Zekât- 5

09 Kasım 2008 Pazar

Girnavas (Cin tepesi) Nusaybin

4- Ticaret Malının Zekâtı;

Yirmi altın değerinde bir şey’i ticaret niyeti ile satın alırsa sene de tamam olursa, icap eden nakdi zekât farz olur. Sene içerisindeki kârlar de hesaba katılır. Hersenenin sonunda malının kıymetini bilmesi icab eder. Sonra, sermaye aslında altın veya gümüş ise onların da zekâtını verir.

Makit satın alamazsa, şehirde .ok kullanılan nakitten verir. Altın ve gümüşten gayri meta-i olsa, ticaret niyeti ile saklasa, yahut onunla bir şey satın alsa, bir sene dolmayınca, zekât farz olmaz.

Ama parası olsa ve nisabı doldursa, bir dahaki o zaman nisaba mâlik olmuş olur. Yani zekât verir. Sene içerisinde her ne kadar ticaret niyeti bozulursa zekât farz olmaz.

5- Fıtra Zekâtı;

Evi, elbisesi ve zaruri ihtiyaçları hariç, bayram günü kendine ve çoluk çocuğuna yetecek kadar yiyeceği olan bir kimsenin, “fıtır” bayramı gecesi (Ramazan bayramı) yedikleri şey’in cinsinden bir sa’ iki mendir.

Yani; 1666 gram eder. Eğer buğday yiyorsa, arpa veremez. Arpa yiyorsa, buğday verebilir. Eğer hem buğday hem de arpa yiyorsa, daha iyi olandan verir.

İmam-i Şafi-i (r.a.) göre buğdayın karşılığında un veya başka bir şey veremez. Bakmakla mükellef olduğunun, “sadaka-i fıtrı’nı” da vermekle mükalleftir. Baba, anne, oğul, köle gibi.

Kâfir olan zekâtı (fıtrası) verilmez. Eğer kadın kendi zekâtını (fıtrasını) verirse iyi olur. Kocası hanımından izin almadan verirse caizdir.

Zekâttan bu kadarını bilmek muhakkak lazımdır. Bundan sonra anlaşılmayan bir şey varsa sormalıdır.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizlere ve sizlere fakirlerin hakkı olan zekatını bi hakken yerine getiren kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Etiketler: ,

Yorum Yapın