Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 35

25 Şubat 2013 Pazartesi

Eski Kâ’be resmi (Mekke müzesinden alınmıştır)

Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 35

Kadın, malını mülkünü terk ederek, kervanla birlikte yola çıktı Allah-u teâlâ’nın izniyle Kalmine’ye vardılar.

Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) nin makamına varınca;

Muhammed Mısrı;

-“Acaba kadınla beraber mi gitsem, yoksa ben önce gidip izin aldıktan sonra mı kadını götürsem?” diye tereddütte kaldı. O düşünceyle Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) nin huzuruna yaklaşırken,

Ebü’l-Vefâ hazretleri;

-“İkisi beraber gelsinler.” Buyurdu.

Muhammed Mısrı ve kadın, korku içinde Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) nin yanına vardılar.

Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) onlara tebessümle bakarak;

-“Ya Muhammed! Her zaman bana;

(-“Talebenin hocası üzerinde, hocanın da talabesi üzerinde olan hakkı nedir?”) diye sorardın.

-“Şimdi bu durum zahir oldu. Sen de bunu kendi gözünle gördün. Hocanın talebesi üzerindeki hakkı şunlardır;

-“Hoca talebesini uzak bir yere gönderdiği zaman, talebe sebebini araştırmadan denilen yere gitmelidir. Bu yoılculuğu esnasında yiyeceği yemeği ve yol arkadaşı istememelidir. O yolculuktan maksadın ne olduğunu bilmemelidir. Talebenin hocası üzerinde hakkı ise, hoca, talebesini doğru yoldan ayırmamalıdır. Talebe bir süç işlediği vakit, hocası o suçtan ve o günahtan onu kurtarmalı ve afetmelidir. Yaptığı hzimetten gayenin ne olduğunu bilmelidir.”

-“Sen bizim “ihlaslı” talebemiz olduğun için”

-“Sana;”

-“Mısır’a git, bize nezrolunmuş “bin dinarı” al, getir.” Dedim. Sen hiç sual sormadan azık ve arkadaş istemeden, Allah-u teâlâ’ye tevekkül ederek yola çıktın. Biz de Allah-u teâlâ’nın yardımıyla seni doğru yoldan ayırmayıp, Mısır’a kadar sağ-salim ulaştırdık. “Bin dinar” nezreden şahısla görüştürdük. Bu kadınla aranızda hasıl olacak günahtan Allah-u teâlâ’nın izniyle seni koruduk.” Dedi.

Kadın Seyyid Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) nin önünde tövbe ederek Saliha bir hatun oldu. Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.), o hatunu Muhammed Mısrı’ye nikahladı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu’nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 35” için 1 Yorum

  1. Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 34 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] (Radiyallah-u anhu)- 4 « Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 33 Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 35 [...]

Yorum Yapın