‘Abdullah bin Mes’ud’ olarak etiketlenmiş yazılar

Navala reş yolu GİDİŞ (Nusaybin)

Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u Anhu)- 2

Mekke’de ilk defa ve açıkça herkesin önünde Kur’an-i Kerim okuyan Sahabi Abdullah bin Mes’ud (r.a.) dur.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) bir gün tenha bir yerde toplanmıştı;

-“Vallahi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) den başka şu Kureyş’e Kur’an-i Kerimi açıktan dinletebilen bir kimse olmadı. Sizden kim gider de onlara açıktan Kur’an-i Kerim okuyup dinletebilir.” Dediler.

Abdullah bin Mes’ud (r.a.);

-“Ben dinletirim!” buyurdu.

Eshab-i Kiram (r.anhüm);

-“Biz onların sana zarar vermelerinden korkarız. Biz öyle bir kimse istiyoruz ki icab ettiği (gerektiği) zaman kendini müşriklerden koruyabilecek bir kavmi ve kabilesi bulunsun.” Dediler.

İbn-i Mes’ud (r.a.);

-“Bırakın gideyim; Allah-u Teâlâ beni onlardan muhafaza eder.” Buyurdu.

Ertesi gün kuşluk vakti Makam-ı İbrahim’e vardı. Müşrikler de orada toplanmış bulunuyorlardı. İbn-i Mes’ud (r.a.) ayakta besmele-i Şerife çekti ve;

-“Errahmânü allemel Kur’ane…” diyerek Rahman suresini okumaya başladı.

Müşrikler birbirlerine;

-“Ümmü abd’in oğlu ne söyliyor. Herhalde Muhammed (Sallallahu aleyhi ve selem) in getirdiği şeyleri okuyor.” Diyerek üzerine yürüdüler.

Yumruk, tekme ve tokatlarla yüzünü, gözünü her taraflarını morartarak beliriz hale getirdiler.

Fakat o tokat ve yumruklar altında okumaya devam etti. Yüzü, gözü, yara bere içerisinde eshab (r.anhüm) ın yanına döndü.

Eshab-i Kiram (R.amhüm) buna çok üzüldüler.

-“Zaten biz senin bu akibete uğrayacağından korkmuştuk. Nihayet korktuğumuz başına geldi.” Dediler.

Fakat Abdullah bin Mes’ud (r.a.) hiç üzgün değildi;

-“Allah düşanlarını ben bugünkü kadar zayıf görmedim. İsterseniz yarın sabah onlara bir o kadar daha dinletebilirim.” Buyurdu.

Eshab-i Kiram (r.anhüm);

-“Hayır, sana bu kadar yeter. O azılı kafirlere hoşlanmadıkları şeyi dinlettin.” Dediler.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Navala reş yolu DÖNÜŞ (Nusaybin)

Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u Anhu)- 3

İbn-i Mes’ud (r.a.) bundan sonra da defalarca Kur’an-i Kerim okumuş, müşriklere dinletmiştir. Kalem sûresini ilk defa sesli olarak okuyan yine İbn-i Mes’ud (r.a.) dur.

Müşrikler O’nu kızgın kumlara yatırmışlar, işkenceler yapmışlardır. Fakat o bundan vazgeçmedi.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in izni ile ilk defa Habeşistan’a hicret etti. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in Medine-i Münevvere’ye hicret etmesiyle O da Habeşistan’dan Medine-i Münevvere’ye hicret etmiştir.

Medine’de Önce Muaz bin Cebel (r.a.) e misfair olmuş, daha sonra Mescid-i Nebevi’nın yanında kendisi için küçük bir ev yapılmış, orada ikamet etmiştir.

Kendisini Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a adayan Hazret-i Abdullah bin Mes’ud (r.a.) evinin Mescid-i nebi’ye çok yakın olması sebebiyle sık sık Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın hizmetlerine ve sohbetine koşardı.

İbn-i Mes’ud (r.a.) u tanımayan O’nu Resulullah (s.a.v.) ın ailesinin bir ferdi zanederlerdi.

Abdullah bin Mes’ud (r.a.) kendi cüssesinden umulmayacak kahramanlıklar göstermiş ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın katıldığı bütün gazâlara katılmıştır. Bedir gazâsında küfrü ve İmansızlığı Firavun’dan daha şiddetli olan Ebû Cehil’i öldürmüştür.

Muaz bin Afra ile Muaz bin Amr bin Cemûh (r.anhüm) yaralanmış olan Ebû Cehil’i kımıldamayacak bir hale gelinceye kadar kılıç vurdular.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e gelip Ebû Cehil’i öldürdüklerini söylediler.

Biraz sonra Peygambrimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Acaba Ebû Cehil ne yaptı, ne oldu? Kim gidip bir bakar.” Buyurarak ölüler arasında onun araştırılmasını emretti.

Aradılar bulamadılar.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Arayınız, O’nun hakkında sözüm var. Eğer onu tanıyamazsanız dizindeki yara izine bakınız. Bir gün ben ve o Abdullah bin Cûda’nın ziyafetinde idik. İkimiz de gençtik. Ben ondan biraz büyükçe idim. Sıkışınca onu itim. Dizleri üzerine düştü. Dizlerinin birisi yaralandı ve bu yaranın izi dizinden kayıbolmadı.” Buyurdu.

Bunun üzerine Abdullah bin Mes’ud (r.a.) Ebû Cehil’i aramağa gitti. O’nu yaralı olarak buldu ve tanıdı

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Navala Reş yolu DÖNÜŞ (Nusaybin)

Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u Anhu)- 5

Abdullah bin mes’ud (r.a.) diğer, Uhud, Hendek gibi gezvelerde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ile birlikte bulundu.

Abdullah İbn-i Mes’ud (r.a) her gazâda şehid olmak gayretiyle harb eden eshab’dan idi. Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in vefatından sonra Resulullah (s.a.v.) ın firak (ayrılık) ve hicran acısından insanlardan uzaklaşmış ve inzivaye (yalnızlığa) çekilmiş idi.

Hazret-i Ömer (r.a.) zamanında yeniden başlayan fetihler ile İslam mücahidleri safına katılmış 15 (M. 636) sensinde Şam taraflarında bulunmuş, bilhassa Yermük Gazâsında harikulâde cesaret gösterek harbin zaferle neticelenmesine çalışmıştır.

Hicretin 20’nci (M. 651) yılında Kûfe kadılığına tayin olundu. Orada hazine muhafızlığı da yaptı.

Hazret-i Ömer (r.a.) kufe halkına yazdığı mektubta;

-“Ben size Ammar İbn-i Yasir (r.a.) i emir (Vali) ve Abdullah ibn-i Mes’ud (r.a.) u muallim ve vezir olarak, gönderdim. Bunlar Eshab-i Bedir’den’dir. Siz onlara iktida edin (uyun) ve sözlerine itaat edin. İbn-i Mes’ud (r.a.) u alıkoymayarak; sizi kendime tercih ettim. Demiştir.

İbn-i Mes’ud (r.a.) üzerine aldığı vazifeyi son derece liyakat ve ehliyet ile ifa etti. Bu kadılığı sırasında zuhur eden bir çok hadiselere fetva vermiş, ictihar buyurmuştur.

İbn-i Mes’ud (r.a.) Hazret-i Osman zamanında hem kadılık hem de Beyt-ül mal eminliği (hazinedarlık) yaptı.

O zaman İran’lı’larla, Türkistan’lı’larla ve Bizans’lı’larla çrpışan bütün İslâm askerlerinin her türlü ihtiyaçları Kufe’den tedarik edilirdi.

İbn-i Mes’ud (r.a.) bütün bunların ihtiyaçlarını gayet güzel bir şekilde idare ve temin etmiş, zekasının, teşkilat kurmaktaki kuvvetini ve idarecilikteki istidadını ortaya koymuştur.

Hazret-i Osman (r.a.) zamanının ikinci yarısında Kufe’de fitne yayılınca vazifeden alındı Hazret-i Osman (r.a.) zamanında Hicaz’a döndü.

Ebû Zer (r.a.) zahid (dünyadan uzak) bir hayat yaşadığından Medine’de refah artınca, Medine’yi terk etmiş, Rebeze’de ikamet etmişti. Ağır hastalanmış vefatı yaklaşmıştı. Mübarek hanımı diğer bir rivayet’le de kızı yanında ağlıyordu.

Ebû Zer (r.a.), niçin ağladığını sorduğunda;

-“Ağlıyorum, çünkü bir faidem dokunmadıktan başka, ölürsen seni kefenleyecek bir şeyim de yok.” Dedi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Navala Reş yolu (DÖNÜŞ) Nusaybin

Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u Anhu)- 7

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Abdullah ibn-i Mes’ud (r.a.) için;

-“Sen Muallim olacak bir gençsin.” Buyurmuştur.

70 Sure’yi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın mübarek ağızlarından işiterek ezberlemiştir.

Asım, Hamza, Kısai, Halef, A’meş (r.anhüm) gibi meşhur kıraat imâmlarının silsilesi İbn-i Mes’ud (r.a.) da son bulmaktadır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Abdullah İbn-i Mes’ud (r.a.) u Kur’an-i Krim öğretenlerin başında sayardı;

-“Kur’an-i Kerim’i, İbn-i Mes’ud, Salim, Ubey bin Ka’b ve Muaz bin Cebel’den öğrenin.” Buyururdu.

Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) Kur’an-i Krim’i ondan dinlemeyi çok severdi.

Sesi çok güzel idi.

Bir gün Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Nisa Suresini oku. Dinleyelim.” Buyurdu.

İbn-i Mes’ud (r.a.) ;

-“Kur’an-i Kerim size indi. Biz onu sizden okuduk ve sizden öğrendik.” Dedi.

Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Evet öyledir. Fakat ben Ku’an-i Krim’i başkasından dinlemeyi severim.” Buyurdu.

İbn-i Mes’ud (r.a.) okumaya başladı. 41. âyet-i kerime olan “Halleri ne olacak! Her Ümmetten şahid getirceğimiz, Seni de onların üzerine Şahid getireceğimiz zaman…” Ayet-i Kerimesine gelince.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın mübarek gözlerinden yaşlar boşandı.

İbn-i Mes’ud (r.a.) Haftada bir defa Kur’an-i Kerim hatmederdi.

Hadis-i Şerifte;

-“Kur’an-i Kerim’i üç günden önce hatim eden, ma’nasını anlayamaz.” Buyuruldu.

Hadis-i Şerif, bir namazı hatm ile kılmağı yasaklamamaktadır. Resulullah (s.a.v.) süal edenlerin, haline ve işine uygun bir zamanda hatm etmesini emr buyurdu.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Navala Reş yolu (Dönüş) Nusaybin

Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u Anhu)- 8

İbn-i Mes’ud (r.a.) Kur’an-i Kerim’i, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında ezberleyen bahtiyarlardandı.

Ebül-Ahves (r.a.) demiştir ki;

-“Bir gün Ebû Mûsel Eş’ari (r.a.) nin evinde bulunuyorduk. Mecliste İbn-i Mes’ud (r.a.) un arkadaşlarından bazıları da bulunuyordu.”

Bunlar bir mushaf’a bakıyorlardı.

Abdullah (r.a.);

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın İbn-i Mes’ud (r.a.) dan fazla vahyi bilen bir kimse bırakmadığına inanıyor musun?” dedi.

Bunun üzerine Ebû Musel Eş’ari (r.a.);

-“Biz bulunmadığımız zaman O Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın yanında bulunur, biz kabul olunmadığımız zaman O huzuruna kabul olunurdu.” Buyurmuştur.

Abdullah bin mes’ud (r.a.) Hadis ilminde en büyük âlimlerdendi. Hadis rivayetinde çok büyük hassasiyet gözterirdi. Bildirdiği hadislerin tamamı Ahmed bin Hanbel (r.a.) in Müsned’ adlı kitabında 82 sahifede toplanmıştır.

Abdullah bin Mes’ud (r.a.), fıkıh ve tefsir ilimlerinde de Eshab-i Kiram (r.anhüm) in illeri gelenlerdendi.

Bizzat kendisi diyor ki;

-“Kendisinden başka hak ma’bûd olmayan Zat’a yemin ederim ki, Kitabullah’dan bir ayet yoktur ki, ben onun, kim hakkında ve nerede nazil olduğunu bilmiyeyim. Eğer Kitabullah’ı benden daha iyi bilen bir kimsenin bulunduğu yeri haber alsam ve beni oraya râhibeler götürecek olsa, mutlaka oraya çıkar giderim.”

Kufe’de yaptığı vazifelerden biri de herkese dinini öğtermekti. Hanefi mezhebinin temeli İbn-i Mes’ud (r.a.) a dayanır.

İbn-i Mes’ud (r.a.), Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın sünnetine tamamen uyardı. Son derece misafirperverdi. Çok namaz kılardı.

-“Ben nafile oruç tutunca namaza zayıf kalıyorum. Halbuki namaz benim için nafile oruçtan daha kıymetlidir.” Derdi.

Adalet’e çok dikkat ederdi. Buyururdu ki;

-“Zalimi seven kimse, Kabe’de 70 yıl ibadet etse, yine de kıyamet günü Allah-u Teâlâ onu o zalim ile beraber bulunduracaktır.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Navala Reş sonu (DÖNÜŞ) Nusaybin

Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u Anhu)- 9

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den bizzat işiterek bildirdiği Hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır;

-“İktisada riayet eden fakir olmaz.”

-“Said olan kimse başkalarından nasihat alandır.”

-“Günahlardan tevbe eden hiç günah işlememiş gibidir.”

-“Dünyayı ahrette tercih eden kimseye, Allah-u Teâlâ üç tane belâ verir;

-“1-Kalbinde hiç çıkmayan sıkıntı,
-“2-Hiç kurtulmayacağı fakirlik,
-“3-Doymak bilmeyen hırs.”

-“Her derdin bir dermanı vardır. Yalnız ölümün çaresi yoktur.”

-“Kişi sevdiği ile beraberdır.”

-“Allah-u Teâlâ dünyayı sevdiğine de sevmediğine de verir. ahreti ise ancak sevdiğine verir.”

-“Siz üç kişi olunca içinizden ikisi, öbür arkadaşları yanında gizlice konuşmamalıdır. Çünkü bu konuşma onu mahzun eder.”

Şeyh Muhyid-din en Nevevi hazretleri (r.a.) nin rivayetlerine göre Abdullah bin Mes’ud (r.a.) 848 hadis-i şerif rivayet eylemiştir. Başka bir rivayette; Resul-i Ekrm (Sallallahu aleyhi ve selem) den 840 hadis rivayet etmiştir. 120’sini Buhari ile Müslim müştereken naklederler. Bundan başka bunların 21’i yalnız Buhari, 35’i de Sahihi Müslimdedir.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) in en fakihi olup, yüksek ictihad makamını elde etmiştir.

Birgün İbn-i Mes’ud (r.a.) a;

-“Sizce hangi ilim makbuldur?” diye sual ettiler.

İbn-i Mes’ud (r.a.);

-“Kur’an ilmi ile Sünnet ilmini çok severim.” Diye cevap verdi.

Kendisi fevkalade hafıza kuvvetine ve akli melekelere sahib idi.

İbn-i Mes’ud (r.a.) buyurdular ki;

-“Hamil-i Kur’an-i Kerim olanlar (hafızlar) halim ve cesur olmalı ve daima mahzun bir halde bulunmalıdırlar.”

Yine İbn-i Mes’ud (r.a.) buyurdular ki;

-“İnsana helaldan olan fakirlik hali, haramdan gelen zenginlikten hayırlı olmadıkça, imanın hakikatına vâsıl olamaz.”

Yine İbn-i Mes’ud (r.a.) buyurdular ki;

-“Hayır eken büyük mahsul alır. Şer eken Nedamet biçer.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Nvala Reş sonu (Nusaybin)

Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u Anhu)- 12

İbn-i Mes’ud (r.a.) cüssece küçük, ilim ve faziletçe büyük olmak münasebetiyle Hazret-i Ömer (r.a.) İbn-i Mes’ud (r.a.) hakkında;

-“İbn-i Mes’ud ilim doldurulmuş bir dağarcıktır.” Buyurmuştur.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan Ebû Muse’l-Eş’ari (r.a.) nın;

-“İbn-i Mes’ud, içinizde iken bana sormayın.” Dediğini Buhari zikretmektedir.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) bir hadis-i şeriflerinde;

-“İbn-i Mes’ud’un sözüne, bilgisine sarılınız.” Buyurmuştur.

Diğer bir Hadis-i şeriflerinde ise;

-“Eğer ben bir kimseyi meşveret etmeksizin âmir tayın edecek olsa idim, elbette İbn-i Mmes’ud’u tayın ederdim.” Buyurmuşlardır.

Arafat’ta dururkren, Hazret-i Ömer (r.a.) in yanına gelen bir kimse şöyle dedi;

-“Ey Mü’minleri Emiri! Ben Kufe’den geldim. Orada Mushafları ezbere yazdıran birisi var.”

Hazret-i Ömer (r.a.), benzeri az görülen bir şekilde öfkelendi ve sordu;

-“Yazıklar olsun Sana! Kim o?”

O kimse;

-“Abdullah İbn-i Mes’ud” diye cevap verdi.

Hazret-i Ömer (r.a.) in kızgınlığı geçip eski haline dönünce;

-Vallahi, böyle bir şey’e ondan daha layık birinin kaldığını zanetmiyorum. Şimdi sana ondan bahsedeceğim.”

Deyip konuşmağa başladı.

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir gece Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) le Müslümanların durumunu konuşuyordu. Ben de onların yanındaydım. Sonra hep birlikte dışarı çıktık. Birde baktık ki tanımadığımız birisi Mescid’de Kur’an-i Kerim okuyordu. Resulullah (s.a.v.) onu dinlemeye başladı. Daha sonra bize dönüp;”

Şöyle buyurdu;

-“Kim Kur’an-ı indiği andaki tazeliğiyle okumaktan hoşlanıyorsa, İbn-i Ümmü Abd (İbn-i Mes’ud) gibi okusun.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Mes’ud (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu