‘Resulullah (s.a.v.) ın vefatı’ olarak etiketlenmiş yazılar

Mescidi Nebevvi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Avlusu (Mdine-i Münevvere)

Fatima-tüz Zehra (Radiyallah-u anha)- 23

Sonra mübarek gözlerini kapadı.

Hazret-i Fatima (r.anha);

-“Ah babacığım.” Dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;

-“Bundan sonra babana üzüntü ve gussa olmaz. Zira fani alemden ve mihnet yerinden kurtuluyor.”

-“Fatima ile bu konuşma tamam olunca, Hazret-i Aişe’yi çağırarak nasihat ettiler.”

Fatima’ya;

-“Oğlum Hasan ve Hüseyin’i getir.” Buyurdular.

Hasan ve Hüseyin geldiklerinde, Resulullah (s.a.v.) bu halde görünce o kadar ağlaştılar ki, mecliste bulunanların yürekleri yandı.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hasan’ın yüzünü mübarek sinesine koydu. Resulullah (s.a.v.) onlara şefkatle baktı. Alınlarını öptü. Ta’zim ve tekrim etti.

Hazret-i Fatima (r.anha) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince;

-“Ey benim babam, Cebrail aleyhis Selam kime gelir. Vahy kime gelir? Ya Rabbi! Benim canımı al da Resulün ile olayım.” Diyerek mersiyeler söyledi.

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Rusulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın yüksek huzurlarında bulunuyorduk. Hazret-i Ali (r.a.) gelip, geride bir yerde oturdu.”

Server-i âlem (sallallahu leyhi ve Sellem) hazret-i Ali (r.a.) çağırdı.

-“Hazreti Ali (r.a.) ileri geçip, Resulullah (s.a.v.) önünde oturdu.”

Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve Sellem);

-“Ya Ali! Allah-u Teâlâ seni benim üzerime dört haslet ile mükerrem kıldı.” Buyurdu.

Hazret-i Ali (r.a.) dizlerinin üzerine kalkıp başını toprağa koydu;

-“Babam anam sana feda olsun Ya Resulullah! Köle efendisinden mükerrem mufadıl olur mu?”dedi.

Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve Sellem);

-“Ya Ali! Hak Teâlâ bir kuluna ikram etmek, onu üstün yapmak isterse, o kuluna gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, hiç kimsenin hatırına gelmediği şeyi verir.” Buyurdu.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Fatima-tüz Zehra (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ravda-i Mutahhara (Medine-i Munevvara)

Usâme bin Zeyd (Radiyallah u anhu- 4

11 (M. 632) senesi, Peygamber Efendimiz (Sallallah aleyhi ve sellem), hastalandılar. Hasta oldukları halde, Rumlarla savaşmak üzere bir ordu hazırlanmasını emir buyurdular. Eshab-i Kiram (r.anhüm) hazırlık yapmak için dağıldı.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Usâme (r.a.) yi çağırdılar;

-“Ey Usâme! Şam’a Belka sınırına, Filistindeki duruma babanın şehid edildiği yere kadar, ALLAH-U TEÂLÂ’NIN İSMİYLE VE BEREKETİYLE GİT. Onları atlara çiğnet. Seni bu orduya BAŞKUMANDAN tayın ettim. Übnâlıların üzerine ansızın varıp üzerlerine şimşek gibi saldır. Varacağın yere haber ulaşmayacak şekilde hızlı git. Yanına kılavuzları alıp, casus ve gözcüleri önünden ilerlet, Allah-u Teâlâ ZAFER İHSAN ederse, onların arasında az kal.” Buyurdular.

Cürüf‘te karargah kurmalarını, emir buyurup, mübarek elleriyle sancağı bağlayıp, Hazret-i Usâme (r.a.) ye verdiler. Akibinde mescid’de minbere çıktılar;

-“Ey Eshabim! Usâme’nin babası Zeyd, kumandanlığa nasıl layık ve benim katımda Nasıl SEVGİLİYSE, ONDAN SONRA OĞLU USÂME DE KUMANDANLIĞA ÖYLE LAYIKTIR. Usâme, benim katımda insanların en sevgililerindendir.” Buyurdu.

Hazret-i Usâme (r.a.) savaşa gidecek olan Eshab-i kiram, Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellme) le vedalaştılar.

Hazret-i Usâme (r.a.) nin kumandası altında savaşa gideceklerin arasında Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebû Ubeyda bin Cerrah, Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas (r.anhüm) gibi Eshab’ın ileri gelenleri de vardı.

Resulullah Efendimiz (Sallallah aleyhi ve sellem) in hastalığı ağırlaştı. Bu arada ordu hazırlıklarını tamamlamış karagahta toplanmışlardı. Pazar gecesi orada yattılar.

Sabahleyin Hazret-i Usâme (r.a.), Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in yanına geldi. Yanında Hazret-i Abbas (r.a.) da vardı. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in ağzına ilaç veriliyordu. Hazret-i Usâme (r.a.) yi görünce O’na duâ ettiler ve;

-“Allah-u Teâlâ’nın BEREKETİYLE, kuşluk vaktı yola çıkınız.” Buyurdular.

Ordu hareket etmek üzereyken Peygamberimiz Efendimiz Hazret-i Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) in VEFAT HABERİ GELDİ.

Rebiülevvel’in ONİKİNCİ PAZARTESİ GÜNÜ İDİ. Ordu Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in Hane-i Seâdetinin önüne geldi. Sancağı kapının önüne dikti.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Hazret-i Usâme (r.a.) ye;

-“Sancağı açmamak üzere evine götür.” Buyurdu.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in mübarek cenazelerini yıkamak üzere harakete geçtiler.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Usâme bin Zeyd (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

DSC_0727  Fuad Yusufoğlu Revda-i Şerif (Baki' kapısı)

Revda-i Şerif (Baki’ kapısı)

Muhammed (Aleyhis selam)- 78

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Resulullah (s.a.v.) ın sözleriyle vefatına işaret buyurduğunu anlayarak ağlamağa başladı.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Ağlama Yâ Ebû Bekir.” Buyurarak onu teselli etti.

Ve;

-“Bana her bakımdan en faydalı olanınız Ebû Bekir’dir.” Ve-“Mescide açılan kapılarından Ebû Bekr’inki hariç hepsini kapatınız.” Buyurdu.

Sonra minberden inerek Hazret-i Âişe (r.anha) nin odasına döndü. Eshab-i kiram çok üzülüp ağlamağa başladı. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) Hazret-i Ali ve Fâdıl bin Abbas (r.anhüm) ın kollarına girerek tekrar mescide teşrif etti.

Minberin alt basamağına durup Eshab-i Kiram’a son hutbesini okudu ve vasiyetini yaparak şöyle buyurdu.

-“Ey Muhacirler, size Ensar hakkında hayırlı olmanızı vesiyyet ederim. Onlar benim has cemaatimdir. Onlar sizi evlerinde misafir edip, her hususta sizi nefslerine tercih ettiler. Eshabım! İlk ilk mühacirlere de hürmet etmenizi vasiyet ederim. Bütün muhacirler birbirlerine hayırlı olsunlar. Her iş Allah’ın izni ile olur. Allah’ın iradesine karşı çıkanlar sonunda mağlup olurlar. Allah’ın emrine uymak istemeyenler, muhakkak aldanırlar.

Daha sonra Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) den memnuniyetini belirtiği gibi bu hutbede deHazret-i Ömer (r.a.) den memnuniyetini belirtti. Ve;

-“Ömer benimledir, ben de onunlayım. Benden sonra hak Ömer’le beraberdir.” Buyurdu.

Resulullah (s.a.v.) bu hutbeden sonra minberden indi ve eshab’dan ayrılıp odasına çekildi.

Vefatına üç gün kala bir yatsı vaktinde namaz için ezan okunmuştu. Peygamberimiz (s.a.) namazın kılınıp kılınmadığını sorunca;

-“Cemaat sizleri bekliyor Ya Resulallah!” denildi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) cemaat’a gitmek istedi. Cemaata gidecek takat bulamayınca;

-“Ebû Bekir’e söyleyin namazı kıldırsın.” Buyurdu.

Resulullah (s.a.v.) bu emrini üç defa tekrarladı. Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) üç gün cemaat’a namaz kıldırdı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

DSC_0713  Fuad Yusufoğlu Revda-i Mutahhara (Sallallahu aleyhi ve sellem)

Revda-i Mutahhara-i şerif  (Sallallahu aleyhi ve sellem)

Muhammed (Aleyhis selam)- 80

Bir müdeet mübarek gözlerini kapayıp sonra;

-“Bundan sonra bana üzüntü ve gussa (keder, tasa) olmaz. Zira fâni âlem’den ve mihnet yerinden kuryuluyor.” Buyurdu.

Sonra hanımlarına nasihat buyurdu. Sonra torunları Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin (r.anhüm) i yanına alıp, onlara şefkatle bakarak alınlarından öptü. Sonra da Hazret-i Ali (r.a.) yi yanına çağırıp mübarek başını Hazret-i Ali (r.a.) nin koluna dayayarak oturup,

Şöyle buyurdu;

-“Ya Ali, zimmetimde filan Yahudinin şu kadar malı vardır. Asker hazırlamak için almıştım. Sakın onu ödemeyi unutma. Elbette zimmetimi kurtarırsın ve Kevser Havzı başına benimle görüşeceklerin birincisi sensin. Benden sonra sana çok zarar gelir, sabır edesin. İnsanlar dünyayı istedikleri vakit sen ahreti seçesin.” Buyurdu

Resulullah (s.a.v.) vasiyetini tamamladıktan sonra hâli değişti ve yatağına yatırdılar

Rebi’ülevvel ayının onikinci Pazartesi günü öğleden evvel Cebrail Aleyhis selam gelip;

-“Ya Resulallah! Cennetleri süslediler, Huri ve Rıdvan donandı. Allah-u Teâlâ sana hiç kimseye verilmeyen çok şeyler ihsan etti. Kevser Havzı Makam-ı Muahmud ve Şefâat-i Ümmet verdi. Kıyamet günü sen razı oluncaya kadar ümmetini bağışlar. Ya Resulallah Melek-ül Mevt kapıda beklemektedir. İçeri girmeğe izin ister. Şimdiye kadar kimseden izin istememiştir. Bundan sonra da istemez.” Dedi.

Resul-i Ekrem efendimiz (s.a.v.) izin verdi. Azrail Aleyhis selam içeri girip selam verdi ve Sonra;

-“Ya Resulallah Allah-u Teâlâ beni senin huzuruna gönderdi. Senin emrinden dışarı çıkmamamı buyurdu. Dilersen şerefli ruhunu kabz edip ulvi âleme yükselteyim, yoksa dönüp gideyim.” Dedi.

Cebrail Aleyhis selam;

-“Ey Habibullah, Allah-u Teâlâ sana müştakdır.” Dedi

Sonra selam verip veda ederken;

-“Ey Muhammed, Ey Ahmed, bundan sonra vahiy için bir daha gelmem ve Hak Teâlâ’nın haberini yer yüzüne getirmem. Benim maksudum ve matlubum sen idin ya Resulallah.” Dedi.

Bundan sobnra Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Ey Azrail vazifeni yap,” buyurması üzerine, mübarek ruhunu kabz etti.

Böylece Resul-i Ekrem efendimiz (s.a.v.) Hicretin onbirinci yılında (Miladi 632) Rebi’ülevvel ayının 12’sinde Pazrettesi günü öğleden evvel vefat etti.

Vefat ettiğinde Kameri seneye göre 63, Şemsi seneye göre 61 yaşında idi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu