Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 25

21 Şubat 2013 Perşembe

Eski Zemzem kuyusu’nun dışardan çekilmiş resmi (Mekke müzesinden alınmıştır)

Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 25

Daha sonra minberden inerek iki rek’at namaz kıldı ve bir kenara oturdu. Oradaki halkın bazıları, onun yanına gelerek oturdular. İbn-i Akil ve İbn-i Hübeyre de Tac-ül-ârifin hazretleri (r.a.) yanına gelerek himmet istediler.

Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) onlara;

-“Siz beni fasih ve beliğ konuşamayan acemi bir kimse mi sanmıştınız?” diye sorunca

Onlar;

-Evet, öyle zannediyorduk.” Dediler.

Seyyd Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.);

-“Biliniz ki, Allah-u teâlâ’nın lütfu kime erişirse, o kimse eğer nakıs ise kâmil olur. Dilsiz ise konuşur. Konuşması düzgün değilse, fasih olur. Kör ise, gözleri göür. Ne eksiyi varsa, hepsi tamamlanır, hiçbir eksiği kalmaz. Allah-u teâlâ bana da lütufta bulundu. Ceddim Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve selem), gece rü’yamda görünüp, ağzıma mübarek tükürüğünden bulaştırdı. O sabahtan beri çok fasih ve baliğ konıuşmaktayım.” Buyurdu.

Bunun üzerine İbn-i Hübeyre, Seyyid Ebü’l-vefâ hazretleri (r.a.) nin aline sarılarak, can-ı gönülden tövbe etti.

Tac-ül-ârifin Seyyid Ebü’l-Vefâ haaretleri (r.a.), daha sonra ikinci defa büyük bir va’z ve nasihat verdi. O sırada, daha halife’nin kalbinde inkar kokusu vardı ve henüz utanma duygusu onu tam kaplamamış idi.

Çünkü ehl-i sünnet düşmanları münafıklar, Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) hakkında gece-gündüz çeşit çeşit yalanlar söyliyor ve ona iftira ederek, doğruyu batıl olarak göstermeye çalışıyorlardı.

Seyyid Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) nin va’zını dinlerken halifeye bir hal oldu ve onun anlattıklarını can-ı gönülden dinlemeye başladı.

-“Çok güzel ya Tac-ül-ârifin.” Diyrerek kendini kayıbetti.

Bu durum, birkaç defa daha tekrarlandı. Ebü’l-Vefâ hazretleir (r.a.) ni kötüleyenler, onun böyle söylemesine çok şaşırdılar.

Kendisine gelince;

-“Sizinle Seyyid Eb-ül-Vefâ arasında bir yakınlık yok iken, ona bu şekilde seslenmenizin sebebi nedir?” Diye sordular.

Halife;

-“Vallahi o sözü kendi isteğimle söylemedim. Minberin üzerinde yeşil bir kuş bulıunuyordu. O kuş. (-“Çok güzel ya Tac-ül-ârifin.”) Deyince, kendi isteğim olmadan o kuşun sözlerini tekraraladım.” Dedi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu’nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 25” için 1 Yorum

  1. Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 24 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Radiyallah-u anhu – 19 « Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 23 Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 25 [...]

Yorum Yapın