‘Enes bin Mâlik’ olarak etiketlenmiş yazılar

Çağ-Çağ barajı (İlkbahar mevsimi) Nusaybin


Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu);

Ensari Kiram’ın (Medineli Müslümanların) büyüklerinden. Künyesi, Ebû Hamza’dır. Bu künyeyi kendisine Resulullah (s.a.v.) vermiştir.

Bir gün Hamza denilen ‘baklayı’ toplarken, Resul-i Ekram Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) onu görmüş, ‘Ebû Hamza’ diye iltifat buyurmuşlardır.

Lâkabı ‘Hadimi Resulullah (s.a.v.) (Resulullah -a.s.v.- ın hizmetçisidir). Kendisine böyle söylenince çok sevinir ve memnun olurdu. Bununla iftihar ederdi.

Hicretten on sene önce doğmuş (M. 612), Hicretin 93 senesinde (M. 712) vefat etmiştir.

Enes bin Mâlik (r.a.) in validesi Ümm-i Süleym (r.anha) dır. Enes (r.a.) ın babası Müslüman olmadığı için annesi, bundan çok üzüntü duymuştu. O vefat edince, Ebû Talha (r.a.) annesine evlenme teklifinde bulundu.

Fakat Ebû Talha (r.a.) daha Müslüman olmadığından Hazret-i Enes (r.a.) in annesi, evlenmeleri için Müslüman olmasını şart koştu. Böylece, Ebû Talha, ikinci Akabe’de Müslüman olanlar arasına girmiş oldu.

İşte Enes bin mâlik (r.a.), islâm ile şereflenmiş böyle bir aile ocağında yetişti.

Enes (r.a.) in ‘Zül-üzüneyn’ lakabı da vardır. Bu lakabı O’na Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) vermiştir.

Bir ara Resul-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) mübarek elleri ile zülüflerini çekerek,

-“Ya zel-üzüneyn.” Diye latife buyurmuşlardır.

Onun için, hazret-i Enes (r.a.) de, validesinin tavsiyesi üzerine Resulullah (s.a.v.) ın mübarek ellerinin değdiği bu zülüfleri       t e b e r r ü k e n Olduğu gibi bırakmıştır.

Bazı tarihçiler Hazret-i Enes (r.a.) in bu lakabı almasının sebebi olarak, Resul-i Ekrem (s.a.v.) den duydukları mübarek sözleri iyi anlayıp, ezberlemesini, gösterirler.

Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) Medine-i Münevvere’ye teşriflerinde Hazret-i Enes (r.a.) 9-10 yaşlarında idi. Hemen validesi (annesi) Ümm-i Süleym (r.anha) kendisini alıp, Resulullah (s.a.v.) ın huzuuru saadetlerine getirdi.

Hizmetlerine kabul buyurmasını istedi.

-“Ya Resulallah’ Ensar erkek ve kadınlarından sana hediye vermeyen kalmadı. Bu oğlumdan başka sana hediye verecek bir şeyim yok. Bunu al. Sana hizmet etsin.” Dedi. Validesinin bu isteği kabul buyruldu.

Bunun üzerine annesi;

-“Ya Resulallah! Şu hizmetçiniz Enes (r.a.) e duâ buyurunuz.” Deyince.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) de;

-“Ya Rabbi! Enes’in malını ve evladını mübarek ve yümünlü eyle, ömrünü uzun eyle, günahlarını af eyle. Şeklinde duâ buyurdular.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ barajı (İlkbahar mevsimi) Nusaybin

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 2

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) de;

Hazret-i Enes (r.a.) Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) devrinde, Bahreyn havalisinin zeketını toplamakla görevlendirilmiştir. Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in vefatında, Bahreyn’de bulunuyordu. Daha sonra Medine’ye geldi.

Hazret-i Ömer (r.a.) zamanında medine’de kaldı. Hazret-i Ömer (r.a.), onu meşveret meclisine’(danışma kuruluna) aldı. O’nun kıymetli tavsiyelerinden istifade etti.

Bu sırada Medine’de kaldığı müddetçe, fıkıh dersi vermekle meşgül oldu. Yine bu devirde Enes bin mâlik (r.a.), Toster’de yapılan muharebede elde edilen ganimetin ve Hazret-i Ömer (r.a.) e gönderilme şartı ile teslim olmayı kabul eden İran ordusu kumandanı, Hürmüzan’ın, Medine’ye getirilme işini üzerine almıştı.

Hazret-i Enes (r.a.) Medine’den Basra’ya gitmiş, Hazret-i Ömer (r.a.) in vefatını burada öğrenmiştir.

Hazret-i Osman (r.a.) zamanında da Basra’da kalan Enes bin Mâlik (r.a.) fıkıh dersleri vermeye devam etti. Hazret-i Osman (r.a.) vefatını Medine’ye gelirken yolda öğrenmiştir.

Hazret-i Enes (r.a.), Hazret-i Ali (r.a.) nin halifeliği zamanına yetiştiği gibi Emevi halifelerinden bir kısmını da görmüştür.

Hazret-i Enes (r.a.), zülme ve haksızlığa daima karşı olmuştur. Bu konuda hiç çekinmemiştir. Onun için haccac’ın yaptığı zülümleri görünce, Halife Abdülmelik’e şikayette hiç tereddüd göstermemiştir.

Buna rağman Zalim haccac, O’na darılmamış, O’nun rızasını kazanmak için elinden gelen gayreti sarfetmiş ve derslerine devam etmiştir.

Bu sırada Sahabe-i Kiram (r.anhüm) ın sayıları azaldığı için yaşayan Sahabilerin kıymeti daha da artmıştı. Halk, böyle mübarek zatları arayıp buluyor, onların sohbetlerinden istifade etmeye çalışıyorlardı.

Çünkü bunlar, bizzat Resulullah (s.a.v.) ı görüp, ruhlara gıda olan mübarek sözlerini, O’nun mübarek ağzından dinlemişlerdi. Bu bakımdan herkes onlara gerekli hürmet ve saygıda kusur etmemeye gayret ediyorlardı.

Enes Bin Mâlik (r.a.) uzun ve bereketli bir ömür yaşamıştır. Basra’da vefatına yakın hastalandı. Halk gece-gündüz ziyaretine geldi ve yanında bulundular.

Basrada en son vefat eden Sahabe-i Kiram O’dur. Basra’da 9-12 km. mesafede bulunan ‘tat’ mevkinde vefat etti.

Muhammed bin Sirin (r.a.) tarafından gasl, techiz ve tekfini yapıldı. Vefat ettiği yere defnedildi. Vasiyeti üzerine, Resulullah (s.a.v.) ın saçlarından bir miktar kabrine kondu.

Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) e uzun seneler hizmetinde bulunması sebebiyle kur’an-i Kerim tefsirini çok iyi öğrenmişti.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ Barajı (İlkbahar mevsimi) Nusaybin

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 3

Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) e uzun seneler hizmetinde bulunması sebebiyle kur’an-i Kerim tefsini çok iyi öğrenmişti. Ayetlerin tefsirine dair bildirdiği rivayetler tefsir kitablarını süslemektedir.

Hazret-i Enes (r.a.), Sahabe-i Kiram (r.anhüm) arasında, peygamber efendimiz (s.a.v.) in hallerini, sözlerini ahlakını, işlerini bildirme bakımından en önde gelenlerde idi.

Dokuz yaşında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in vefatına kadar yanlarında hiç ayrılmadı.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den 2230 Hadis-i Şerif bildirdi. Hadis rivayetinde çok titiz davraınırdı.

Bu durumu talabelerine de ısrarla tavsiye ederdi. Bu bakımdan Hadis ilmine hizmeti büyüktür. Hadis ilminin yayılmasında önde gelenlerdendir. İlim öğrenmek gayesinde olanlar O’nun meclisine devam ederlerdi.

O;

-“Kâle Resulullah (s.a.v.)”, (Resulullah -s.a.v.- şöyle buyurdu) derken meclistekiler, derin bir huşû ve huzur içinde dinlerlerdi. Bir çok yerde ilim halkası kurmuştu.

Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Basra, Kûfe ve Şam, ders verdiği mühim merkezlerdi.

Zamanın halifesi bile O’nun derslerine gelmeyi gönülden arzu ederdi. Her yönden bereketli ve çok mübarek bir zât idi.

Bu da Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) in duâ’larının bereketiyle idi. O’nun ilim deryasından istifade edenler çoktur. Hasan-i Basri (r.a.), Süleyman Teymi (r.a.) Ebû Külâbe (r.a.) Ebû Bekir bin Abdullah el-Müzeni (r.a.) bunlar arasındadır.

Enes bin Mâlik (r.a.) in, hadis ve tefsir ilminde olduğu gibi, fıkıh ilminde de büyük hizmetleri olmuştur. Müstakil bir eser teşkil edecek kadar, fetva ve ictihadları vardır.

Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) ile Muhtar bin Fülgül arasındaki konuşma ve Muhtara verdiği cevabın İslâm Hukuku’nda mühim bir yeri vardır.

Muhtar, Hazret-i Enes (r.a.) e;

-“Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) in nehyettiği (yasak ettiği) içkiler nelerdir?” diye sordu.

Hazret-i Enes (r.a.) Cevaben Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) in;

-“Her sarhoş eden şey haramdır.” Buyurduğunu söyledi.

Bunun üzerine Muhtar şöyle sordu;

-“Doğru söyliyorsun. Sarhoş olmak haramdır. Bir iki yudumluk bir şey içmek hakkında ne dersin?”

Hazret-i Enes (r.a.);

-”Çoğu sarhoş edenin azı da Haramdır.” Cevabını verdi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ barajı (İlkbahar mevsimi) Nusaybin

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 4

Enes bin mâlik (r.a.) yüksek bir ahlaka sâhipti. Son derece nâzik, güzel sözlü ve güler yüzlü idi. Resulullah (s.a.v.) ı çok sever, sünnete uymaya çok dikkat ederdi.

Sabah namazının vakti girmeden önce uyanır, Mescid-i Nebeviye gider, Resul-i Ekrem (s.a.v.) e hizmet için can atardı.

Resulullah (s.a.v.) ın sesini duymak ve O’na hizmet, O’nun için en büyük sürûr ve ne’şe kaynağı idi. Resul-i Ekrem (s.a.v.) de O’nun hakkında iyilikle bahsedip, yaptığı hizmetlerden dolayı duâ buyururlardı.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in ahiret’e teşriflerinden sonra, verdiği derslerde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in devrini, tekrar o günleri yaşar gibi, neş’e ve zevkle anlatır, talabeler üzerinde büyük te’sir uyandırırdı. Bu yüzden talabelerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın sevgisi apaçık görülürdü.

Enes bin Mâlik (r.a.) Emr-i bil-Maruf’a (iyiliği emretmek) son derece ehemmiyet verirdi. Çünkü bu ümmeti, en hayırlı Ümmet yapan sıfat budur, Ya’ni, iyiliği emredip, kötülüğe mani olmak.

Enes bin Mâlik (r.a.) yakışıklı ve nûrani idi. Servet sahibi olduğu halde, çok sade bir hayat yaşardı. Dünya zinet (süs) ve lezzetine, dünyalığa ehemmiyet vermedi.

Fakirleri ve yoksulları gözetir, onlara gerekli yardımda bulunurdu. Talabelerin ihtiyaçlarını kendisi temin ederdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) a olan sevgisini her fırsatta dile getirirdi.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), Enes bin mâlik (r.a.) hakkında şöyle buyurdular;

-“Ey Enes, bir iş yapmak istediğin vakit, yedi defa Rabbine istihare et. Sonra kalbinin meylettiği tarafı yap. Hayır ondadır.”

-”Ey Enes, biliyor musun, mağfireti (bağışlamayı) gerektiren hususlardan biri de, Müslüman kardeşini sevindirmendir. Onun üzüntüsünü giderirsin, yahut içini rahatlatırsın, yahut ona bir mal verirsin veya borcunu ödersin, yahut kendisi olmadığı zaman, çoluk çocuğuna göz kulak olursun.”

Enes bin Mâlik (r.a.) bizzat Resul-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den rivayet ettiği Hadis-i Şerifler’den bir kısmı aşağıdadır;

-“Kolaylaştırınız (zorlaştırmayınız) güçlendirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”

-“Herhangi biriniz kendi nefsi için istediğini, Müslüman kardeşi için de istemedikçe gerçek mü’min olmaz.”

-“Birbirinize buğz etmeyiniz hased etmeyiniz (kıskanmayınız) birbirinize sırt çevirmeyiniz. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olunuz. Bir Müslüman için kardeşini üç günden fazla terk etmek (küsmek) helâl olmaz.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ barajı (İlkbahar mevsimi) Nusaybin

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 5

Enes bin Mâlik (r.a.) bizzat Resul-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den rivayet ettiği Hadis-i Şerifler’den bir kısmı aşağıdadır;

-“Sizden bir kimse başına gelen bir musibetten dolayı ölümü istemesin. Ölümü isteyecek kadar sıkıntılı bir durum içerisinde düşmüş olanlar, Yâ Rabbi! Hayat hakkımda hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, yoksa, ruhumu kabz eyle, desin.”

-“Kim Allah-u Teâlâ’ya kavuşmak isterse, Allah-u Teâlâ da ona kavuşmak ister. Kim bunu istemezse Allah-u Teâlâ da istemez.”

Bunun üzerine biz;

-“Ya Resulallah, hepimiz ölümü istemeyiz.” Dedik.

Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) şöyle cevab verdi;

-“Bu ölümü istemek değil, Mü’min dünyadan ayrılacağı zaman, akibetinin iyi olacağına dair müjdeler kendisine verilir, böylece Allah-u Teâlâ’ya kavuşmak ister. Bu kavuşma, onun en çok istediği şeydir. Fakat kafir ve facir son nefesinde, sonunun iyi olmadığını görür ve Caenab-i Hakka kavuşmağı istemez. Allah-u Teâlâ’da ona kavuşmayı istemez.”

-“Kendisinde şu üç sıfat bulunan İmânın tadını duyar. Allah-u teâlâ ve Resulünü başkalarından daha çok sevmek, sevdiğini Allah için sevmek, küfürden kurtulup hidayete kavuştuktan sonra, ateşe atılmayı ne kadar istemezse, küfre dönmeyi de o derecede kerih ve kötü görmek.”

-“Kıyamet günü bir komşu diğer komşuyu yakalar, onu salıvermez ve şöyle der; (-“Ya Rabbi! Sen buna çok ihsanda bulundun. Bana ise az verdin. Ben aç idim. O tok olarak uyudu. Ona; -“Bana kapısını niçin kapadığını, kendisine verdiğin rızıktan beni niçin mahrum etiğini sor der.”

-“Şu dört şeyin sarf edilmesinden, kul kıyamet gününde hesaba çekilmez. Bunlar; Ana, babasına sarf etiği, iftar için sarf ettiği, sahur için sarf ettiği, çoluk-çocuğu için sarf ettiği nafakalardır.”

-“Bir kimse dünyada ipekli elbise giyerse, ahrette giyemez.”

-“Mi’raca çıktığım gece, dudakları makasla kırpılan bazı kimseler gördüm. Cebrail (a.s.) e, bunların, kimler olduğunu sordum. Cebrail (a.s.) –“Bunlar, ümmetinden, herkese iyiliği emredip, kendilerini unutan ve Kur’an-i Kerim’i okuyup da ona uymayan, onunla amel etmeyenlerdir. Cevabını verdi.”

-“Allah-u Teâlâ, bütün İnsanlar arasında beni seçti, ayırdı. İnsanların en iyisini bana Eshab olarak seçti. Bunların arasında da, bana akraba ve yardımcı olarak en üstünlerini ayırdı. Bir kimse beni sevdiği için bunlara hürmet ederse, Allah-u Teâlâ onu her tehlikeden korur. Onlara hakâret ederek beni incitenleri de incitir.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ Barajı (İlkbahar mevsimi) Nusaybin

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 6

Enes bin Mâlik (r.a.), Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) in mübarek ağızlarından Sidret-ül Münteha’ya kadar olan yolculuğu anlatıp, bundan sonraki durumları ve namazın farz oluşunu, Yine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve selem) ın Mübarek dilinden şöyle bildirir.

-“Cebaril aleyhis selam beni Sidret-ül Münteha’ya götürdü. Bir de ne göreyim, yaprakları fil kulakları gibi, meyveleri küpler kadar bir ağaç var. Bu ağacı Allah-u Teâlâ’nın Celâl ve azâmeti o kadar kaplamış ve bürümüş ki, bu yüzden durumu değişmiş ve çok güzelleşmiş. HİÇ KİMSE ONUN GÜZELLİĞİNİ ANLATAMAZ.”

Bu sırada

-”Allah-u Teâlâ bana vahyedeceğini vahy etti. Bana her gün ve gece için Elli vakit namazı farz kıldı. Altıncı kat Sema’da bulunan Musâ (a.s.) nın yanına inince,”

Bana;

-“Rabbin ümmetine neler farz kıldı?” dedi.

-”Elli vakit namaz,” dedim.

Musa (a.s.) bana,

-”Rabbinden bu miktarı hafifletmesini dile, çünkü ümmetin bu kadara tahammül edemezler.” Ben, Ben-i İsrâil’i denedim,” dedi.

Bunun üzerine, Rabbimle münacat ettiğim yere dönüp, elli vakit namazı hafifletmesi için yalvardım. Allah-u Teâlâ, elli vaktin, beş vaktini indirdi. Bu durumu Musa (a.s.) ya söyleyince,”

-”Ümmetin bu kadara da dayanamaz, sen yine Allah-u Teâlâ’dan bunun hafifletmesini, dile” dedi.

Bu şekilde Rabbim ile Musa (a.s.) arasında gidip geldim.

Nihayet Allah-u Teâlâ,

-“Yâ Muhammed! Farz kıldığım namazlar, her gün ve gecede kılınacak olan beş vakit namazdır. Her namaz için on sevap vardır. Bu bakımdan sonunda yine elli namaz olur. Bir kimse hayır yapmak isterde, onu yapamazsa, ona bir sevab yazılır. O iyiliği yaparsa, on sevap yazılır. BİR KİMSE KÖTÜLÜK İŞLEMEK İSTER DE YAPAMAZSA, ONA HİÇBİR ŞEY YAZILMAZ. O kötülüğü işlerse, bir tane günah yazılır.” Buyurdu.

Buradan tekrar Musa (a.s.) nın yanına uğradım.

-”Olup bitenleri anlattım. Musa (a.s.) yine Rabbinden bunun da hafifletmesini iste,” dedi.

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahau aleyhi ve selem) Rabbime çok müracaatta bulunduğum için utanıyorum.” Buyurdu.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın Enes bin Mâlik (r.a.) e nasihatları;

-“Ey oğul! Elinden geldiği kadar abdestli ol. Çünkü kim abdestli olarak ölürse ona şehidlik sevabı verilir.”

-“Ey Enes! Rüküda ellerinle dizlerini sıkıca tutup, parmaklarını birbirinden ayır, dirseklerini yanlarına yapıştırma. Rükûdan kalkınca, her uzvun tam olarak yerine gelsin. Allah-u Teâlâ kıyamet gününde, rükû ve secde arasında BELİNİ DOSDOĞRU YAPMAYANA NAZAR ETMEZ. Secde ettiğin zaman, alın ve ellerini iyice yere koy, horozun yeri gagalaması gibi gagalama, secdede kollarını yere sererek, köpeklerin veya tilkinin yatışı gibi yere serilme. Namazda sağa sola nazar etmekten sakın.”

-“Ey oğul! Kimse hakkında kötülük beslemeden sabahlamaya ve akşamlamağa çalış. Bunun başarırsan, hesabın kolay olur.”

-”Müslümanlardan büyüklere hürmet, küçüklerine merhamet et.”

Katâde (r.a.) Hazret-i Enes (r.a.) e Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) en çok yaptıkları duâ’nın ne olduğunu sorunca;

Hazret-i Enes (r.a.);

-“Allahümme Rabbena âtina fiddünya haseneten ve fil ahreti haseneten ve kınâ azâbennar.” Duâ’sını çok okuduklarını bildirdi.

Katâde (r.a.) Hazret-i Enes (r.a.) in duâ edeceği zaman bununla duâ ettiğini veya duâ’sına bu duâ’yı da ilave ettiğini nakleder.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ barajı (İlkbahar mevsimi) Nusaybin

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 7

Enes bin Mâlik (r.a.) buyurur ki;

Birgün bir A’rabi, Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) e gelip;

-“Ya Resulallah! Kıyamet ne zaman kopacak? Diye sormuştu.

Bu sırada ikamet okunduğu için, Resulullah (s.a.v.) cevap vermeden namaza durmuşlardı.

Namazdan sonra, kıyameti soranın nerede olduğunu sordular.

A’rabi;

-“Benim Ya Resulallah.” Dedi.

Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem); ona

-“Kıyamet için ne hazırladın” diye sordu.

A’rabi;

-“ Fazla bir şey hazırlığı olmadığını, ancak Allah-u Teâlâ ve Resulü (s.a.v.) nü sevdiğini söyleyince;”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Kişi sevdikleri ile beraberdir.” Cevabını verdi.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) bu mübarek Hadis-i işitince çok sevinmişler. Bu hadise sevindikleri kadar başka bir şeye sevinmemişlerdir.

Yahudiler, adet gören kadınlarla beraber oturmazlar, birlikte yemek yemezlerdi. Eshab-i Kiram (r.anhüm), yahudilerin bu durumunu, Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi vesellem) e arz ederek, bu konuda ne buyurduklarını sorunca,

Şu ayet-i kerime nazil oldu;

-“Sana kadınların âdetlerinden (hayz görenlerinden) sorarlar. Onuın bir eziyet olduğunu, söyle. Kadınlar adet gördükleri zaman, onlarla temasta bulunmayınız. Onlar temizlenmeden onlara yaklaşmayınız.”

Hazret-i Enes (r.a.) buyurdular ki;

-“Bir takım işler yapıyorsunuz ve onları kıldan daha ince ve önemsiz görüyorsunuz. Halbuki biz, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) zamanında, bu işleri büyük günahlardan sayardık.”

Yine Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor; kul bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. Bana bir arşın yaklaşıyorsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Yürüyerek bana gelirse, koşarak ona gelirim.”

Yine Hazret-i Enes (r.a.) anlatıyor;

-“Üç şey ölünün peşinden kabre kadar gider. Çoluk çocuğu, mali ve âmeli. Bunlardan, ailesi ve malı döner. ONUNLA SADECE ÂMELİ KALIR.”

Yine Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Allah-u Teâlâ, kulunun yemek yedikten veya bir şey içtikten sonra kendisine Hamd’etmesinden razı olur (Hoşnud olur).”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Gül

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 8

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in zevcelerinin evine üç kişi gelip, Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in ibadetini sordular. Ne kadar yaptığını öğrendikleri zaman, bunun yanında kendi ibadetlerini az gördüler.”

-“Peygamber (s.a.v.) in yanında biz neyiz? Onun geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanmıştır.” Dediler.

Bunlardan birisi;

-“Devamlı bütün gece namaz kılacağım.” Dedi.

Diğeri;

-“Ömrüm boyunca oruç tutacağım, hiç Oruçsuz olmayacağım.” Dedi

Üçüncüsü ise;

-“Kadınlardan uzak kalacağım, hiç evlenmiyeceğim.”dedi.

Bu sırada Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) teşrif buyurdular.

-“Şöyle şöyle diyenler, sizler misiniz? Bakınız! Allah-u Teâlâ’ya yemin ederim ki, Allah-u Teâlâ’dan en çok korkanınız ve O’na karşı gelmekten en fazla sakınanız benim. Buna rağmen, bazen oruç tutuyorum, bazen tutmuyorum. Namaz kılıyorum, uyuyorum. Kadınlarla evleniyorum. Kim, benim sünnetimden yüz çevirirse, o kimse benden değildir.”

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“İster Zâlim olsun, ister mazlum olsun, mü’min kardeşinize yardım ediniz.” Buyurdu.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) de birisi;

-Ya Resulallah! Mazlum olan kimseye yardım ederim. Fakat zalime nasıl yardım edebilirim?” dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Zalimi, zülüm yapmaktan alıkorsun, işte bu ona yardımdır.” Buyurdular.

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Birgün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) benzerini hiç duymadığım bir hutbe okudular;

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) Hutbelerinde;

-“Eğer, siz benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız, herhalde az güler, çok ağlardınız.” Buyurdu.

Bunun üzerine,

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın eshabi (r.anhüm) yüzlerini kapatarak ağladılar.”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdular ki;

-“Kafir bir iyilik yaptığı zaman, ona karşı dünyalık verilir. Fakat Mü’mine gelince, Allah-u Teâlâ, O’nun iyiliklerini ahirete saklar. Dünyada da taâtına göre rızık verir.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Bir çınar ağacı (İlkbahar) Kalecik köyü

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 9

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdu;

-“Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; “Ey Ademoğlu! Sen bana duâ edip, benden istediğin müddetçe, sende bulunan günahları bağışlarım. Onların çokluğuna ve ağırlığına bakmam. Ey Ademoğlu! Günahların yerle gök arasını dolduracak kadar bile olsa, fakat benden günahlarının bağışlanmasını istesen (istiğfar etsen) senin bu günahlarını bağışlarım. Ey Ademoğlu! Yeryüzünü dolduracak günahlarla huzuruma gelsen, ŞİRK KOŞMADAN BANA KAVUŞSAN, yeryüzünü dolduracak bir mağfiret ve af ile seni bağışlarım.”

Yine Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in yanında iki kişi aksırdı.”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) birisine;

-“Allah sana merhamet eylesin.” Buyurduğu halde, diğerine bu mukabelde bulunmadı.

Eshab (r.anhüm.) birisi;

-“Ya Resulullah (s.a.v.), Allah’dan, buna rahmet diledin, niçin öbürüne dilemedin.” Denilince;

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Bu Allah-u Teâlâ’ya Hamd etti (Elhamdulillah dedi) Öbürü ise hamd etmedi.” Buyurdu.

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) duâ ederken mübarek ellerini bazen öyle kaldırırdı ki, mübarek koltuk altının beyazlığı görünürdü.”

Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) buyurdu ki;

-“Üç sınıf insan, hesap gününde Allah-u Teâlâ’nın rahmetine kavuşur.”

-“1-Akrabasını ziyaret eden,”
-“2-Kocası ölüp yetimleri kalan ve ölünceye kadar onlara bakan kadın,”
-“3-Ziyafet sofrası kurulup, yetimleri ve kimsesizleri davet eden kimse.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Bore beşire Mecido Girnavas mevki-i (Nusaybin)

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 10

Hazret-i Enes bin mâlik (r.a.) buyurdu ki;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) a on sene hizmet ettim. Mübarek elleri ipekten yumuşak idi. Mübarek teni miskten ve çiçekten daha güzel kokuyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın kalb-i şerifi nazargah-i İlahi idi.”

Yine Enes bin mâlik (r.a.) buyurdu ki;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) insanların en güzel huylusu idi. BENİ BİR GÜN BİR YERE GÖNDERDİ. VALLAHİ ‘GİTMEM DEDİM.’ Fakat gidecektim. Emrini yapmak için dışarı çıktım. Çocuklar dışarıda oynuyordu. Onların yanından geçerken arkama baktım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) arkamdan geliyordu.”

Mübarek yüzü gülüyordu;

-“Yâ Enes! Dediğim yere gittin mi?” buyurdu.

Ben;

-“Evet gidiyorum, Yâ Resulallah (s.a.v.) dedim.”

Yine Enes (r.a.) rivayet etti;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) bir kimse ile müsafeha edince, o kimse elini çekmedikçe mübarek elini ondan ayırmazdı. O kimse yüzünü çevirmedikçe mübarek yüzünü ondan çevirmezdi. Bir kimsenin yanında otururken, iki dizi üzerinde oturur, ona karşı saygılı olmak için mübarek bacağını dikip, oturmazdı.”

Enes bin mâlik (r.a.);

-“Bismillahirrahmanirrahim ve la havle ve la-kuvvete ille billahil’aliyyil’azim.” Okumanın sinir hastalığına ve bütün hastalıklara iyi geldiğini haber vermiştir.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu