Ya’kub-i Çerhi (Radiyallah-u anhu) – 5

23 Haziran 2008 Pazartesi


Ya’kûb-i Çerhi (r.a.) Şah’i anlatan risalesinin birinci sahifesinden bir bölüm

Ya’kub-i Çerhi (Radiyallah-u anhu) – 5

Yani bu şekilde bu kelimeyi söylemekle kalb düzelir ve o kimsenin hallerinde ve fiillerinde istikâmet hâsıl olur. Zahir ve bâtın istikameti ele geçince de sonsuz saâdete kavuşmuş olur. Zâhirin istikamete olmatte olması demek, dinimizin zâhir hükümlerinin hudûduna, ya’ni mir ve yasaklara, büyüğü ve küçüğü ile riâyet demektir.

Bâtının, kalbin istikameti ise, hakiki imâna kavuşmasıdır. Yüksek hocamız, bu hakiki imânı, kalbi Allah-ü teâlâdan alıkoyan bütün fayda ve zararlardan temizlemektir. İfâdesi ile açıkladılar.

Onlara bu dünyadan ayrılacakları vakit rahmet melekleri iner ve bu melekler ona;

-“Ahiretin azabından korkma ve bu dünyanın rahatını kaçırdın diye üzülme; Size va’d olunan Cennetin müjdesi budur. Bu Cennette, sizin istediğiniz her şey vardır. Bütün bu ni’metler sizin merhamet ve mağfiret olunmanız yanında düşük, bunlar da Allah-u teâlâ’yı görmeniz yanında aşağı kalır.”

Gafletle olan zikir bu kadar fayda sağlamaz. Belki büyük korku dolur.

Denildi ki;

-“Allah” deyip de, kalbi Allah-ü mteâlâ’nın hükümlerinden gafil olanın hasmı, bu dünyada da ahrette de Allah’tır.”

Akşam ve sabah zikreden, zikredenlerden olur, gafillerden olmaz. Hiçbir âyet ve hadiste, zikrin yüksek sesle olacağı tasrih edilmemeiştir. Hep gizli, sessiz olması emr edilmiştir.

Her hâlde uyanık olmalıdır.. Yerken, yatarken, konuşurken, yürürken, alış veriş ederken, abdest alırken, namaz kılarken, kur’an-i kerim okurken, yazarken, ders ve va’z verirken, bir göz açıp kapayacak kadar Hakdan gâfil olmamalıdır.

Birbirini inkâr etmiyen aynı yol erbâbının sohbetleri faydalıdır. Ama sohbet ve arkadaşlık haklarını gözetmelidir. Kâmil ve mükemmil bir zâtın bir bakışı, kalbi o kadar temizler ki, uzun riyazetlerle buna kavuşmak pek zordur.

Tebriz’de Şemseddin’in bir nazarıan kavuşan kişi,

Çile çekenlere güler, aşağı bulur bu işi,

Sohbetin sahih, doğru olduğunun alâmeti, onda kulun kalbine Rahmani ve Rabbani fyizlerin gelmesi, Allah-ü teâlâ’nın sevgisinden başka sevgilerin kalbden silinmesidir.

Eshab-i kiram (Aleyhimurrıdvan) birbirlerine;

-“Gelin bir miktar oturalım da imân edelim.” Derlerdi.

Ya’ni berâber olup, Allah’dan başkasını unutup, hâkiki imâna kavuşalım derlerdi. Allah adamları, Allah-ü teâlâ’nin sevgili kulları ile oturup kalkmanın, onlarla sohbet etmenin çok faydaları vardır.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

(Kaynaklar)

1-Tam ilmihal Seâdet-i Ebediyye sah. 1083
2- Hadaik-ül-verdiyye sah. 15
3- Nefehat-ül-üns sah. 436
4- Reşehat sah. 58
5- İrgam-ül-merid sah. 63
6-Hadikat-ül-evliya sah. 73
7- Rehber ansiklopedisi cilt 18 sah. 93
8- Esmâ-ül-müellifin cild 2 sah. 546

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliye” denilen büyük âlim ve velilerin “onyedincisi olan Ya’kub-i Çerhi (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“Ya’kub-i Çerhi (Radiyallah-u anhu) – 5” için 1 Yorum

  1. Ya’kub-i Çerhi (Radiyallah-u anhu) – 4 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Bağdad’i (Radiyallah-u anh)- 4 « Ya’kub-i Çerhi (Radiyallah-u anhu) – 3 Ya’kub-i Çerhi (Radiyallah-u anhu) – 5 [...]

Yorum Yapın