‘Hazreti Osman (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Namazda Huşu- 3

08 Temmuz 2008

dsc06113-nusaybin-navale-sippi-fuadyusufoglu.JPG

Kasyan göleti (Navale sipi)

Ey okuyucu; Şunu iyi bil ki;

Kişiyi namazda meşgul eden, ona namazını gaflet içinde kıldıran ancak hatıra gelen ve kişiyi meşgul eden çeşitli düşüncelerdir.

Öyle ise, bu düşünceleri namaz kılarken defetmek lâzımdır. Bu düşüncelerin def-i de, namaz kılınan yerin sakin olması, kendisini meşgul ederek seslerden hali alması, seccadelerin süslü ve nakışlı olmaması ile olur.

Namaz kılarken baktığı zaman, kendisini meşgul edecek zinet li elbiselerin giyilmesi de bu düşünceleri defetmeye vesile olur.

Nitekim rivâyet edilmiştir ki:

Resulullah (s.a.v.) Ebu Cehm (r.a.) in kendilerine vermiş olduğu nakışlı elbiseyi giyip onunla namaz kıldığı vakit, namazdan sonra elbiseyi çıkarıp, şöyle buyurur:

-“Bunu götürün Ebû Cehm’e verin. Çünkü bu elbise beni az önce namazda meşgul etti.”

Rivâyet olunur ki,

Ebû Talha (r.a.), bahçesinde namaz kılıyordu. Bahçede bulunan ağacın üzerinde bir kuş vardı. Kuş uçup ağaçtan çıkış yerini arıyordu. Ebû Talha (r.a.) nın gözü epey bir zaman kuşa takıldı ve kaç rek’at namaz kıldığını anlıyamadı.

Kendisinin uğradığı bu fitneyi Resulullah’a (s.a.v.) anlatıp şöyle dedi:

-“Ya Resulullah, o bahçeyi sadaka olarak verdim. Dilediğin gibi dağıt.”

Gene rivâyet edilir ki;

Biri bahçesinde namaz kılıyordu. Bahçedeki hurma ağacı meyve ile dolu idi. Adam ağaca baktı, hoşuna gitti, kaç rek’at namaz kıldığını bilemedi. Bunun üzerine Hz. Osman (r.a.) a gelip durumu anlattı.

Ve:

-“Bahçeyi sadaka olarak veriyorum. Onu, Allah (c.c.) yolunda sarfet.” dedi.

Hz.Osman (r.a.) bahçeyi elli bin liraya sattı.

Namazda dört şey işlemek çirkindir:
1- Etrafı gözlemek.
2- Yüzüne el sürmek. (meshetmek)
3- Secde yerindeki, küçük taşları itmek.
4- Önünde biri geçecek yerde namaz kılmak.

Tevrat’ta şöyle yazılıdır:

Allah (c.c.) buyuruyor:

-“Ey Âdem oğlu, Benim huzurumda ağlıyarak namaz kılmak için durmaktan âciz olma. Çünkü ben öyle bir Allah’ım ki, sana senin kalbinden yakınım.

Rivâyet edili ki, Hz. Ömer (r.a.);

Minberden Müslümanlara şöyle der:

-“Kişi, İslâm yolunda sakallarını ağartsa da Allah (c.c.) için namazını tamamlaış olmaz.”

Soruldu:

-“Bu nasıl olur?”

Hz Ömer (r.a.) dedi:

-“Kişi namazında, Allah’a (c.c.) yönelmiş olduğu halde, hûşu ve kalb huzuru ile namazını kılmaz.”

Ebul-Âli (r.a.) ye;

-“Onlar namazlarında gafillerdir.” Âyeti celilesi nin soruldu:

Şöyle cevab verdi:

-“O öyle kimsedir ki, namazını gaflet içinde kılar. Namazı bitirdiğinde, iki rek’atı mı yoksa bir rek’atı mı kıldığını bilmez.

Hasan (r.a.) ise şöyle der:

-“O namaz vaktini geçirendir.”

Resulullah (s.a.v.) buyurmuştur:

-“Allah (c.c.) buyuruyor ki:

“Kulum benim azâbım dan ancak kendisine farz kıldığımı edâ etmesiyle kurtulur.”

Mükaşefe-tül Kulub (İmam-i Ğazali)

Allah (c.c.) bizleri ve sizleri Namaz kılarken Namaz’ın erkanlara hasasiyet le riayet eden kullarından eylesin. AMİN….

Fuad Yusufoğlu

Cahiliyye devrinde Kızların diri, diri gömüldükleri Arabistan çölü

Sahabi;

Sözlükte “arkadaş, dost” anlamlarına gelir. Çoğulu “Sahabe veya ashab”dır.Terim olarak, Hazret-i Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) devrinde yetişmiş, Müslüman olarak Hazret-i Peygamber (s.a.v.) i görmüş, O’nun sohbetinde bulunmuş ve Müslüman olarak ölmüş olan kimselere ”Sahabi” denir. Sahabi kadın  olursa “Sahabiyye” denir.

Hazret-i Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in sohbetinde bulunan görme özürlü kimselerle, iyiyi kötüden ayırt edebilen henüz ergenlik yaşına ulaşmadığı halde Peygamber (s.a.v.) i gören çocuklar da sahabidir.

Sahabenin sayısı hakkında kesin bir rakam söylenmemekle beraber çoğu kaynaklar, Hazret-i Peygamber (s.a.v.) in vefatında “yüz binin” üzerinde sahabi bulunduğunu ifade etmişlerdir. En son sahabi hicri 110 yılında vefat etmiştir.

Ehl-i sünnet âlimleri kur’an ve hadisle ilgili konularda her sahabenin adaletli olduğunu kabul etmişlerdir. Çünkü sahabe’nin adaleti Allah ve Resûlü’nün işaretiyle sabit olmuştur.

Hadis rivayet edip de zabt yönünde kusurlu olan bir sahabiye de rastlanmamıştır. Bundan dolayı sahabe, hadisçiler tarafından cerh ve ta’dil işlemine tabi tutulmamıştur.

Kur’an-i kerim’de, sahabenin adaletine şu ayet işaret etmektedir.

-“(İslam Dini’ne girme konusunda) ilk önce geçen Muhacirler ve Ensar’la birlikte, güzel amelde onlara tabi olanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da Allah’tan razı olmuşlardır….” (Tevbe suresi ayet; 9/100)

Bu ve benzeri ayetler, sahabenin adaletli olduğu konusunda kesinlik ifade etmektedir. Hazret-i Peygamber (s.a.v.) in bir çok hadisi de bu konuyu pekişmektedir;

-“İnsanların en hayırlısı, benim yaşadığı devirde yaşayanlardır. Sonra onlardan sonra gelenler, sonra da onlardan sonra gelenlerdir.” (Buhari, Şehadet 9; Fedail-ü Ashabı’n-Nebi, 1)

Gerek hadis rivayetinde, gerekse Kur’an’ın sonraki nesillere muhafaza edilerek aktarılıp öğretilmesinde, ilk kaynak olmaları bakımından sahabe’nin önemi büyüktür.

Onlar İslam’ın korunması ve yayılması yolunda hayatlarını ve he türlü değerlerini ortaya koymuşlardır. Allah Resul-ü (s.a.v.) ile omuz omuza cihat ederek fedakarlıkta bulunmuşlardır. Bundan dolayı Müslümanların en hayırlı nesli olma şerefine ermişlerdir.

Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları (Dini kavramlar sözlüğü)

Aşere-i Mübeşşere;

Dünyada iken Cennetle müjdelenen Sahabelere ‘Aşere-i Mübeşşere’ denir. İnşaallah-u Teâla bu Güzide sahabeler (r.anhüm) i sırasıyla zikr etmeye çalışacağız

Sevgilerimle

Fuad Yusufoğlu

Cennetle müjdelenen Eshab-i Kiram 10 (on) kişidirler.

-“1- Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiayallah-u anh)
-“2- Hazreti Ömerül Faruk (Radiyallah-u anh)
-“3- Hazreti Osman-ı Zinureyn (Radiyallah-u anh)
-“4- Hazreti Aliyy-ül Mürteza (Radiyallah-u anh)
-“5- Hazreti Abdurrahman bin Avf (Radiyallah-u anh)
-“6- Hazreti Ubeyde bin Cerrah (Radiyallah-u anh)
-“7- Hazreti Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anh)
-“8- Hazreti Said bin Zeyd (Radiyallah-u anh)
-“9- Hazreti Talha bin Ubeydullah (Radiyallah-u anh)
-“10-Hazreti Zübeyr bin Avam (Radiyallah-u anh)

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurmuştur;

-“Ebû Bekir cennettedir, Ömer cennettedir, Osman cennettedir, Ali cennettedir, Talha Cennettedir, Zübeyr cennettedir, Abdurrahman bin avf cennettedir, Sa’d ibni ebi Vakkas cennettedir, Ebû Ubeyde ibnil cerrah cennettedir.”

(Hadis-i Tirmizi ile Ebû Davud rivayet etmişlerdir.)

Humeyd (r.a.) rivayetle; Said bin Zeyd (r.a.) bir gurup insan arasında Humeyd (r.a.) e Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) şöyle dediğini söylemiştir.

-“Eshabtan ‘on kişi’ cennettedir; Ebû Bekir cennettedir, Ömer cennettedir, Osman, Ali Zübeyr, Talha, Ebû Ubeyde, Sa’d bin ebi Vakkas cennettedir.”

Onuncusunun kim olduğunu söylememiştir.

Cemaat;

-“Allah aşkına Ey Ebu’l A’ver onuncusu kimdir?” diye sorunca

Said (r.a.);

-“Allaha yemin ettiniz. Ebu’l A’ver (yani kendisi) de cennettedir.” Dedi

(Hadisi Tirmizi ile Ebû Davud rivayet etmişlerdir.)

Devam edecek…

İslâm âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Aşere-i mübeşşere sahabelerinin (Radiyallah-u anhum) nun şefaatına nail eylesin. Onların yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu