Ebû Dâvûd (Radiyallah-u anh)

06 Aralık 2008 Cumartesi

Girnavas Mevki-i Nusaybin

Ebû Dâvûd (Radiyallah-u anh)

Meşhur altı hadis kitabından biri olan Sünen-i Ebi Davud’un sahibi. İsmi, Süleyman bin Eş’aş bin İshak bin beşir es-Sicistani’dır. Künyesi Ebi Dâvûd’dır. 202 (M. 817) senesinde Hindistan’ın sınır komşusu SİCİSTAN’DA doğup, 275 (M. 889) tarihinde Basra’da vefat etmişir.

Zamanın en büyük hadis âlimlerindendi. Aynı zamanda tefsir ilminde de derin âlim idi. Hanbeli mezhebindendir.

Gençliğinde hadis-i şerif öğrenmek için uzun yolculuklar yaptı. Horasan, Şam, Irak, Hicaz, Mısır gibi ilim merkezlerine giderek, zamanın tanınmış âlimlerinden hadis-i şerif dinlemiştir.

İlmi derecesi bakımından Buhâri ve Müslim’den sonra gelir. Hadis hususunda sika (güvenilir) bir âlimdir.

Müslim bin İbrahim (r.a.), Süleyman bin Harb (r.a.), Ebu Velid Tyalisi (r.a.),Ebu Ma’mer el Makad (r.a.), Yahya bin Main (r.a.), Ahmed bin hanbel (r.a.) gibi büyük âlimlerden rivayetlerde bulunmuştur.

Ondan da oğlu Abdullah (r.a.), Ebu Abdurrahman en-Nesei (r.a.), Ahmed bin Muhammed bin el-Harun (r.a.) ve daha başka âlimler rivayette bulunmuştur.

Ebû Dâvûd (r.a.) beşyüz bin hadis-i şerif yazdı. Bunlardan seçtiği 4800 (Dörtbin sekizyüz) Hadis-i Şerif-i İle meşhür SÜNEN kitabı meydana geldi.

Bu kitabında özellikle fıkıhla ilgili hadis-i şerifler vardır. Fıkıh sahasında pek kıymetli bir kaynaktır.

Ebû dâvûd (r.a.) bu kitabını Ahmed bin Hanbel hazretleri (r.a.) ne arz ettiği zaman, onu çok beğenmiştir.

Ebû Dâvûd (r.a.);

-“Bu kadar Hadis-i şerif arasında, özellikle şu dört hadis-i Şerif insanlar için kafi gelir.” Buyurmuştur.
-“1-Ameller, niyetlere göredir.”
-“2-İnsanın kendisine faidesi olmıyan şeyleri terk etmesi, Müslümanlığının güzelliğindendir.”
-“3-Bir Mü’min, kendisi için istediği ve sevdiği bir şey’i, kardeşi için de istemedikçe, imanı kâmil bir mü’min olamaz.”
-“4-Helâl meydanda, haram da meydandaır. Bunların arasında şübheli şeyler vardır. Harama düşmemek için, bu şübhelilerden sakınmak lazımdır.”

Ebû Dâvûd (r.a.) Sicistanlı olmasına rağmen, Basra’ya geliş sebebini, hizmetçisi Ebû Bekir bin Cabir (r.a.) şöyle anlatır;

Ben Ebû Dâvûd (r.a.) ile beraber Bağdad’da bulunuyordum. Birgün akşam namazını kılmıştık.
Bu sırada kapı çalındı. Açtım, Emir-ül-müminin Ebû Ahmed el-Muveffak idi. İzin isteyip içeri girdi. Ebû Dâvûd (r.a.) onu karşıladı.

Sonra münasip bir yere oturtu. Hoş geldin deyip, hal hatır sorduktan sonra, geliş sebebini öğrenmek istedi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bu veli kullar hürmetine ahrette iman la gitmeyi müyesser eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın