‘Abadile-i Erbaa’ olarak etiketlenmiş yazılar

Girnavas tepesi’nin uzaktan görünüşü (Nusaybin)

İsimleri aynı olan meşhur dört Sahabe-i Kiram (Radiyallah-u anhüm)

Eshab-i Kiram içerisinde isimleri Abdullah olan çok Sahabe-i Kiram (r.anhüm) vardır Ama bunların içerisinde en müşhurları olan sahabe-i Kiram (r.anhüm) in isimleri aşağıya çıkarılmıştır. Allah-u Teâlâ hazretleri İzin verirse Sırasıyla, hayatlarını ve menkıbelerini arz etmeye çalışacağım

Sevgilerimle

Fuad Yusufoğlu

‘Abadile-i Erbaa’ olarak da meşhur olan Sahabe-i Kiram (r.a.) in isimleri şunlardır;

1-Abdullah bin Abbas (r.a.)
2-Abdullah bin Ömer (r.a.)
3-Abdullah bin Zübeyr (r.a.)
4-Abdullah bin Amr bin As (r.a.)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri bu mubarek zatlar olan Sahabe-i Kiram (Radiyallah-u anhum) nun şefaatına nail eylesin. Onların yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Devam edecek….

Fuad Yusufoğlu

Girnavas Mevki-i (Nusaybin)

Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u Anhu);

Eshab-i Kiram’ın meşhurlarınden. Tefsir, hadis, fıkh ilimlerinde ve diğer ilimlerde büyük âlimdir. İsmi Abdullah bin Abbas bin Abdulmutalib bin Haşim bin Abd-i Menaf el-Kureyşi, el Haşimi’dir.

Babası Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) amcası Hazret-i Abbas (r.a.) dir. Annesi Lübabet-ül Kübr binti Harisi Hilaliyeye’dir. Annesi İlk Müslümanlardandır.

Babası Hazret-i Abbas (r.a.) önceden Müslüman olduğu halde gizli tutup, Mekke’nin fethinde açıklamıştır.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.), Hicretten birkaç sene önce Mekke’de doğdu. 68 (M. 687) senesinde Taif’te vefat etti.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) doğduğunda babası onu Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e götürmüştür. Peygamberimiz (s.a.v.) kucağına alıp, ağzının suyundan parmağına alıp, Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) damağına sürdü;

Ve;

-“Allahım onu dinde fakih kıl ve kitabını ona öğret. Diyerek dua etti. Bu duâ bereketiyle ilimde çok yüksek derecelere ulaştı.

Daha küçük yaşta iken Peygamberimiz (s.a.v.) in yanına giderdi. Teyzesi Meymune bint-i Haris (r.anha) Resulullah (s.a.v.) ın zevcesi olduğu için bu sebeple de çok kere Peygamberimiz (s.a.v.) in evine gidip gelmiştir. Bazı geceler de orada kalırdı.

Peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) abdest suyunu hazırlamış, birlikte namaz kılmıştır. Namaz kılmayı abdest almayı bizzat Peygamberimiz (s.a.v.) den görerek öğrenmiştir.

Bir defasında Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) mübarek elini Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) in başına koyarak şöyle duâ etmiştir.

-“Allahım bütün ilim ve hikmeti bu başa ver. Onları Te’vil ve tefsir edebilsin.”

Başka bir günde Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) mübarek elini onun göğsü üzerine koyup;

-“Allahım insan oğluna ihsan ettiğin her ilim ve her hikmet bu güzel göğüste toplansın.” Buyurmuştur.

Abdullah İbn-i Abbas henüz küçük yaşta iken Peygamber efendimiz (s.a.v.) i sık sık görüp, nübüvvet kaynağından fayz almıştır.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Beyaz su yolu (Şanişe köyü) Nusaybin

Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u Anhu)- 2

Peygamberimiz (s.a.v.), Medine’ye hicret ettikten sonra Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) ailesi ile birlikte hicretin sekizinci senesine kadar Mekke’de kalmıştır.

Mekke’nin fethinden sonra Medine’ye hicret etmiştir. Bu sıralarda 11-12 yaşlarında bulunuyordu. Aklı, zekası, çabuk kavrayışlığı ile dikkati çekiyor ve seviliyordu.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) zamanında Kur’an-i Kerimin bir kısmını ezberlemişti.

Peygamberimiz (s.a.v.) vefat ettiği sırada Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) 13 veya 15 yaşında bulunuyordu. Bundan sonra Kur’an-i Kerimi tamamen ezberleyip, Übey bin Ka’b’a (r.a.) ve Zeyd bin Sabit (r.a.) e ezberini arzedip, dinletmiştir.

Yine bu sırada Eshab-i Kiram (r.anhüm) in büyüklerinin meclisinde bulunmuştur. Hazret-i Ömer (r.a.) in sohbetlerine ve ilim meclisine devam edip, O’nun Peygamberimiz (s.a.v.) den aldığı ilme, feyze ve marifete kavuştu.

Hazret-i Ömer (r.a.), Onu ilim meclisinde bulundurur, daima ilme teşvik ederdi. Böylece henüz gençlik çağında ilimde yüksek dereceye ulaşmıştır.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in halifeliği sırasında ilim öğrenmekle meşgül oldu. Tefsir, Hadis, fıkıh ilimlerinde ayrıca şiir ve Edebiyat gibi diğer mevzularda çok iyi bir şekilde yetişmiştir.

Hazret-i Ömer’in ve Hazret-i Osman (r.anhüm) Halifelikleri sırasında müftülük yapmış, fetva vermiştir. Hazret-i Ömer (r.a.) zor mes’elelerin ona sorulmasını ve alınan cevabın kendisine bildirilmesini istemiştir.

Abdullah bin Abbas (r.a.), kendisine sorulan mes’eleleri çok isabetli bir şekilde cevaplandırmıştır. Hiçbir mes’elede tereddüte düşmemiştir.

Sorulan mes’elelere cevab verirken Önce Kur’an-i Kerim’e bakar açıkça bulamazsa, Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in ve sonra Hazret-i Ömer (r.a.) in o hususta verdikleri hükümleri araştırırdı. Bunlarda da bulamazsa kendi ictihadiyla cevap verirdi.

Kendisine havale edilen mes’elelere gayet açık ve isabetli cevablar vermesiyle meşhur olmuştur. Bu sebeple müşkillerini sormak üzere kendisine çok sayıda müracaat eden oluyordu.

Sual sormak için gelenlerin çok kalabalık olması sebebiyle gelenleri ellişer kişilik gurublar halinde yanına alır mes’elelerine cevab verirdi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Beyaz su yolu (Baverne köyü) Nusaybin

Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u Anhu)- 3

Hazret-i Osman (r.a.) devrinde de fetva vermeye devam etmiştir. O sırada yapılan Afrıka seferine katılmıştır. Bu seferde İslâm ordusu adına kendisine elçilik vazifesi verilmiştir.

Afrıka’da hükümdarlık eden Cercis ile görüşmüştür. Cercis ve adamları onun aklını, zekasını, fikri kuvvetini ve ilmini görerek şaşırmışlardır.

Onun Hakkında;

-“Bu Arapların mütebahhır (en derin) âlimidir.” Demişlerdir.

Hazret-i Osman (r.a.) in emriyle yerine hac emirliği yapmıştır. Bu hac emirliğinden döndüğünde Hazret-i Osman (r.a.) şehid edilmişti.

Hazret-i Ali (r.a.) nin Halifeliği sırasında Basra Valiliği yapmıştır. Daha sonra Mekke’ye yerleşmiştir.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) Eshab-i Kiram (r.anhüm) arasında ilminin üstünlüğü ile tanınmıştır. Çünkü o daha küçük yaşta Peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) yanında bulunup, feyz almıştır.

Daha sonra Eshab-i Kiram (r.anhüm) in en üstünlerinin meclisinde bulunup, ilim öğrenmiştir.

Çalışmaları son derece muntazam olup, belli bir plan dahilinde idi. Hangi gün ne iş yapacağını önceden tesbit eder ve onlara aynen riayet ederdi.

Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman ve diğer Eshab (r.anhüm) tarafından çok iltifat görmüştür.

Çok medh edildiği zaman;

-“Bana bu ni’meti ihsan eden Allah-u Teâlâ’dır. Çünkü Resülullah (sallallahu aleyhi ve selem) benim için duâ etti. İlim ve hikmet niyazında bulundu.” Buyurmuştur.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) bilhassa Kur’an-i Kerim’in tefsiri ve ayet-i Kerimelerin izahında Y Ü K S E K   B  İ  R

İ  L M E      S A H İ P T İ. Bu vasfından dolayı ona;                      “ t e r c ü m a n- ü l K u r’ a n lakabı verilmiştir.

İbn-i mesud (r.a.) o’nun hakkında;

-“O Sultan-ül Müfessirin’dir” buyurdu.

İlminin genişliğinden dolayı; “Hibril Umme (Ümmetin Âlimi) ve Bahr (deniz), (İlminde derya) ismi verilmiştir.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den 1660 kadar Hadis-i şerif rivayet etmiştir.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ barajı bahçesi (beyaz su yolu üzeri) Nusaybin

Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u Anhu)- 4

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) Fıkh İlminin temel direklerindendir. Fetvaları ciltler doldurulacak kadar çoktur.

Fetvaları fıkıh ilminin en kuvvetli temellerinden olup, Mekke’de yetişen fukaha o’nun vasıtasıyla yetişmiştir. Ya doğrudan ders alarak veya dolaylı olarak o’nun ilminden istifade etmişlerdir.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) Fıkıh ilminin en mühim bir kolu olan ‘Feraiz’ miras hukuku ilminde yüksek derecede idi.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) Kur’an-i Kerim hakkındaki ilmini isteyen ve soranlara öğretirdi.

Bir Ayet-i Krime’yi anlayamayan veya bir müşkili olan kimse ona müracaat edip, sorardı. O da bunlara tatmin edinceye kadar izahat yaparak cevaplandırırdı.

Kur’an-i Kerim ayetlerinin bir araya toplamasında ve neşrinde çok hizmetleri olmuştur. İslâm âlimleri tefsir kitablarını onun rivayetleriyle süslemişlerdir.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) ın müstakil bir tefsir kitabı yoktur. Tefsire dair muhtelif rivayetleri vardır. Garib-ül Kur’an hakkındaki izahları ona dayanmaktadır.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) nakledile gelen rivayetlerinden bir kısmını Furuzabadi “Tenvir-ül Mikyas Tefsir-i İbn-i Abbas” adlı kitapta toplamıştır. Onun tefsire dair rivayetleri çeşitli yollarla nakledilmiştir.

Bunlardan en meşhurları şünlardır;

1-Said İbn-i Zübeyr tariki,

2-Mücahid bin Cebir tariki,

3-İkrime (Mevla İbn-i Abbas (r.a.) tariki,

4-Ali bin Ebi Talha el-Haşimi tariki,

5-Kays tariki, (bu zat bin es-Saib’deni o da Said bin Cübeyr’den, oda Abdullah İbn-i Abbas’dan rivayet etmiştir. Bu tarik İmâm-i Buhari ve İmâm-i Müslim şartlarına uygun olup, sahihtir.)

6-Ebû İshak tariki,

7-Dahhak tariki,

Abdullah ibn-i Abbas (r.a.) bir ders halkası vardı. İlim öğrenmek üzere çok kimse onun etrafında toplanmıştır. Derslerinde her ilim okutulurdu.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Beyaz su yolu (Bavarne köyü) Nusaybin

Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u Anhu)- 5

Abdullah ibn-i Abbas (r.a.) bir ders halkası vardı. İlim öğrenmek üzere çok kimse onun etrafında toplanmıştır. Derslerinde her ilim okutulurdu.

Tabiinden Ebû Salih (r.a.);

-“İbn-i Abbas (r.a.) in meclisi ile bütün Kureyş iftihar etse azdır.” Demiştir.

Onun derslerinde tefsir, hadis, fıkıh ilimlerinden başka lisan, şiir, edebiyat, tahrir gibi mevzuler işlenirdi.

Bütün bu mevzularda derin ilme sahipti. Kur’an-i Kerim’in tefsiri üzerinde ders verirken herkesi doyuracak şekilde izahlar yapardı.

Din hususunda sorulan her soruya geniş cevab verir, her mes’eleyi açıklardı.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.), çok âlim yetiştirmiştir. Ondan ilim öğrenen ve hadis-i şerif rivayet eden pekçok âlimden bir kısmı şunlardır.

Kendi oğulları Muhammed bin Abdullah, Ali bin Abdullah, kardeşlerinin oğulları Abdullah bin Ubeydullah, Abdullah bin Ma’bed, Abdullah bin Ömer, Şa’be bin Hakem, Merved bin Mahreme, Ebu’l Tufeyl, Ebû İmâme bin Sehl, Said bin Müseyyeb ve diğre âlimler (r.anhüm)

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) Peygamberimizden bizzat hadis-i şerif rivayet etmiştir.

Ayrıca babası Hazret-i Abbas (r.a.) tan, annesi (r.anha) inden, Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) den, Hazret-i Ömer (r.a.) den, Hazret-i Osman (r.a.) den, Hazret-i Ali (r.a.) den, Hazret-i Abdurrahman bin Avf (r.a.) den, Hazret-i Ebû Zer Gifari (r.a.) den ve diğer bir çok sahabiden hadis-i şerif rivayet etmiştir. Rivayetleri Kütüb’üs-Sittede (altı hadis kitabı) yer almaktadır.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) 68. senesinde ömrünün son günlerinde 7-8 gün hasta yattıktan sonra vefat etti.

Cenaza namazını Hazret-i Ali (r.a.) nin oğlu Muhammed bin el-Hanifiyye (r.a.) kıldırdı.

Ve;

-“Bu gün bu Ümmetin en Rabbani âlimi vefat etti.” Buyurdu.

O’unu vefati Müslümanları çok üzdü.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a.), güzel beyaz yüzlü, iri vucutlu bir zat idi. Sakalını kına ile boyardı. Çok ağlama sebebiyle yanaklarından göz yaşlarının bıraktığı izler görünürdü. Ömrünün sonuna doğru gözleri görmez olmuştu.

Bunun şu beyti söylemiştir;

-“Allah gözlerimden görme nurunu aldıysa,
Dilimde ve kalbimde o nur devam ediyor.”

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den bizat işiterek rivayet ettiği bazı hadis-i şerifler şunlardır.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurmuştur;

-“Kur’an-i Kerim’e saygı göstermek, E’uzü okuyarak başlamakla olur ve Kur’an-i kerim’in anahtarı besmeledir.”

Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdu;

-“Allah-u teâlâ’nın size verdiği sayısız ni’metler için onu seviniz. Beni de Allah-u teâlâ’yı sevdiğiniz için seviniz.”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) yine buyurdu;

-“Ümmetimden iki sınıf düzgün olursa bütün insanlar düzgün olur. Bunlar bozulursa insanlar da bozulur. Bu iki sınıf âmirler ve âlimlerdir.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Abbas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ barajı (Beyaz su yolu) Nusyabin

Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u Anhu);

Eshab-i Kiram’ın büyüklerinden ve fıkıh, tefsir hadis ilminde en üstün olanlarından. Künyesi Ebû Abdurrahman’dır.

Müslümanların göz bebeği Hazret-i Ömer-ül Faruk (r.a.) un oğlu olup, annesi Zeynep binti Ma’un-i Cümeyhi (r.anha) dir.

Mekke-i Mükerreme’de hicretten ondört (M. 608) sene önce doğup, ayni yerde 73 (M. 692) yılında vefat etti. Kabri Muhasseb’dedir.

İlk İmana gelenlerdendir. Babası İslamiyetle şereflenince, çocuk yaşta Müslüman oldu. Medine-i Münevvere’ye hicret etti.

İslâm terbiyesiyle yetişti. Yaşı küçük olduğundan Bedir ve Uhud gazâlarına getirilmedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ile diğer gazâlara katıldı. İlk önce Hendek gazâsında bulundu. Biat-i Rıdvan’da babasından önce biat ettiği rivayet edilmektedir.

Mûte ve Yermük gazâlarıyla Mısır ve Kuzey Afrika’nın fethinde bulundu. Horasan ve Taberistan seferlerine katıldı.

Devlet kadrosunda vazife almaktan uzak durdu. Babası Şehadetinden önce kendisine veliahd olarak oğlunu göstermesini isteyenlere;

-“Bir evde bir şehid yeter.” Buyurdu.

Seçilmemek şartıyla Şure üyeliğinde bulundu. Hazret-i Osman (r.a.) ın şehadetinden sonra, Hazret-i Ömer (r.a.) in oğlu olduğu, ilmi hususiyetteki yüksek mertebesini ve muharebelerdeki kahramanlığı ileri sürülerek halife olması istendi.

K A B U L      E T M E D İ .

Hazret-i Ali (r.a.) ye biat etti. Fakat, iç hadislere karışmadı.

-“Cihad, islâm ülkesinde, Müslümanlar arasında olmaz. Cihad kafirlere ve Gayri müslüm memleketlerine karşıdır.” Buyururdu.

Sıffın muharebesinden sonra da hilafeti söz konusu olup, kendisine teklif edildi.

Y İ N E     K A B U L     E T M E D İ.

Hazret-i Muaviye (r.a.) nin Hilafetinde Yezid bin Muaviye ile Bizans saferine katıldı. Eyyüb Sultan hazretleriyle İstanbul surlerı önünde Bizanslılar ile mücadele etti.

Mucahid idi. Onbeş tane evledı vardı. Onbiri erkek, dördü kızdı.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ Barajı (Beyaz su yolu) Nusaybin

Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u Anhu)- 2

Abdullah bin Ömer (r.a.), peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e çok bağlıydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın yolunda gitmek, ahlakı ile ahlaklanmak isterdi. Huzur-u Seadetinden ayrılmak istemezdi.

Resulullah (s.a.v.) i daime takib ederdi. Resulullah (s.a.v.) nerede namaz kılsa izini takip ederek oraya giderdi.Beraber namaz kılardı.Sünnet-i seniyeyi yerine getirmek için Resulullah (s.a.v.) ı daima taklid ederdi.

Pek çok hadiseye şahid olup, hadis-i Şerif dinlemekle şereflendi. Eshab-i Kiram içinde en fazla hadis-i şerif rivayet edenlerden oldu. İbadet, sohbet ve gazâlarda, vedâ haccın’da hep Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ile beraber bulundu.

Resulullah (s.a.v.) i görmek, sohbetinde bulunmak, o’na hizmet etme şerefine nail olduğu ve Fıtrâten üstün hallere sahib olması sebebiyle bütün ilimlerde mahir ‘Üstad’ idi.

Haram ve şübhelilerden sakınması, ilmi, dünyaya düşkün olmaması örnek durumdaydı. Her işte çok araştırıcı, inceleyici ve dikkatliydi.

Kur’an-i Kerim’in tefsiri hususunda sahabenin ileri gelenlerinden idi. Helala ve harama ait hadis-i şeriflerin çoğunu o bildirmiştir.

İşittiği hadis-i şerifleri yazardı. Lüzüm olmadıkça hadis-i şerif rivayet etmezdi.

İmâm-i Begâvi (r.a.) buyuruyor ki;

-“Hadis rivayeti hususunda İbn-i Ömer (r.a.) kadar dikkat edeni yoktu.”

Eshab-i Fukaha’dan olup, fetvaları çok kıymeylidir. Ehli sünnetin Mâliki Mezhebi’nin İmâmı İmâm-ı Malik (r.a.) İbn-i Ömer (r.a.) hakkında buyuruyor ki;

-“Abdullah bin Ömer (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.) den sonra hac mevsiminde ve diğer zamanlarda insanlara altmış sene fetva vermiştir. Fetva verme hususunda pek ihtiyatlı haraket ederdi.”

Tabiinden Mihran (r.a.) İbn-i Ömer (r.a.) ın hakkında;

-“İbn-i Ömer (r.a.) den daha fakih kimse görmedim.” Buyrudu.

Hadis ve fıkıh âlimleri arasında Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Abbas, Abdullah ibn-i Zübeyr ile Abdullah ibn-i Amr İbni’l As (r.anhüm) a Abadile-i erbaa” (dört meşhur Abdullah) ünvanı verilmiştir.

Bu dört zat (r.anhüm) bir mes’elede ittifak edince;

-“Abadile’nin kavli denilir.

Ancak fıkıh kitablarında “Abadile-i Abdullah’lar” denilince, ekseriye İbn-i Mesud, İbn-i Abbas ve İbn-i Ömer (r.anhüm) kasdedilir.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas şelalesi (yukardan  görünüşü) Nusaybin

Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u Anhu)- 3

Âdem bin Ali (r.a.) den rivayet edildiğine göre, bir sohbetinde;

-“Kıyamet gününde aksaklar diye çağırılacak kişiler vardır.” Dedi.

Cemaat;

-“Aksaklar kimlerdir?” diye sorduklarında,

Âdem bin Ali (r.a.);

-“Sağa sola bakmak ve haraketler yapmak suretiyle namazlarını eksilten ve aksatan kişilerdir.” Cevabını verdi.

Abdullah bin Ömer (r.a.) iyilik etmesini, hayrı, sadakayı, köle azad etmesini çok severdi. İyi ve güzel huylu olup, kötülükten uzaktı.Her işini ve her şeyini Allah için yapardı.

Yüzüğünün taşında “Abede’l-lâhe lillah (‘Allahü Teâlâ’ya Allah için, halis ibadet etti.’) yazılı idi.

Abdullah bin ömer (r.a.) buyurdu ki;

-“Müslümanlıkla şereflendikten sonra en büyük sevinç ve neş’em, gönlümün, herkesi peşinden koşturan bir takım istek ve arzulara meyletmemiş olmasıdır.” Dünya malına hiç gönül bağlamazdı.

Cabir bin Abdullah (r.a.) der ki;

-“Hazret-i Ömer (r.a.) ve Oğlu Abdullah (r.a.) dan başka içimizde dünyaya meyli olmıyan kimse yoktur.”

Hazret-i Nafi (r.a.) Hazret-i Abdullah (r.a.) ın azatlısıdır. O’nu onbin dirheme satın aldıktan sonra;

-“Seni Allah rızası için azad ettim.” Buyurdu.

İbn-i Ömer (r.a.) çok cömert, halim ve selim idi. Köle ve cariyelerden hangisini Allah-u Teâlâ’ya ibadet ederken görse, hemen onu azad etmek adeti idi.

Kölelerinin böyle göürünerek kendisini aldattıklarını söylediklerinde;

-“Hayır için aldanmaktan iyi şey var mıdır?” buyurduğu pek meşhurdur.

Azadlılardan olan İmâm-i Nafi (r.a.) efendisi ile ilgili olarak buyurdular ki;

-“Abdullah bin Ömer (r.a.),Bin kişi azâd etmeyince, ruhunu teslim etmedi. Bazen bir ay geçerdi de bir parça et yemezdi. Ancak misafiri bulunduğu veya Ramazan-i Şerif’te yerdi.”

-“Bir şeyi fazla sevmeye başladı mı, onu Allah rızası için, bir ihtiyacı olana verirdi. Bu meyanda Allah-u teâlâ’nın (-“Beğendiklerinizden çıkarıp vermedikçe zinhâr iyilik mertebesine erişemezsiniz!”) âyet-i celilesiyle amel ederdi.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas mevki-i Nusaybin

Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u Anhu)- 4

Hazret-i Abdullah bin Ömer (r.a.) canı balık istemişti. Kızartıp önüne koydular. Tam bu sırada bir fakir geldi ve Hazret-i Abdullah bin ömer (r.a.), balığı o fakire verdi.

Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) ın akşam yemeklerini yalnız yediği hiç vaki değildir. Mutlaka misafir arar, bulurdu.

Ka’kaa bin Hakim (r.a.) den rivayet edildiğine göre,

O zamanın zenginlerinden Abdülaziz bin Harun;

-“Her ne ihtiyacın varsa bana bildir.” Diye Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) e mektub yazmıştı.

Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) O’na şu cevabı mektubu gönderdi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) den;

-“Önce geçindirmekle yükümlü olduğun kişilere ver; Yüksek el, alçak elden hayırlıdır!” buyurduklarını işittim.

-“Yüksek elin ancak veren el, alçak elin de ancak alan el olduğunu sanıyorum. Senden herhangi bir isteğim yoktur. Allah-u teâlâ’nın bana sevkettiği bir ni’meti de geri çeviremem…”

İbn-i Ömer (r.a.) e bir gün dört bin dirhem para ile kaftan getirilmişti. Dostlarından Eyyub bin Vâil, ertesi gün onun çarşıda binek hayvanına veresiye yem aldığını görünce şaşırdı.

Derhal evine gidip sordu;

-“Abdullah ibn-i Ömer (r.a.) e dün dörtbin dirhem para ile bir kaftan gelmemiş miydi?”

Ev halkı;

-“Evet gelmişti.” Dediler.

Eyyub bin Vâil (r.a.); Bugün O’nu gördüm. Binek hayvanı için yem satın alıyordu. Bedelini peşin ödeyecek parası yoktu.” Dedi.

Ev halkı;

-“Dünkü paradan yanında bir kuruş kalmadı. Kaftanı da dün omuzlarına alıp gitmişti. Eve döndüğü zaman sırtında yoktu. Kaftanı ne yaptığını sorduk. Bir fakire hediye ettiğini söyledi.” Dediler.

O’nun cömertliğine ve haline gıbta eden dostu, geri dönüp çarşı esnafına;

-“Ey Tacirler! Sizin haliniz nice olacaktır! İşte Hazret-i Ömer (r.a.) in oğlu Abdullah (r.a.) binlerce dirhemini fakir fukaranın ihtiyacına sarf ediyor da, kendi binek hayvanının yem ihtiyacını veresiye satın almak mecburiyetinde kalıyor.” Dedi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu