Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından bazı bölümler -18

14 Şubat 2013 Perşembe


Osmanlılar zamanında yaptırılmış, Peygamber (s.a.v.) ın kurduğu çadırın yeri (Hudeybiye)

Feridüddin-i Attâr (r.a.) nınTezkiret-ül-evliyâ” kitabından bazı bölümler -18

Ebû Hasen Buşenci (r.a.) ye;

-“Kim mürüvvet sahibi değildir?” diye sordular.

Ebû Hasen Buşenci (r.a.);

-“Allah-u Teâlâ’nın kendisini gördüğünü bildiğini, kirâmen katibin melekleri ile hafaza meleklerinin yanında bulunduklarını ve kendisin takib etmekte olduklarını bildiği halde, günah işlemeye cür’et edebilen kimse, mürüvvet sahibi değildir.” Buyurdu.

Ebü’l Hayr el-Aktâ (r.a.) buyurdu ki;

-“Şerefli bir insan olabilmek için; edeb sahibi olmak, farzları edâ etmek, salihlarla sohbet etmek ve fasıklardan uzak durmak lazımdır.”

Ebü’l-Kasım Nasrabadı (r.a.) buyurdu ki;

-Ma’rifet ve Allah-u Teâlâ’ya yakın olma hali, farzları edâ etmekle ve sünnet-i seniyyeye tabi olamkla ele geçer.”

İbn-i Hafif (r.a.) buyurdu ki;

-“Riyazet, nefsi hizmetle kırıp, Allah-u Teâlâ’ya ibadette gevşeklik göstermesine mâni olmaktır.”

İbrahim bin Şeybân (r.a.) buyurdu ki;

-“Sefil (aşağılık) kimse, Allah-u Teâlâ’dan korkmayan ve O’na asi olandır. En sefil kimse, her şeyi bedel ile karşılık ile veren, verdiği her şeyden menfaat bekleyen ve verdiğini başa kakan kimsedir.”

İbrahim-i Kasar (r.a.) buyurdu ki;

-“İnsanların en zayıfı, nefsinin kötü isteklerinden uzak durmakta aciz kalan kimsedir. En kuvvetlisi de, bu kötü arzularını terk etmeye gücü yeten kimsedir.”

Ebû Ali Dekkâk (r.a.) buyurdu ki;

-“Bir kimse, kendini, hocasının kapısında süpürge yapamaz ise, hakiki aşık değildir.”

Ebü’l Hasen-i Harkani (r.a.) buyurdu ki;

-“Şayet bir mü’mini ziyaret edersen, hasıl olan sevabı, “yüz âdet” kabul edilmiş hac sevabı ile değiştirmemen lazımdır. Çünkü bir mü’mini ziyaret için verilen sevâb, fakirlere verilen “yüzbin altın” sadakanın sevabından daha fazladır. Bir mü’min kardeşinizi ziyarete gittiğinizde, Allah-u Teâlâ’nın rahmetine kavuştuk diye i’tikad edin.”

Ebû Ali Sakafi (r.a.) buyurdu ki;

-“Sağlam bir dal, ancak sağlam bir kökten çıkar, Şimdi hareketlerin sıhhatlı ve sünnet üzere olmasını isteğen kimse, önce kalbindeki ihlası sıhhatli hale getirmelidir. Zira zahir amellerdeki sıhhat, batın amellerdeki sıhhatten hasıl olur.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

(Kaynaklar)

Feridüddin-i Attâr (r.a.) nınTezkiret-ül-evliyâ” kitabından alınmıştır

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından bazı bölümler -18” için 1 Yorum

  1. Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 20 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Tâ-i (Radiyallah-u anh)- 11 « Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 19 Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 21 [...]

Yorum Yapın