‘hac’ olarak etiketlenmiş yazılar

Dinde kırk esas- Hacc

07 Temmuz 2008

dsc09570fuad-yusufoglu-girnavas.JPG

Girnavas mevki-i (Nusaybin)

Yüce Allah (c.c.) Kur’an-i kerim’de buyuruyor ki;

-“Ona bir yol bulabilenlerin (gücü yetenlerin) beyti hacc (ve ziyaret) etmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır.” Ali İmran suresi: Ayet- 97

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) de;

-“Kim kudreti olduğu halde hacc etmezse, isterse Yahudi olarak, isterse Hiristiyan olarak ölsün.” Buyurdu. Tirmizi

Yine Resuli Ekrem (sallallahu aleyhi ve selem) buyurdular ki;

-“İslam beş esas üzere kurulmuştur:

a-Allah (c.c.) tan başka Allah bulunmadığına ve Muhammed (Aleyhisselat-u ve selam) in Allah (c.c.) ın Resülu olduğuna şehadet etmek.

b-Namaz kılmak
c-Zekat vermek
d-Beyt-i şerifi ziyaret etmek.
e-Ramazan ayında oruç tutmak.”

Haccın zahiri amelleri vardır ki, biz bunları ihya kitabımızda açıkladık. Şimdi ise nazarı dikkatını haccın ince edepleri ve batın sırlarına çekeriz.

Haccın edepleri yedidir:

1-Yol için iyi, Salih bir arkadaş ve helal bir nafaka edinmek. Helal azık kalbi nurlandırır. İyi arkadaş da hayrı hatırlatır ve şerden men eder.

Elini ticaretten çekmek, ta ki fikri dağılmasın düşüncesi parçalanmasın ve ziyaret için olan kastı engellemesin.

3-Yolda yemek hususunda genişlik göstermek, arkadaşlar ve araçları sürenlerle iyi konuşmak.

4-Günah olan işleri ve münakaşayı, dünya işlerine ait fuzili konuşmayı terk ederek kendisine mühim olan maddi ihtiyacından sonra dilini fikre, zikre ve kur’an okumaya hasretmek.

5-Gösterişsiz, bir kiyafetle yola çıkmak ve kibri icab ettirecek şekilde araçlara binmemek. Ta ki, giyinmede, araçlara binmede lüksü tercih ederek kibirlenenlerden olmasın.
6-Hayvanı dinlendirmek maksadi ile zaman zaman hayvandan inmek, bu suretle hayvan sahibinin gönlünü almak, haraket ederek azalarını hafifletmek, hayvana aciyarak takatı dışında yük yüklememek.

7-Birine bir şey ikram ettiğinde güler yüzlü olmak, yorgunluktan mahrum kaldığı hususlarda kızmamak ve hoş görünmek. Ve bunların hepsini haccın kabul olmasına işaret olduğunu saymak ve onunla sevab istemektir.

Haccın esrarına gelince bunlar çoktur. Biz bunlardan ikisine işaret edelim. Hacc, geçmiş milletlerde olan ruhbaniyette bedel olarak konmuştur.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) bazi hadis-i şeriflerinde beyan buyurduğu gibi Allah (c.c.) hacci, Hazreti Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve selem) in ümmeti için ruhbaniyet kılmıştır.

Beyt-i Atıkı şereflendirmiş, onu kendine izafe etmiş, kulları için bir maksad, hedef olarak nasb etmiştir. Kendi emrini yüceltmek için beytinin etrafını haram kılmıştır. (Orada yani beyti şerifin etrafında ağaç kesmek, avlanmak ve buna benzer şeyleri haram kılmıştır.)

Allah (c.c.) Arafat’ı beytinin bir avlusu gibi kıldı. Bu yerin hürmetini, orada avlanmağın ve ağaç kesmenin haram kılınması ile tekid etti.

AÇIKLAMA:

Ruhbaniyet: dünya işlerinden tamamen ayrılıp, dünya meta’ını terk ederek inzivaya çekilmektir.

Resulullah (Selallahu aleyhi ve selem) Ruhbaniyetten sorulduğunda,
-“Allah(c.c.), seyahat ve ruhbaniyeti, bizim için cihad ve her şerefli şeye tekbir getirmeğe tebdil et.”Ebu Davud,

Taberani’nin rivayet etmiş olduğu hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) :

-“Her ümmet için seyahat vardır, benim ümmetim için seyahat Allah (c.c.) yolunda cihaddır ve her ümmet için ruhbaniyet vardır Ümmetim için ruhbaniyet düşmanının boynunu bağlamaktır.” Buyurdu.

Hac da cihaddandır. Çünkü Resulullah aleyhi ve selem:

-“İhtiyarın, zayıfın ve kadının cihadı hacc ve umredir.” Buyurmuştur. Nesai

Devam edecek….

Dinde Kırk esas (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hacc ve umrenin kiymetini bilen ve hakkiyle eda eden kullarından eylesin. AMİN…

Fuad Yusufoğlu

dsc09744-fuad-yusufoglu-cag-cag-baraji.JPG

Çağ-Çağ barajı mesire yeri (Nusaybin)

Allah (c.c.) her yerden gelen her türlü ziyaretçilerin kasd ettiği yer olsun diye, Ka’beyi hükümdarlar muhasebesinde koymuştur.

Alemlerin Rabbına tevazu göstermek, O’nun celalında huşu ve hudu ifade etmek ve Allah (c.c.) ın kuvvet ve kudretine karşı acz ve meskenetlerini itiraf ederek o’nun ziyaretini kasd ederler.

Bununla beraber, kulluklarını daha açık ifade etmek için Cenab-i Hakk’ın (c.c.) mekan da münezzeh olduğunu itiraf ederler. Bunun içindir ki, Allah (c.c.) kullarına, akla ve tab’a uymayan garip ameller teklif buyurmuştur. Ta ki, onları sırf ubudiyet hükmü ile ve başka bir sebebin yardımı olmaksizin emirleri yerine getirerek yapmış olsunlar.

Bu husus kul edinmekte büyük bir sırdır. Bunun için Resulüllah (Salallahu aleyhi ve selem):

-“Tam ve gerçek bir ubudiyeti ifade ederek hacc ile sana yöneldim Allahım.” buyurmuştur.

2- Muhakkak hacc yolculuğu ahiret yolculuğuna bir örnektir. Bu yolculuğa çıkan amellerinden her amelle ahiret işlerinden kendisine yararlı olanı hatırlatmak ve ibret alabilenler için büyük bir ibret alma vardır.

İlk sefere çıkarken efradınla vedalaştığın an, ölürken aile efradınla vedalaştığını, memleketinden çıkarken de ahrete gitmek için dünyadan çıktığını, araçlara binerken ise tabuta binmeği, elbiselerini çıkarıp İHRAM’A bürünmende ise kefene bürünmeni hatırla.

Ve gene sahraya girdiğin andan ihram giyilecek yer olan MİKAAT’A varıncaya kadar olan yerde, dünyadan çıkıp kıyamet teki yol kesenlerin korkusundan kabirdeki münker nekirin korkusunu, sahradaki yırtıcı hayvanların korkusundan kabirdeki akreblerin korkusunu, ailenden ve dostlarından ayrılıp yalnız kalmandan ise kabirdeki yalnız kalmak ve kabir korkusunu, “Lebbeyk” diye çağırış anından öldükten sonra tekrar diriliş anında Allah (c.c.)ın davatine icabeti hatırla.

Bütün diğer amellerde böyledir. Zira her amelde sır vardır. Her amelin altında bir remz vardır ki, onu her kul kendi istidadı ve anlayışı, kalbinin temizliğine, dinde önemli olanlara olan himmetinin kusuruna göre anlar.
Devam edecek….

Dinde kırk esas(İmam-i Gazali)

Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri sırf kendi rızasını isteyerek Hacc eden kullarından eylesin. AMİN…

Fuad Yusufoğlu

Girnavas’tan Nusaybin’in bir başka görünüşü

Tabiinin meşhur hadis âlimlerindendir. Aslen İranlıdır. Kendisine Tâvûs-i Himyeri de denir. Kendisi Eshabi kiramdan yetmiş kişiyi gördüğünü söylerdi.

Hazreti Tâvûs bin Keysan, büyük bir hadis alimi olup, aynı zamanda da fıkıh ve tefsir ilminden pek ileri dereceye sahipti. Sika (güvenilir, sağlam) olduğunda, hadis-i şerif âlimleri söz birliği etmişlerdir.

Hadis-i şerif ilmini; Hazreti Aişe anamız (radiyallahu anha), Hazreti Abdullah ibn-i Ömer, hazreti Ebu Hüreyre, Hazreti Abdullah bin Amr, Hazreti Zeyd bin Erkam gibi güzide Sahabe-i kiram “Aleyhimürrıdvan” den öğrendi.

Kıraat ilmini Hazreti İbni Abbas (r.a.) den tâlim etti. Bu hususta eşine çok az rastlanan bir bilgiye sahibti.
Hazreti Tâvûs (r.a.) dan oğlu Hazreti Abdullah, Hazreti Zühri, Hazreti İbrahim bin Meysere, Hazreti Amr, Hazreti Mücahid (r.a.) gibi büyük zatlar hadis-i şerif rivayet ettiler.

Hazreti Tâvûs (r.a.), Allah-u Teâlâ’ya yalvarmaktan zevk alan bir zat idi. İbadet, bedenleri için gıda, kalbleri için hayat idi. Uzun zaman ayakta ibadet etmekten yorulmazlardı. Çok namaz kıldığı için, alnında secde yeri izi olmuştu.

Bir kimse bir şey sorarsa bütün tefarruatiyla anlatır, başka kimseye sormaya lüzum bırakmazdı.
Hazreti Tâvûs bin Kesyan (r.a.), yatağına yattığı zaman, sağa sola döner rahat edemez, bunun üzerine kalkar sabaha kadar namaz kılar ve:

-“Âbidlerin uykusu, cehennemi hatırlamaktır..” derdi. Böyle kırk sene yatsı namazın abdesiyle sabah namazını kılmıştır. Kırk defa hacca gitti.

Duası kabul olan zâtlardandı. O derece cesur ve kuvvetli kalbe sahibti ki, öldürüleceğini bilse bile gayri meşru bir işi asla yapmaz ve dalkavukluğa kaçacak bir sözü hiç kullanmazdı.

Hazreti Tâvûs (r.a.) ateşten çok korkar, gördüğü yerde aklını kayıbedecek gibi olurdu. Çünkü ateşi görünce cehennemi hatırlardı. Bir defa, ocaktan çıkan alevi görünce bayıldı.

Hazreti Tâvûs bin Keysan (r.a.), hacca gitmelerinden birini şöyle anlatır:

-“Hacca gitmiştim. Yanımda bir de çocuk vardı. Binecek bir hayvanı ve yiyecek bir şeyi yoktu.”

-“Ey çocuk, senin yiyeceğin var mı?” dedim.

Çocuk:

-“En iyi yiyecek takvadır. Kerimlerin evine giderken yiyecek götürmek uygun değildir.” Dedi.

İhram kuşandığımızda hepimiz “LEBBEYK” dediğimiz halde, çocuk söylemiyordu.”

-“Niçin söylemiyorsun?” dedim.

Devam edecek…

İslâm âlimleri ansiklopedisi

Allah-u teâlâ Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri bu veli kullar hürmetine amellerimizi kendi rızası istikametinde kabul buyursun. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Hac

11 Kasım 2008

Kasyan ziyareti (Naval-a sipi)

İslamın şartlarından biri de Hac’dır. Hayatta bir defa yapılır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

-“(Hac kendisine borç olup bir mâni olmadığı halde) haccını yapmadan ölen, Yahudi ve hiristiyan gibi ölmüştür.

Ve yine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu;

-“Vucudu günahlara bulanmamış, dili lüzümsüz şeylerle meşgül olmamış bir kimse, Hac edince bütün günahlardan, anadan doğma gibi olur, yâni kurtulur.” (H. Mhsar, 9,10; N, Hacc, 4)

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu;

-“Şeytan arefe gününden başka hiçbir gün bu kadar Zelil, hakir ve benzi solgun görünmez. Çünkü Arefe günü Allah-u Teâlâ rahmetini kullarına saçar ve bir çok büyük günahları afv eder.”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu;

-“Hac düşüncesiyle evinden çıkıp, yolda ölen kimseye kıyamete kadar her sene bir hac ve umre sevabı yazılır. Mekke’de, yahut Medine’de ölene ne sual var, ne hesâb.”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu;

-“Makbul bir hac, dünya ve dünyadaki her şeyden daha iyidir. Ona cennetten başka karşılık verilmez.”

Ve yine Aleyhis selam Buyurdu:

-“Arafat dağında vakfeye durup da, günahının afvedilmediğini sanmaktan daha büyük günah yoktur.

Ali bin Muvaffak (r.a.) büyüklerden idi. Buyurdu ki;

-“Bir sene haca gittim. Arefe gecesi, ruyamda, gökten yeşil elbiseli iki meleğin indiğini gördüm. Biri diğerine diyordu;

-“Bu sene hacca gelenlerin sayısını biliyormusun?”

Diğer melek;

-“Altı yüz bin kişi.” Dedi.

Birinci Melek ikinci meleğe;

-“Kaç kişinin haccının kabul olduğunu biliyor musun?

İkinci Melek;

-“Bilmiyorum.” Dedi.

Soran Melek;

-“Yalnız altı kişinin haccı kabul oldu.” Dedi.

Bunu duyunca, bu sözlerin korkusuyla ruyadan uyandım. Çok üzüldüm

Ve;

-“İmkanı yok, ben bu altı kişiden biri olamam.” Dedim

Bu üzüntü ve düşünce ile Meş’arül- Haram’a geldim. Uyudum. Aynı melekleri gördüm, konuşmaları devam ediyordu.

Sonra biri dedi ki;

-“Biliyormusun, bu gece Allah-u Teâlâ kulları arasında nasıl hükmeyledi.”

Diğeri;

-“Hayır bilmiyorum.” Dedi

Sonra dedi ki;

-“Bu altı kişiden her birinin hürmetine yüzbin kişi bağışladı, onlar için lazım olanı yaptı.”

-“Bunu duyunca sevinçle uykudan uyandım ve Allah-u teâlâ’ya şükrettim.”

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hac farizesini zamanında yapan Salih kullarından eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

kasyan dağları (Nusaybin)

Haccın şartları ve rükünleri

Vaktında hac yapan her Müslümanın haccı doğrudur. Ha zamanı, Şevval, Zilka’de ayları ile Zilhicce ayının ilk dokuz günüdür. Bayram günü sabahına kadar devam eder.

Bu müdet içerisinde “İhrâm” giymek hac için olur. Eğer bundan önce hac niyetiyle ihrâm giyerse Umre olur.

Akıllı çocuğun haccı sahihtir. Süt emen çocuğun velisi onun namına ihrâm’a girer bu işleri idare eder. Kendisi için yaptığı hac işlerini onun için de yapar. Arafat’a götürür, sa’y ve tavaf yaptırırsa sahih olur.

O halde bir müslümanın haccının sahih olabilmesi için yaş haddı yoktur. (Hanefi mezhebinde böyle değildir.)

Ama, Müslümanın farz olan hac vazifesini edâ etmesinin şartı beştir.

1-Müslüman olmak
2-Hür olmak,
3-Akıllı olmak
4-Buluğa ermiş olmak
5-Hac vaktinde İhram giymek.

Arafatta vakfeden önce ihrama giren çocuk bülûğa ererse yahut köle azâd olursa, İslamin hac emrini yerini getirmiş olur. Hac vakfi hariç, aynı şartlar farz olan umre için delazımdır.Çünkü Umre’nin vakti bütün senedir.

Başkasına vekil olarak hacca gidecek olanın, önceden kendi haccını edâ etmiş olması lazımdır.

Eğer, kendi haccını yapmadan önce başkasına niyetle hacca giderse, yerine gitmiş olduğu kimse için değil, kendi yerine hac yapmış olur. Niyet nasıl olursa olsun, hac vazifesinin sâkıt olma sırası şöyledir. İlk önce üzrine farz olan hac, sonra kazâ sonra adak, sonra da vekil olarak gidilen hac.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hac farizesini zamanında yapan Salih kullarından eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Kasyan Şelalesi (Nusaybin)

Haccın Vücub şartları;

Müslüman olmak,
Balığ olmak,
Akıllı olmak,
Hür olmak ve gücü yetmektir.
Gücü yetmek iki çeşittir;

Birinci çeşit;

Kişinin bizzat kendinin hacca gidebilmesidir. Bu da üç şeyle olur. Biri,vucudunun sağlam olması,
İkincisi, yolun korkusuz olamsıdır. Yani gideceği yolda, denizin tehlikeli olmaması,vucuduna yahut malına zarar verecek düşmanın bulunmaması lazımdır.

Üçüncüsü, bütün borçlarını ödedikten sonra, kendisinin gidip gelmesine ve dönünceye kadar ailesine yetecek parasının olması lazımdır. Aynı zamanda yaya değil, vasıta ile gitmelidir.

İkinci çeşit; Şudur ki:

Felçli olup kurtulma ümidi çok az olan, kendi gidemeyen, yerine bir vekil gönderebilecek ve onun ücretini de verebilecek mâli güce sahip olan kimsenin haccıdır.

Eğer, oğlu kendiliğinden babası için hacca gitmeyi kabul ederse, oğluna izin vermesi icab eder. Çünkü babaya hizmet bir şereftir.

Bir kimseye oğlu:

-“Ben para vereyim, sen birisini vekil eyle.” Dese, babasının kabul etmesi lazım gelmez. Zira paranın kabulünde minnet olur. Bir yabanci bu kimse yerine hacca gitmek istese, minnetini kabul etmek lazım gelmez.

Hacca gitmeyi gücü yetince acele etmek lazımdır. Geciktirirse de caizdir. Belki başka bir sene gitmesi daha kolay olur. Lakin geciktirir ve hac yapmadan evvel ölürse âsi olur.

Vasiyet etmemiş bile olsa, mirasından yerine vekil gönderilir. Zira, bu onun üzerinde borç idi.

Hazreti Ömer (radiyallah-u anh) buyurdu ki;

-“Bütün şehirlerde hacca gitmeye gücü yetenleri yazmak ve hac etmeyenlerden HARAÇ almak isterdim.”

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hac farizesini zamanında yapan Salih kullarından eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ deresi (Bor’e Gündük) Nusaybin

Haccın rükünleri;

Haccın rükünleri beştir:

1-İhram

2-Tavâf

3-Sa’y

4-Arafat’ta vakfe( durmak)

5-Ve bir kavle göre Saçları kazımak.

Haccin vâcibleri;

Bunlar yapılmazsa hac bozulmaz, fakat bir koyun kesmek (kurban etmek) lazım gelir.

Bu vacibler altıdır;

1-İhram’ı Mıkât’ta giymiş olmak. Eğer oradan ihram giymeden geçerse bir koyun kesmesi vâcib olur.

2-Taş atmak

3-Güneş batıncaya kadar Arafat’ta beklemek

4-Gece Müzelife’de kalmak

5-Minâ’da yatmak

6-Vedâ tavafı yapmak.

Bir kavle göre, bunlardan birini terk edene yine kurban lazımdır. İkinci kavle göre debunlarda kurban kesmek sünnettir.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hac farizesini zamanında yapan ve haccın rükünlerini yerine getiren Salih kullarından eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Girnavas mevki-i Nusaybin

Haccın Eda Şekilleri;

Haccın eda şekli üçtür:

1-İfrâd
2-Kıran
3-Temettü

1- İFRAD HAC:

Daha faziletlidir. Önce tam bir hac yapar. Hac bitince ihramdan çıkar, umre için yeniden ihram giyer ve umre yapar.

İhraminı Cirane’de giymek, Tenim’de giymekten, Tenim’de giymek de Hudeybiye’de giymekten daha iyidir. Bu üç yerde sünnettir.

2- KIRAN HAC:

-“Lebeyk bi- Haceti ve umreti” (Yarabbi, Hac ve Umre’ye hazırım) diyerek başlanılan hacdır.

Bir defada her ikisi için de ihram giymiş olur. Haccı bitince, ihramdan çıkmadan Umre’yi de yapar. Bu gusul abdesti alanın namaz abdesti de almasına benzer.

Kıran hac yapan hacdan sonra, Umreyi yapmadan çıkarsa bir koyun kesmesi vacib olur. Yalnız Mekke’li olanın kesmesi vacib değildir.

Çünkü Mekke’lilerin mikatı Mekke’dir. Kıran hac yapan Arafat’teki vakfe’den önce tavaf ve sa’y ederse:

Sa’yı hac için de Umre için de geçerlidir. Fakat vakfeden önce tavaf ederse, iade etmek lazımdır. Çünkü, tavafı vakfeden sonra yapmak şarttır.

TEMETTÜ HAC:

Mikat’a geldiği zaman Umre’ye niyetle İhram giyer, ihramla bağlı kalmamak için, İhramı çıkarır. Sonra hac vaktinde Mekke’de ihram’a girip haccını edâ eder. Ve bir koyun kurban etmesi vacib olur.

Eğer gücü yetmiyorsa, Kurban bayramından önce aralıklı veya aralıksız üç gün oruc tutar. Diğer yedi gününü de memleketine varınca tutar.

Kıran hacda da koyun kesmezse on gün oruç tutar. Temettü, Umre ihramını Şevvalde, Zılkâde’de yahut da zilhacce’nin ilk on gününde giyen kimse içindir.

Bu suretle hacdeki zahmet azalmış olur. Hac ihrâmını mikatten geçirmiş olur. Eğer Mekke’li ise yahut garib ise, hac vaktinde mikat’a gelir, yahut mikat kadar uzaklığa giderse koyun kesmesi vacib olmaz.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hac farizesini zamanında yapan Salih kullarından eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ deresi (Billuri göleti) Nusaybin

Hac ve Umre’de yasak olan şeyler altıdır;

1-İhram giyince gömlek, çizme, şalvar ve palto giyilmez; İzar, rida ve nalin giymelidir. Eğer nalin bulamazsa ayakkabı da olur. İzar olmazsa şalvar giyebilir.

Bedenini izar ile örterse olur, yalnız baş hariç. Kadınların, adete göre elbise giymeleri caizdir. Yalnız yüzü örtmemelidir. Çadırda ve tahtırevanda ise yüzünü örtebilir.

2-Güzel kokular sürünmemelidir: Eğer koku sürerse veya elbise giyerse bir koyun kesmesi vacib olur.

3-Traş olmamak ve tırnak kesmemek: Eğer bunları yaparsa, bir koyun kesmesi vacib olur. Banyo yapmak, kan aldırmak, saçını kısaltmak caizdir. Kazımak caiz değildir.

4-Cima’ etmemektir: Eğer cima’ ederse, bir deve veya bir inek yahut da yedi koyun kesmesi vacib olur. Haccı bozulmuş olmaz.

5-Hanımına yaklaşmak: Yani okşamak ve öpmek gibi şeyleri yapmamalıdır. Dokunma ile abdesti bozan şey’lerde bir koyun kesmek vacib olur. İstimnada da böyledir. İhramda olanın akd-i nikah eylemesi doğru değildir. Yaparsa sahih olmaz, fakat bir şey de lazım gelmez.

6-Sudakiler hariç av avlamak caiz değildir: Eğer avlanırsa öldürdüğü hayvanın benzerini deveden, inekten veya koyundan kesmesi vacib olur.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hac farizesini zamanında yapan Salih kullarından eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ deresi (Bor-e veysike) Nusaybin

Hac nasıl yapılır:

Hacda yapılacak işleribaştan sona kadar bilmek lazımdır. Farzları, sünnetleri ve edebleri bir arada olmalıdır.

Çünkü, ibadetleri adet olarak yapmayan; sünnet, edeb ve farzı beraber tutar. Muhabbet makamına ulaşanlar, nafile ve sünnetlerle ulaşır.

Bahusus Peygamber Efendimiz (Sallalahu aleyhi ve sellem) buyurdu;

-“Allah-u Teâlâ buyuruyor ki, benim kullarım bana,farzları ypmaktan başka bir şey’le daha çokyaklaşmazlar. Kul olan nafileye ve sünnete yakınolmaktan başka rahatlık bulamaz. Hatta, o hale gelir ki,gözü, kulağı, eli ve dili ben olurum. Benimle işitir, benimle görür, benimle tutar, benimle konuşur.” (H. Rikak. 38)

Demek ki ibadetlerin sünnet veedeblerini yerine getirmek çok mühimdir. Her yerde bunlara dikkat etmek lazımdır.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hacın şartlarını eda eden kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu