‘Kadın Sahabeler’ olarak etiketlenmiş yazılar

Kâ’be-i şerif (eski resim) Osmanlıların inşa ettikleri Ecyed kalesi

Hazret-i Zeyneb Binti Cahş (Radiyallah-u anha) -2

Hazret-i Zeyneb (r.anha) in düğün gecesi Peygamber efendimiz (s.a.v.) in bir mucizesi daha görüldü. Duasının bereketiyle az yemek çoğaldı. Bütün davetliler yediği halde, Enes (r.a.) in annesi Ümm-ü Süleym (r.anha) in gönderdiği yemek hiç azalmadı.

Enes bin Mâlik (r.a.);

-“Yemeği üçyüz kişi kadar yediği halde Peygameberimiz (s.a.v.) yemeği (-“kaldır”) buyurmasıyla tabaktaki yemeğin ortaya koyduğum zamanda mı çoktu, yoksa kaldırdığım zamanda mı? Çoktu anlayamadım.” buyurdular.

Hazret-i Zeyneb (r.anha), ihsanı, sadakayı pek çok severdi. El işlerinde de mahir idi. İşlediği şeyleri ve eline geçen şeyleri akrabasına ve fakirlere verirdi.

Hazret-i Resulullah (s.a.v.); Hazret-i Zeyneb (r.anha) in vefatını şu hadisi şerif ile haber verdi.

-“Zevcelerim arasında, bana en önce kavuşacak olanı, eli uzun olanıdır.” Peygamber efendimiz (s.a.v.) in pek çok iltifatına kavuşarak, yüksek makamlara sahip oldu. Sadaka ve ihsanı o kadar çoktu ki; Hazret-i Resulullah (s.a.v.) ın vefatından sonra, halife Ömer (r.a.) Ezvaci mutahheratın her birine onikibin dirhem veriridi. Bunu alır almaz hepsini sadaka eder, dağıtırdı.

Nesilden nesile intikal eden menkıbede Hazret-i Zeyneb (r.anha),, Hazret-i Ömer (r.a.) hediye gelince, O’na dua etti;

-“Buna benden daha fazla ihtiyaç sahipleri vardır. Onu şuraya koyun, üzerini örtün.”

Sonra kendisinin bir peçesini parçalayarak onu kese yapar ve bu keselerle parayı akrabalarından muhtaç olanlara ve yetimlere dağıtır, sonra da elini kaldırarak;

-“Allahım, bundan sonra bana Ömer’in atiyyesini nasib etme.” Buyurur.

Hakikaten o sene vefat etti.

Resulullah (s.a.v.) dan sonra zevcat-ı tahirat radiyallahu anhünne) arasında, en önce vefat eden budur. Hazret-i Zeyneb (r.anha) Hicretin yirminci yılında elli üç yaşında Medine’de vefat etti. Na’şının, Peygamberimiz (s.a.v.) in Serir’i üzerine konularak taşınmasını vasiyet ettiğimnde, öyle yapıldı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret-i Zeyneb Binti Cahş (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Cennet-ül Baki’ kabristanlığı (Medine-i Münevvere)

Hazret-i Zeyneb Binti Cahş (Radiyallah-u anha) -3

Cenaze namazını Halife Ömer (r.a.) kıldırdı. Tabutı Baki’ kabristanlığına getirirlirken kardeşi Ahmed bin Cahş (r.a.) âma haliyle ağlıyordu. Hazret-i Ömer (r.a.) Ahmed (r.a.) in ağlamasını işitince;

-“Ey Ahmed, tabuttan uzaklaş! Cemaat seni sıkıştırmasın, Zeyneb (r.anha) in tabutunu taşımak için kalabalık fazlalaşıyor.” Buyurdu.

Ahmed (r.a.) ise;

-“Yâ Ömer! Bu her türlü hayır ve bereketi sayesinde kazandığım kızkardeşimdir. Bu ağıt yüreyimdeki ateşi soğutuyor.” Dedi.

Defn edildiği esnada Hazret-i Ömer (r.a.), Zevcat-ı Tahirata, Hazret-i Zeyneb (r.anha) i kimin kabre koyabileceğini sordu.

-“Sağlığında O’nu görmek, kimlere helâl ise, kabrine de onlar girer, indirirler!”

Cevabı üzerine Muhammed bin Abdullah bin Cahş, Usame bin Zeyd, Abdullah bin Talha (radiyallahu teâlâ aleyhim ecmain) kabre indirdiler.

Bunlar hep yakın akrabasıydı.

Hazret-i Âişe-i Sıddıka (r.anha), onun vefatı üzerine;

-“O saadetli ve iyi hatun aramızdan gitti. Yetimler ve dullar hamisiz kaldılar.” Buyurdu.

Hazret-i Âişe-i Sıddıka (r.anha), Hazret-i Zeyneb (r.anha) i çok medh ve senâ ederdi.

O’nun hakkında;

-“İster sıla-i rahim olsun, isterse cömertlik ve fedakarlık olsun. Zeyneb (r.anha) den daha iyi hiçbir hatun yoktur.”

Yine;

-“Resulullah (s.a.v.) ın zevceleri içinde Zeyneb’den başka kimse zatı saadetlerine yakınlık bakımından benimle boy ölçüşemez.”

Ve tekrar;

-“Allah-u Teâlâ, Zeyneb binti Cahş (r.anha) a rahmet eyleye. Hakikaten dünyada onun mertebesinde hiçbir hatun yoktu. Hâk Teâlâ, Nebisini onunla evlenmeye sevk eyleyip, Kur’anın bazı ahkamını indrmiştir.” Buyurdu.

Hazret-i Ümmü Seleme (r.anha), Hazret-i Zeyneb (r.anha) hakkında;

-“Zeyneb (r.anha) salih, oruç tutan ve ibadetle vakit geçiren bir hatundu.” Buyurdu. Çok hassastı. Kuvvetli bir edebiyatçıydı. Onbir hadis-i şerif nakil etti.

Bunlardan biri;

Allah-u Teâlâ’ya ve ahret gününe iman eden bir kadının zevcinden başka bir ölü için üç günden fazla yas tutması helâl değildir. Lakin kadını zevcine karşı dört ay on gün teesüfünü ifade eder.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar;

(1-Tabakat ibn-i Sa’d cild; 8 sahife; 101)
(2-Üsüdül-gâbe cild; 5 sahife 463-464)
(3-el-İsabe, cild; 4 sahife; 313)
(4-Tarihi Hamis cild; 1 sahife 563-564)
(5-Tarih-i hamis cild; 1 sahife 563- 564)
(6-Sahihi buhari cild; 6 sahife 1122-25-26)
(7-Sahihi Müslim cild; 4 sahife 149- 152)
(8-Tam ilmihal seadet-i Ebediye 34. baskı sahife; 334-975-1088-1089)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret-i Zeyneb Binti Cahş (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Kâ’be-i Şerif (Eski resim)

Hazret-i Cüveyriyye bintü’l- Haris (Radiyallah-u anha);

Peygamber efendimizin muhterem hanımlarından biri. Beni Mustalak kabilesi reisi Hâris bin Dirar’ın kızıdır. Nesebi (silsilesi), Cüveyriyye binti Haris bin Ebi Dırar bir Hubeyd bin Cudeyme el-Mustalakı olduğu gibi bu silsilenin devamı olarak, bin Âmr ibni Rebiâ bin Harise bin Âmr el-Muzaiyye el-Mustalikiyye’dir.

Hicretin beşinci yılında (m. 626) yapılan Beni Mustalak veya (Beni Mureysi) gazvesinde esir alınmıştı. Bu gazvede babası kaçarak canını kurtarmış, fakat kızı ve kabilesinden 600 kişi esir düşmüştü. Esirlerin taksiminde Cüveyriyye (r.anha) Hazret-i Sabit bin Kays’a düştü.

Hazret-i Cüveyriyye (r.anha), Sabit bin kays (r.a.) tarafından satılığa çıkarıldığında babası Haris kızını almak için bir sürü deve getirdi. Bunların içinde çok iyi cins olan iki deveye kıyamayıp, şehir dışında sakladı. Haris, Resul-i Ekrem (s.a.v.) in huzuruna geldiğinde,

Resulullah efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Falan yerde sakladığın iki deveyi getir.” Buyurdu.

Haris bu durumda çok şaşırdı.

-“Şehadet ederim ki, Allah’tan başka tapılacak kulluk edecek hak bir mabud, ilah yoktur ve sen O’nun elçisisin. Allah-u Teâlâ’ya yemin ederim ki, Allah’tan başka kimsenin bundan haberi yok idi.” Dedi.

Böylece ve kabilesinden birçok insanla beraber Müslüman oldu. Resulullah (s.a.v.) develeri alip, Harise kızını geri verdi. Babası, ağabeyleri ve kabilesinden birçok insandan sonra Cüveyriyye (r.anha) Müslüman oldu.

Yirmi yaşlarında Müslüman olan Cüveyriyye (r.anha) Resulullah efendimiz (s.a.v.) babasından isteyip, kandilerine nikahladılar ve dörtyüz dirhem mehir takdir ettiler.

Resulullah (s.a.v.) O’nunla evlendikten sonra, Berr olan ismini Cüveyriyye’ye çevirdi. İslâm tarihinde de, bu isimle anılmaya başlandı.

Eshab-i kiram (aleyhimürrıdvan), Resulullah (s.a.v.) ın Cüveyriyye (r.anha) yi nikaladığını duyunca;

-“Biz Resulullah (s.a.v.) ın ailesinin, anamızın akrabalarını hizmetçi olarak kullanmaktan haya ederiz.” Dediler
Bu hal yüzlerce esirin azâd olmasına vesile oldu. Cüveyriyye (r.anha) bu hali söyliyerek her zaman öğünürdü.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret- i Cüveyriyye bintü’l- Haris (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

 

Medine-i Münevvere (Eski fotoğraf)

 

Hazret-i Cüveyriyye bintü’l- Haris (Radiyallah-u anha) – 2

Hatta denildi ki;

-“Cüveyriyye (r.anha) nin mehri bütün müstalak kabilesinin azâd edilmesi oldu.”

Bu ciheti takdir eden Âişe-İ Sıddıka (r.anha);

-“Ben Cüveyriyye (r.anha) kadar kavmına hayrı dokunan kadın görmedim. Mustalak oğullarından yüzlerce kişi Cüveyriyye sayesinde esirlikten kurtulmuştur.

Peygamber efendimiz (s.a.v.), evlenmelerinin hepsini Âişe (r.anha) yı Allah-u Teâlâ’nın emri ile nikahladıktan sonra yaptı. Bunlar dini, siyasi veya merhamet ve ihsan ederek yapılan evlenmelerdir. (Bakınız Muhammed aleyhisselam). Nitekim Cüveyriyye (r.anha) ile olan evlenme de böyledir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki;

-“Bütüm zevcelerimle evliliklerim ve kızlarımı evlendirmem, hepsi Cebrail aleyhisselam’ın Allah-u Teâlâ’dan getirdiği izinle olmuştur.”

Hazret-i Cüveyriyye (r.anha), Resulullah (s.a.v.) ile birlikte, diğer hanımları gibi, sırası geldiğinde zaman zaman muhtelif gazvelere iştirak etmiştir. Cüveyriyye (r.anha) izzet-i iman sahibi metanetli bir hatun idi. Aynı zamnada çok ibadet ederdi. Peygamber efendimiz (s.a.v.) O’nun yanına geldiklerinde O’nu çok zikir yapar, kelime-i tevhid söyler bulurdu.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) den bizaat işiterek rivayet ettiği hadis-i şerifler “yedi” tanedir.

Kendisinden İbni Abbas, İbn-i Ömer, Ubeyd İbn-i Sibik (aleyhimirridvan) v.b. hadis-i şerif nakletmişlerdir.

İbn-i Abbas (r.a.) Cüveyriyye (r.anha) dan şöyle rivayet etti,

-“Bir sabah camide ibadetle meşgül idim. Resulullah (s.a.v.) uğradığında Sübhanallah zikrini yapıyordum. Resulullah bir haceti (ihtiyacı) için dışarı çıktılar. Öğle üzeri tekrar geldiler ve yine ben aynı zikir ile meşgül idim.”

Buyurdular ki;

-“Sen hep böyle mi yaparsın?”

-“Evet.” Dedim.

Tekrar;

-“İstersen sana birkaç kelime öğreteyim de bu kelimeleri söyleyesin ve hem senin nafile ibadetlerin yerine geçe.” Buyurdular.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret- i Cüveyriyye bintü’l- Haris (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

 

Cennet-ül Baki’ kabristanlığı (Çok eski fotoğraf)

 

Hazret-i Cüveyriyye bintü’l- Haris (Radiyallah-u anha) – 3

 

Ve şu duayı öğrettiler;

-“Subhanallahi adede halkıhı (3 defa)

Subhanalahi  zinete Arşihi (3 defa)

Subhanallahi rida nefsihi (3 defa)

Sübhanallahi midade kelimatihi (3 defa)”

Hicri 56 (m. 576) yılında Medine’de vefat etmiştir. Mervan bin Hakem tarafından namazı kılınıp, Baki’ kabristanlığına defn edilmiştir.

Ebû Eyyüb (r.a.) ün Cüveyriyye (r.anha) dan bildirdiği hadfis-i şerifte;

-“Bir Cuma günü Peygamber efendimiz (s.a.v.) Cüveyriyye (r.anha) nın yanına gelmişlerdi. O gün Hazret-i Cüveyriyye (r.anha) oruçluydu.”

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) O’na;

-“Yarın oruç tutacak mısın?”

Diye sordular.

Cüveyriyye (r.anha);

-“Hayır.” Diye cevap verdiler

Tekrar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Dün oruçlu mu idin?” diye sordular.

Cüveyriyye (r.anha);

-“Hayir Yâ Resulallah.” Diye cevap verdi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Öyle ise iftar et (orucunu boz) buyurdular.

Ümmü Osman (r.a.) nın Cüveyriyye (r.anha) dan bildirdiği hadis-i şerfite Peygamber (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdular ki;

-“Erkeklerden kim ipek elbise giyerse, Allah-u Teâlâ kıyamet günü O’na ateşten bir elbise giydirir.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar

(1-Tabakat-ı İbn-i Sa’d cild 8, sahifa; 116)

(2-el-İsabe cild-4 sahife; 265)

(3-el-İstiâb cild; 4 sahife 358)

(4-Üsud-ül-gabe cild 5, sahife; 420)

(5-el-Â’lem cild; 2 sahife; 148)

(6-Sıfat-us-Safve cild; 2 sahife 26)

(7-İbn-i Hişam cild; 4 sahife; 398)

(8-Kamus-ül Â’lem cild; 3 sahife; 1854)

(9-Mevahib-i Ledünniyye cild 1 sahife; 218)

(10-Envar-ül Muhammediyye sahife; 155)

(11-Müsned-i Ahmed bin Hanbel cild 4 sahife 324- 329)

(12-Tam ilmihal Se’âdeti Ebediyye sahife 995)

 

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret- i Cüveyriyye bintü’l- Haris (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

 

 

Revda-i Mutahhar’nın kapısı (Medine)

Hazret-i Ümmü Habibe (Radiyallah-u anha)

Resulullah (s.a.v.) ın mübarek hanımlarından. İsmi Remle’dir. Babası Ebû Süfyan bin Harb bin Ümeyye, annesi Hind’dir. Hazret-i Mu’aviye (r.a.) nin kız kardeşidir. Bi’setten onyedi sene önce Mekke’de doğdu. 44 (m.664) senesinde Medine’de vefat etti.

Ümmü Habibe (r.anha), ilk önce Resulullah (s.a.v.) ın halasının oğlu Ubeydullah bin Cahş ile evlendi. Kocasyla İslmâyet’i kabul eden “ilk Müslümanlardandır.”

Mekke’deki kafirerin, Müslümanlara eziyet ve zararları dayanılmayacak bir dereceye geldiğinde Habeşistan’a hicret etti. Kızı Habibe, Habeşistan’da doğup, kendisi de bu isimle meşhur oldu. Kocası Ubeydullah bin Cahş, papasların propagandalarına aldanıp, fakirlikten kurtularak, dünya malına kavuşmak için “mürted” oldu. Dinini bıraktı.
Zaten kocasının mürted olacağını ruyasuında görmüştü. Rü’yada, kocasının suratı gayet çirkinleşip, kapkara olduğunu gördü.

Ruyasının sabahı da tabir etmek için düşünürken, kocası hiristiyan olduğunu söyleyip;

-“Sen de hiristiyan ol.” Dedi.

Kocası dinini dünyaya değişince, Ümmü Habibe (r.anha) yi de İslamiyetten çıkıp, zengin olmaya zorladı. O fakirliğe, ölüme razı olacağını, fakat Muhammed aleyhisselam’ın dinini ve sevgisini, bütün dünyaya değişmeyeceğini bildirdi.
Ubeydullah bin Cahş, Ümmü Habibe (r.anha) yi boşayıp, sürünerek ölmesini bekledi. Fakat kendisi içki alemlerine dalıp az zaman sonra sarhoşken öldü.

Peygamber efendimiz (s.a.v.), Ümmü Habibe (r.anha) nin dininin kuvvetini ve başına gelen acı hâli işitti. İman kuvvetine hayran kalıp, haline çare aradı. Kendisi de, Mekke kafirlerinin başkumandanı Ebû Süfyan ile mücadele ediyordu.

Müslüman olan Habeşistan hükümdarı Necaşi (r.a.) ye Peygamber efendimiz (s.a.v.) hicretin yedinci senesinde mektüp yazıp, Amr bin Ümeyye ile gönderdi.

Mektubunda;

-“Oradaki Ümmü Habibe ile evleneceğim. Nikahımı yap! Sonra kendisini buraya gönder.” Şeklinde talepte bulundu.

Necaşi (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.) in mektubuna çok hürmet edip, hemen hazırlıklara başladı. Cariyesini gönderip,Resulullah (s.a.v.) ın isteğini bildirdi.

Ümmü Habibe (r.anha), Resulullah (s.a.v.) in nikahına girmeyi kabul edince, Habeşistan hükümdarı iki gümüş gerdanlık, mücevherat, yüzükler ve bilezikler hediye etti.

Necaşi (r.a.), mühacir ve müslümnalrı sarayına davet etti ve Resulullah (s.a.v.) ile Ümü Habibe (r.anha) nın nikahını kıydı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret-i Ümmü Habibe (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Eski Medine surları

Hazret-i Ümmü Habibe (Radiyallah-u anha) – 2

Ümmü Habibe (r.anha), imanın mükafatına kavuşarak orada zengin ve rahat oldu. O’nun sayesinde Habeşistan’daki Müslümanlar da çok rahat etti, ferah yaşadı. Cennet’e, kadınlar kocalarının yanında bulunacakları için, Cennet’in en yüksek derecesi ile de müjdelenmiş oldu ki, dünyanın bütün zevk ve nimetleri, bu müjde yanında pek küçük kalır.
Ümmü Habibe (r.anha) nin Resulullah (s.a.v.) ile evlenmesi, babası Ebû Süfyan’nın kalbinin yumuşayıp, ileride Müslüman olmasını hazırlayan sebeplerdendir.

Ümmü Habibe (r.anha) mühacirlerle Necaşi ( r.a.) nin temin ittiği iki gemiye binip Car limanına indiler. Deveye binip Medine’ye geldiler.

Ümmü Habibe (r.anha) Peygamberimiz (s.a.v.) i çok severdi. Mekkeli müşrikler Hudeybiye antlaşmasını bozduktan sonra endişeye kapılıp, antlaşmayı yenilemek istediler. Bu iş için henüz Müslüman olmamış olan Ebû Süfyan’ı Medine’ye gönderdiler. Ebû Süfyan, Peygambermiz (s.a.v.) in hanımı olan kızı Ümmü Habibe (r.anha) nın odasına girdiğinde, Peygamber efendimiz (s.a.v.) in her zaman oturduğu mindere oturmak üzere iken;

Kızı Ümmü Habibe (r.anha);

-“Sen bu mübarek yere oturmaya layık değilsin.” Diyerek oturmasına mani oldu.

Ebû Süfyan kızından bu sözleri işitince O’nun dinine bağlılığına hayret etti. Ebû Süfyan (r.a.) daha sonra Mekke’nin fethinde Müslüman oldu.

Ümmü Habibe (r.anha) Mekke-i Mükerreme’nin feth edildiği gün Resulullah (s.a.v.) ın kadınlar ile sözleşmesinde, Hazret-i Ümmü Habibe (r.anha) de bulunup, biat etti. Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir gün evine geldiğinde Hazret-i Muaviye (r.a.) kızkardeşi Ümmü Habibe (r.anha) nin başını kucağına koymuş yaslanır gördü ve hanımı Ümmü Habibe (r.anha) ye;

-“Sen Muaviye’yi (kardeşini) çok mu seviyorsun.” Buyrudu.

Ümmü Habibe (r.anha);

-“Evet ya Resülallah.” Cevabını verince

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“O’nu Allah ve Rseülü de çok seviyor.” Buyurdu.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) ın vefatından sonra Eshab-i Kiram Ümmü Habibe (r.anha) ye çok hürmet gösterdi. Hazret-i Ömer (r.a.), O’na geçimini sağlamak için yıllık maaş bağladı.

Hazret-i Ümmü Habibe (r.anha) çok fazıl, kamil biriydi. Peygamberimiz (s.a.v.) den pek çok hadiseye şehadet edip, otuz hadis-i şerif rivayet etti. Hadis-i şeriflere çok dikkat ederdi. Bu hususta kendisine danışılırdı.

Yeğeni Ebu Süfyan İbni Sa’id (r.a.) e, abdestli bulunmayı tavsiye edip, şu hadis-i şerifi rivayet etti.

-“Her kim bir şeyi pişirecek olursa abdest alması iyidir.”

Yine (r.anha);

-“Her kim her gün oniki rekat nafile namaz kılarsa, o kimse için cennette bir ev hazırlanır.”

Hadis-i şerifi rivayet ettikten sonra;

-“Ben bunu işittikten sonra, o namazları hep kıldım.” Buyurdu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret-i Ümmü Habibe (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Ümmü Habibe (r.anha) nın mezarı (Cennet-ül Baki’)

Hazret-i Ümmü Habibe (Radiyallah-u anha) – 3

Babası Ebû Süfyan (r.an) vefat ettikten bir müddet sonra güzel kokular sürünüp, iyi ve yeni elbise giymişti.

Etrafındakilere Peygamber efendimiz (s.a.v.) in şu hadis-i şerifini de nakl etti.

-“İman sahibi bir kadın için herhangi bir şekilde üçgünden fazla matemli bulunmak caiz değildir. Ancak, kocası için, bunun müddeti dört ay ve on gündür.”

Ümmü Habibe (r.anha) nin kızı Habibe binti Übeydullah, kardeşi Mu’aviye bin Süfyan (r.a.) Akife binti Süfyan, yeğeni Ebû Süfyan bin Sa’id bin Mugayre, Abdullah bin utbe bin ebi Süfyan, Safiye binti şeybe, Zeynep binti Ümmü Seleme, Salim bin Surar bin Cerrah, Urve bin Zübeyr, Ub Salih Seman (aleyhümür Rıdvan) da bu hadis-i rivayet ettiler.

Hazret-i Ümmü Habibe (r.anha) Kardeşi Hazret-i Muaviye (r.a.) nin hilafeti zamanında hastalandı. Hasta yatağında Hazret-,i Âişe (r.anha) yi çağırtıp;

-“Benim senin ve diğerlerinin arasında münasebetler vardı. Eğer her ne suretle olursa olsun, aramızda hataen bir şey geçmiş ise senden efv etmeni isterim. Afv eyle ve hayır dua ile yâd edip benim için mağfiret talep et.” Deyince

Hazret-i Âişe (r.anha) bu söz üzerine duâ edip;

-“Sen beni memnün etmişsin. Hâk Teâlâ da seni memnun kılsın.” Buyurdu.

Medine-i Münevvere’de 44(m.664) senesinde yetmişüç yaşında iken vefat etti. Kabri Mmedine-i Münevvere’de Baki’ kabristanlığındadır.

Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları;

-Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) müezzin ezan okuduğu zaman, ezan bitimnceye kadar tekrar ederdi.”

-“Adem oğlunun her sözü kendi aleyhinedir. Ancak emr-i ma’ruf, nehy-i münker ve bir de Allah-u Teâlâ’yı zikretmek müstesnadır.”

Hergün farzlardan başka oniki rekat nafile namaz (sünnet) kılan kimseler için cennet’te bir ev inşa edilir. (Onlar iki rekat sabah namaz’ından evvel, dört rekat öğleden evvel, iki rekat öğleden sonra, iki rekat akşamdan sonra, iki rekat da yatsı namazından sonra kılınan sünnetlerdir.)”

Hazret-i Muaviye (r.a.) Ümmü Habibe (r.anha) ye;

-“Resulullah gece seninle beraber uyuduğu elbiseyle namaz kılarmıydı?” diye sordu.

Ümmü Hhabibe (r.anha);

-“Evet elbisesinde bir necaset bulunmadıkça namaz kılardı.” Buyurdu.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar;
(1-Tabakat-ı İbn-i Sa’d cilt; 8, sahife; 68-70-96-99)
(2-Siret-i İbni Hişam cild; 1, sahife; 365)
(3-Siyer-i alaminnübela cild 1, sahife; 316)
(4-el-İsabe, cild; 2, sahife; 584, 586, 587)
(5-el-İstiab cild; 2, sahife; 75)
(6-Müsned-i Ahmed bin Hanbel cild; 4, sahife; 325- 327)
(7-Sahih-i Buhari. Cild; 2, sahife; 327)
(8-Tam ilmihal Seadeti ebediye sahife; 1079)
(9-Eshab-i Kiram sahife; 402)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret-i Ümmü Habibe (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Kadim Hayber kalesi

 

Kadim Hayber

Safiyye binti Hüyey (Radiyallah-u anha);

Peygamber efendimiz (s.a.v.) in hanımlarından. Safiyyer binti Huyey, İsrailiye’nin, Hazret-i Harun bin İmran aleyhis selam’in neslindendir. Nesebi; Safiye binti Huyey bin Ahtab bin Amir bin Ubeyd bin Kâ’b bin Hazre bin bi Habib bin Nudeyr bin Nahham bin Meyhum.

Anne tarafından da Safiye binti Berre binti Semvan idi. Baba tarafından Beni Nudayr ve anne tarafından da Yahudiler’in Beni Kureyza aşiretinin ileri gelenlerindendi babası Huvey bin Ahtab, Arabistan’daki bütün Yahudilerin başı sayılırdı.
Annesi Berre’nin babası Semran Arabistan’da şecâat ve cesareti ile şöhretliydi. Hayber’de (m. 611) senesinde doğduğu tahmin edilmektedir. Medine’de 50 (m. 671) senesinde altmış yaşında vefat etti.

Safiyye (r.anha) Hayber’de, neslinin üstünlüğü güzelliği iyi ahlak ve namusluluğu ile herkesce beğenilirdi.
Hayber’de ilk önce meşhur bir şair ve kumandan olan Yahudi Selam bin Mişkem el- Kuradi ile nişanlandı. Bundan ayrılarak, Hayber’in en meşhur kalesi’nin kumandanı çok zengin Kinâne bin Hakik ile evlendi.

Kinâne ile evliyken rü’yasında; Ay’ı onun odasına düştüğünü görmüştü. Bu rü’yasını kocasına anlatınca;

Kinâne;

-“Sen ancak Hicaz’ın meliki Muhmmed (s.a.v.) i istiyorsun.” Deyip, yüzüne bir tokat attı. Gözü morardı.

Müslümanlar Hayber’i 7 (m. 629) senesinde feth etti. Safiyye (r.anha) nin babası ve kocası öldürülüp, kendisi de esir edildi.

Esirler bölüşülünce Safiye (r.anha) de âlemlere rahmet olarak yaratılan Peygamber efendimiz Muhammed (s.a.v.) in hissesine düştü.

Hazret-i Muhammed (s.a.v.) Safiyye (r.anha) yi azad etti. Safiyye (r.anha) iman edince Resulullah (s.a.v.) ın nikahiyle şereflendi. Ümmülmü’minin yani Müslümanların annesi oldu. Sehba mevkiinde düğünü yapılıp, kavun ve hurma velime olarak verildi.

Gözünün morarmasına Resulullah (s.a.v.);

-“Nedir bu iz?” buyurunca

Safiyye (r.anha);

-“Bir gece rü’yamda sanki ay gökten inip, koynuma girmiş gördüydüm. Kocam Kinâna’ye rü’yamı anlattım.

-“Sen şu üzerimize gelen Arap Meliki’nin hanımı olmaya göz dikmişsin, diyerek yüzüme bir tokat vurup, izi kaldı.”Diyerek rü’yasını arz etti.

İslamiyetle şereflenince çok samimi bir Müslüman oldu. Vaktini ibadet ve zikir ile geçirdi. Ziynet eşyası fazla olduğundan bunu Peygamber efendimiz hanımları arasında paylaştı.

Çok yardımsever olup, daime fedakarlıklarda bulunurdu. Peygamber efendimz (s.a.v.) e karşı çok büyük muhabbeti vardı. Peygamber efendimiz (s.a.v.) in hastalığında bütün hanımları görmeye gelirlerdi. Hazret-iSafiyye (r.anha) de geldiğinde;

-Ya Nebiyallah! Keşke sizin ağrılarınızı, acılarınızı ben çekseydim.” Buyururdu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret-i Safiye binti Hüyey (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Medine-i Münevvere (çok eski resim)

Safiyye binti Hüyey (Radiyallah-u anha) – 2

Hazret-i Safiyye (r.anha) akıllı, halime, selime ve ağır başlıydı. Hakkında şu hadise anlatılır.

Hayber’i Müslümanlar feth edip, Safiyye (r.anha), akrabaları ve ahilisi esir edilmişti. Peygamber efendimiz (s.a.v.) in yanına getirirlirken, Yahudilerin cesedlerinin bulunduğu yerden geçmek zorunda kaldı

Hazret-i Safiyye (r.anha) nın yanında bulunan kadın bağırıp, çağırarak, başına toprak attı. Fakat, o metanetini bozmadı. Hatta geçerken kocasının cesedini de gördü. Fakat istifini bile bozmadı.

Yine anlatırlar;

Hazret-i Ömer (r.a.) in hilafeti zamanında, cariyesi O’nu şikayet etti.

-“Safiyye (r.anha) de hala Yahudilik adetleri var. Cumartesi gününe hürmet edip, Yahudiler ile münasabet kuruyor.”

Hazret-i Ömer (r.a.) meseleyi öğrenmek için O’na sorunca;

-“Hâk Teâlâ bana Cumartesi yerine Cuma’yı inayet kıldıktan sonra Cumartesine hürmet göstermeme ne lüzüm var.

Yahudiler ile münasebetime gelince onlar benim akrabamdır. Ben Sila-i rahim terk etmem.”

Hazret-i Safiyye (r.anha) cariyesini çağırıp;

-“Bunları sana kim öğreti?” Diye sorunca;

Cariysi;

-“Şeytan.” Cevabını verdi.

Hazret-i Safiyye (r.anha) cariyeye bir şey demeyip onu azâd etti.

Başkalarının yardımına da koşardı. Fedakarlık yapardı. 35 (m. 655) senesinde fitne çıkıp, Hazret-i Osman (r.a.) ın evi sarılmıştı. Hazret-i Osman (r.anha) dışarı çıkamiyordu. Hazret-i Safiyye (r.anha) durumuna çok üzülüp, evine gitmek istedi.

Hazret-i Osman (r.a.) ın evine gelirken, bindiği katıra Eşter Nehai saldırınca, döndü. Hazret-i Hasan (r.a.) ı gönderdi.
Hazret-i Safiyye (r.anha) çok büyük üstün faziletlerinin yanında ilim hazinesiydi. Yanına çok kimseler gelip, kendisine mesele danışırlardı. Hac mesiminde taşralı kadınlar gelip, kendisine ilmi meseleler sorup, öğrenirlerdi.
İmâm-i Zeynelabidin, İshak ibni Abdullah, Müslim İbn-i Safvan, Kinana ve Yezid İbn-i Muteb ve başkaları Hazret-i Safiyye (r.anha) den Hadis-i şerif rivayet etmiştir.

Hazret-i Safiyye (r.anha) çok cömertti. Eline geçenleri dağıtırdı. Vefatında bir evi kalmıştı. Emlakının üçte birini yğenine, kalanını da fakirlere sadaka olarak tasadduk vasiyet etti. Varisleri başka dinden olduğundan vefatından sonra vasiyetinde mesele çıktı.

Yeğeni Museviydi. Bu husus Hazret-i Âişe (r.anha) ye sual edildi.

O da;

-“Ey Halk! Allah’tan korkunuz. Safiyye (r.anha) nin vesiyetini yerine getiriniz. “ Buyurunca vasiyeti yerine getirildi.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar;

(1- tabakat-i İbn-i Sa’dcild; 8 sahife, 86)
(2- Usüd-ül-gabe cild; 4 sahife, 490)
(3- Sahi-i Müğslim cild 1 sahife 546)
(4- Mesned-i Ahmed bin Hanbel cild; 3 ,sahife 337)
(5- El-İstiab cild 4 sahife 337)
(6- El-İsabe cild 4 sahife 346)
(7- Tam ilm,hal Se’adeti Ebediye sahife; 1060)
(8- Eshab-i Kiram sahife 389)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Hazret-i Safiye binti Hüyey (Radiyallah-u anha) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu