. Peygamberimiz (s.a.v.) Veda haccını da hicretin 10. yılında yaptı.

Veda Haccı;

Hicretin onuncu senesinde Peygamberimiz (s.a.v.) hac için hazırlanıp, Medine’deki Müslümanlara da hac için hazırlanmalarını emir buyurdu. Medine dışında bulunan Müslümanlara da haber gönderdi.

Bu haber üzerine binlerce Müslüman Medine’ye toplandı. Hazırlıklar tamamlanınca Peygamberimiz (s.a.) Zilka’de ayının 25. günü 40 bin kişilik bir kafile ile öğle namazından sonra Medine’den haraket etti. 100 tane de kurbanlık deve götürdü.

10 gün süren yolculuktan sonra Zilhicce ayının 4. günü Mekke’ye vardılar. Yemen’den ve diğer beldelerden hac yapmak üzere gelenlerin de katılmasıyla Müslümanların sayısı 124 bin’e ulaştı.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Zilhicce’nin 8. günü Minâ’ya, 9. günü (Arefe günü) Arafat’a gitti. Arafat vadisinin ortasında öğleden sonra “Kusva” adındeki devesinin üstünde Veda hutbesi’ni okudu. O gün Eshab-i Kiram ile vedalaştı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu