‘Hayat-üs Sahabe’ olarak etiketlenmiş yazılar

Ravda-i Mutahhara

Ümmü Süleym (Rumeysâ) Radiyallah-u anha- 4

Ebû Talha (r.a.) da bunun üzerine ;

-“İnne lillahi ve İnnâ ileyhi râciûn” dedi

Sonra sabah namazını kılmak için mescide gitti. Namzadan sonra çocuğunun öldüğünü ve hanımı ile arasında geçen durumu Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) e haber verince;

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her ikisi için de;

-“Cenab-ı Hak, bu gecenizi hakkınızda mübarek eylesin!” diye duâ etti.

O Gece Ümmü Süleym (r.anha) oğlu Abdullah (r.a.) a hamile kalmıştı.

Bu çocuk, Ümmü Süleym (r.anha) in Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber katıldığı bir harpte dünyaya gelmiş. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona Abdullah ismini koyup, Hakkında hayır duâ etmişti.

Bu duâ’nın bereketiyle Abdullah bin Talha (r.a.) nın Yedi veya dokuz oğlu olmuştu ki hepsi de Kur’an-i kerimi ezberleyip hafiz olmuşlardı.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) in hanımlarından Ümmü Atiye (r.anha) diyor ki;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) biz kadınlardan Müslüman olduğumuzda, ölüye ağlayıp feryat figan etmiyeceğimize de söz almıştı. Beş kadından başka kimse bu sözünde durmadı. Resulullah (s.a.v.) verdiği sözü aynen yerine getirenlerden biri de Ümmü Süleym (r.anha) dır.

Ümmü Süleym (r.anha) dinine son derece bağlı ve sabırlı bir kadındı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ı çok severdi. Evinde pişirdiği yemekten, mutlaka O’na ayırırdı. Daha Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye YENİ HİCRET etmişlerdi.

O sırada Hazret-i Eyyub el-Ensari (r.a.) nin evinde kalıyordu. Bir hizmetçi de yoktu. Müslümanlardan her biri, gücü yettiği miktarda, Resulullah (s.a.v.) a HEDİYELER tekdim etmişlerdi.

Ümmü Süleym (r.anha) de; O sırada elinde hediye edecek bir şey bulunmadığı için henüz 12 yaşlarında olan oğlu Enes (r.a.) i Ebû Talha (r.a.) ile beraber elinden tutarak, Resulullah (s.a.v.) in hzuruna getirdi.

Ve;

-“Ya Resulallah! Enes, terbiyeli bir çocuktur, zekidir. Musaade ederseniz, size HİZMET ETSİN! Hadım olayarak size hediye ettim. Benim oğlum ve sizin de hizmetkarınızdır.” Dedi.

Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) buyurdu ki;

-“Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye gelişlerinden vefatlarına kadar, hazarda ve seferde kendilerine hizmet ettim. Yaptığım herhangi bir işten dolayı bana;

(-“Bunu neden böyle yapmadın?”)

-“Veya yapmadığım bir iş içinde,”

(-“Bunu böyle yapmasaydın!”) demedi.”

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ümmü Süleym (Radiyallah-u anha) nın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Mescid-i Nebevvi

Ümmü Süleym (Rumeysâ) Radiyallah-u anha- 5

Hatta bir gün Enes bin Mâlik (r.a.) i, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir yere gönderdiğinde eve geç gelmişti.

Annesi Ümm-ü Süleym (r.anha);

-“Eve niçin geç geldin?” dedi.

Hazret-i Enes (r.a.) de;

-“Peygamberimiz (Sallallahau aleyhi ve sellem) beni bir işe gönderdi.” Dedi.

Annesi Ümmü Süleym (r.anha);

-“Nedir o iş?” deyince

Enes (r.a.);

-“O aramızda GİZLİ SIRDIR.” Diye cevap verdi.

Bunun üzerine annesi;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın SIRRINI iyi muhafaza et!” dedi.

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha), Eshab-i Kiram (r.anhüm) ın diğer hanımları gibi harplerin çoğuna iştirak edip, icabında bizzat dövüşmüştür. Bu harplerin her birinde önemli hizmetler görmüştür.

Uhud harbine katılıp, müşrik ordusuyla harb eden askerlere hizmet etti. Kocası Ebû Talha (r.a.), iyi bir okçu ve cesur bir asker olduğundan hep Resulullah (s.a.v.) i korumakla meşgüldü.

Oğlu Enes (r.a.), yaşı küçük olduğu halde, bu harbe o da gelmişti. Su tulumlarını doldurup annesi Ümm-ü Süleym (r.anha) e ve Hazret-i Aişe (r.anha) ye veriyordu.

Bu harbin en şiddetli zamanıydı. Bir ara askerler arasında panik baş göstermiş, Resulullah (s.a.v.) in yanından ayrılmışlardı. Resulullah Efendimiz (s.a.v.) yanındaki 12 kişi ile hiç yerinden ayrılmamış, sebat göstermişti.

Bu çok tehlikeli harb gününde, Hazret-i Aişe (r.anha) ile Hazret-i Ümmü Süleym (r.anha), asker arasında, durmadan arkalarında kırbalarla su taşıyorlar ve yaralıların ağzına su veriyorlardı.

Bu kapları (kırbaları) boşalınca son derece bir çeviklikle geri dönüp gelerek kırbaları dolduruyorlar, sonra yine acele edip yaralılara su veriyorlar, onların yaralarını sarıyorlardı.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ümmü Süleym (Radiyallah-u anha) nın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Bab-üs Selam kapısı Mescid-i Nebevvi

Ümmü Süleym (Rumeysâ) Radiyallah-u anha- 7

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), O’nun hakkında buyurdu ki;

-“Rüyamda cennete girdim. Bir de baktım ki, Ebû Talha’nın hanımı Rumeysa (Ümm-ü Süleym) de oradaydı.”

O, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) i çok sevdiği gibi, Resulullah (s.a.v.) da O’nu ve bütün ailesini severdi. Hanımlarından başka kimsenin evine gidip istirahat etmediği halde, Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in evine giderdi.

Orada adetleri üzere kaylûle yaparlar, öğleden evvel biraz uyurlardı. Namaz vakti gelince, hasırdan seccadeleri serip, O’nun çocukları ile beraber namaz kılardı.

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in oğlu Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle anlatıyor;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) MEDİNE’YE GELDİĞİ ZAMAN BEN KÜÇÜKTÜM. Annem Hazret-i Ebû Talha (r.a.) ile evlenmişti. Ebû Talha (r.a.) çok fakir kalmıştı. Çünkü malının tamamını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ahediye etmiş, O’DA FAKİRLERE sadaka OLARAK DAĞITMASINI İSTEMİŞTİ. Bir iki gün hiç yemek yemeden geçirdiğimiz zamanlar olurdu. Bir gün annemin eline biraz ARPA geçmişti. O’nu un yaptı ve iki ekmek pişirdi. Komşudan azıcık süt istedi.”

Bana;

–“Ebû Talha (r.a.) yı da çağır, beraber yiyelim,” dedi

Ben de sevinerek çıktım.

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem), eshab-i Kiram ile oturuyorlardı.

-“Ya Resulallah (s.a.v.) annem sizi çağırıyor.” Dedim.

Kalktılar, Eshab-i Kiram (r.anhüm) a da;

-“Kalkınız.” Buyurdular

Eve yaklaştık.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Ebû Talha (r.a.) ya;

-“Hiçbir şey hazırladın mı ki, bizi eve davet ediyorsun?” buyurdular.

Ebû Talha (r.a.);

-“Ya Resulallah, dünden beri bir şey yememişim, evde bir şey olacağını zanetmiyorum.” Dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Peki, Ümm-ü Süleym bizi niçin davet etti, eve bir bak!” buyurdular.

Ebû Talha (r.a.)içeri girdi.

Ümm-ü Süleym (r.anha);

-“İki arpa ekmeği pişirdim, komşudan da biraz süt istedim. Enes’i seni çağırması için gönderdim.” Dedi.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ümmü Süleym (Radiyallah-u anha) nın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Bab-üs Selam kapısı Mescid-i Nebevvi

Ümmü Süleym (Rumeysâ) Radiyallah-u anha- 8

Ebû Talha (r.a.) dışarı çıkıp Ümm-ü Süleym (r.anha) in dediklerini söyledi.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Zararı yok, içeri girelim.” Buyurdular.

Kendileri, Ebû Talha (r.a.) ve ben içeri girdik;

-“Ekmekleri getirin.” Buyurdular.

Mubarek ellerini ekmeklerin üzerine koydular, parmaklarını açtılar ve

–“ON KİŞİ çağırın.” Buyurdular.

Çağırdım.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Oturunuz, Bismillah deyip, parmaklarımın arasından yiyiniz!” buyrdular.

BU ON KİŞİ, BU ŞEKİLDE YİYİP DOYDUALR.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“On kişi daha çağırın.” Buyurdular.

Çağırdım.

-“Onlar da aynı şekilde doydular. Böylece Eshab-i Kiram’dan yetmişüç kişi yeyip doydular. Sonra üçümüz yedik, doyduk. Sonra ekmekleri annem Ümm-ü Süleym (r.anha) e verdiler.”

Resulullah (Sallallah aleyhi ve sellem);

-“Al, ye ve kime istersen yedir.” Buyurdular.

Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), çok kere Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in evine teşrif eder ve orada istirahat ederlerdi.

Bir gün, istirahat için uyudukları bir sırada, mübarek alınları terlemişti. Ümm-ü Süleym (r.anha) mübarek alınlarının terini silmeye başladıkları zaman uyandılar

Ve O’na sordular;

-“Ya Ümm-ü Süleym! Ne yapıyorsun!”

Cevabında Ümm-ü Süleym (r.anha);

-“Ya Resulallah, bereket için alnınızın terini mendile alıyorum, bunu saklayacağım.”

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek terini, böyle mendil ile toplar ve bunu bir şişe içinde saklardı.

Yine bir ara Resul-i Ekrem efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in evinde bir su tulumun ağzından su içmişlerdi.

Ümm-ü Süleym (r.anha) bu tuluma, Peygamber efendimiz (s.a.v.) in mübarek ağızları dokundu diye bereketlenmek için sakladı ve bir daha kullanmadı.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ümmü Süleym (Radiyallah-u anha) nın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Mescid-i Nebevvi

Ümmü Süleym (Rumeysâ) Radiyallah-u anha- 9

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in Resulullah (s.a.v.) a sevgisi, saygısı ve hizmeti çoktu. Resulullah efendimiz (s.a.v.) de Ümm-ü Süleym (r.anha) e iltifat gösterirlerdi. O’na çok dua etmişlerdi. Kendisine, ailesine ve çocuklarına hayır ve bereket istemişlerdi.

Nitekim Ümm-ü Süleym (r.anha), Resulullah (s.a.v.) a hizmet etmesi için oğlu Enes bin Mâlik (r.a.) i götürüp teslim ettiklerinde, O’na dua etmelerini istedi.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) de Hazret-i Enes (r.a.) hakkında, ömrünün uzun ve hayırlı olamsı, mal ve evladının çok olması ve sahip olduğu her şeyin feyizli ve bereketli olması için duâ etmişti.

Resulullah (s.a.v.) ın Duâ’sı bereketiyle Enes bin Mâlik (r.a.), 103 yaşına kadar yaşayarak 80 evladı, bunlardan 78′i erkek, yalnızca ikisi kız olmuştur. Yalnızca  Malı da sayılmayacak kadar çoktu. Hazret-i Ömer (r.a.) in halifeliğinde halka fıkıh ilmi öğretmek için Basra’ya gidip 91 (M. 710) tarihinde orada vefat etti.

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in erkek kardeşi Harâm bin Milhan (r.a.) ve kız kardeşi Ümm-ü Hiram (r.anha) da, Resulullah (s.a.v.) ın iltifatına mazhar olmuştur.

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in evine sık sık gitmesi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a sorulduğunda,

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

-“Ben Ümm-ü Süleym’e acıyorum. Çünkü O’nun erkek kardeşi (Harâm bin Milhan) bana yardım ederken şehid olmuştur.”

Ümm-ü Süleym (r.anha) in kızkardeşi Ümm-ü Hiram (r.anha) in evi de Resulullah (s.a.v.) ın ziyeret ederek şereflendirdiği yerlerdendi. Bazen Kaylûle için oraya gider, uyurlardı.

Bir gün uykudan kalktıklarında tebessüm ederek Ümm-ü Hiram (r.anha) a buyurdular ki;

-“Ümmetimden bir kısmını gemilere binip, kafirlerle gazâ’ya giderler gördüm.”

Ümm-ü Hiran (r.anha) bu müjdeyi duyunca;

-“Ya Resulallah! Duâ et, ben de onlardan olayım.” Dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Ya Rabbi! Bunu da onlardan eyle!” buyurdu.

Hazret-i Muaviye (r.a.) zamanında Ümm-ü Hiram (r.anha) kocası ile gemilere binip Kıbrıs’a cihad etmeye gitti. Orada attan düşüp şehid oldu.

Bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) hac için Mekke’ye gidiyorlardı.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Ümm-ü Süleym (r.anha) e buyurdular ki;

-“Ey Ümm-ü Süleym! Bu sene bizimle Hacca gelir misiniz?”

Ümm-ü Süleym (r.anha) da;

-“Ya Resulallah! Kocamın iki bineceği vardı. Bunlardan birini kendisi, birini de oğlu için alıp hacca gidiyor. Bana bir binecek kalmadı.” Dedi.

Bunun üzerine Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Ümm-ü Süleym (r.anha) i mübarek hanımlarının develerine bindirip Hhacca götürdüler.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ümmü Süleym (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Mescid-i Nebevvi

Ümmü Süleym (Rumeysâ) Radiyallah-u anha- 10

Yolda kadınların develeri, arkadan geliyordu. Bunların hizmetinde de, Resulullah (s.a.v.) in kölesi Enceşe (r.a.) vardı.

Hazret-i Enceşe (r.a.) develeri yürütmek için nağmeli sözler söyliyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bunu işitince;

-“Enceşe, Enceşe! Yavaş söyle, yavaş söyle! Kadınlar rahatsız olmasınlar.” Buyurdu.

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha), çocuk terbiyesi bakımından üstün bir bilgi sahibiydi. Çocukları çok güzel terbiye eder ve yetiştirirdi. Oğlu Enes Bin Mâlik (r.a.) bu hususta şöyle bildiriyor;

-“Allah-u Teâlâ anneme iyi karşılıklar versin! Bana çok iyi bakıp, çok iyi yetiştirdi.”

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha), Hadis ilminde çok bilgi sahibiydi. O da, birçok meseleleri haleder, Eshab-i Kiram (r.anhüm) ın çözemediği bir çok mahrem meselelere cevap verirdi.

Kendisinden Ebû Hüreyre (r.a.), Oğlu Enes bin Mâlik (r.a.), Hazret-i Zeyd bin Sabit (r.a.), Hazret-i Ebû Seleme (r.a.) ve Hazret-i Amr bin As (r.a.) gibi bazı Eshab-i Kiram, Hadis-i şerif rivayet etmiştir.

Bir ara Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan Hazret-i Zeyd bin Sabit (r.a.) ve Hazret-i Abdullah bin Abbas (r.a.) bir MESELE HAKKINDA İHTİLAFA DÜŞMÜŞLERDİ. Gelip kendisine sordular. O da meseleyi haletti ve ikisinin de ikna olacağı cevaplar verdi.

Ümm-ü Süleym (r.anha) mahrem meseleleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a sormaktan çekinmezdi. Çünkü PEYGAMBERİMİZ (s.a.v.) in SÜT TEYZESİ İDİ.

Resul-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) da’vetlere icabet eder ve verilen ziyafetin SADAKA olup olmadığını sormazdı. Çünkü âdet olarak ziyafetler SADAKA olarak değil, HEDİYE olarak verilirdi.

Bunun gibi Hazret-i Enes (r.a.) in annesi Ümmü Süleym (r.anha) ve yine Enes (r.a.) in rivayet ettiği üzere, bir terzi Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem) i da’vet etmiş ve Resul-i Ekrem (s.a.v.) e kabak yemeği ikram etmiştir.

Ayrıca İran’lı bu zat Resul-i Ekrem (s.a.v.) i da’vet etti.

Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Âişe de beraber mi?” diye sordu.

O ise;

-“Hayır.” Deyince,

Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Ben de gelemem!” buyurduktan sonra,

Adamın tekrar da’veti üzerine Hazret-i Âişe (r.anha) ile da’vet’e icabet ettiler. Da’vet eden kendilerine, yemek olarak erimiş kuyruk yedirdi.

Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem), hepsinin yemeğini yedi ve kendilerine bir şey sormadı.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ümmü Süleym (Radiyallah-u anha) nın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ravda-i Mutahhara

Talha el-Ensari (Zeyd bin Sehl) Radiyallah-u anhu;

Eshab-i Kiram (r.anhüm) ın meşhürlerinden ve Ensar (r.anhüm) ın büyüklerindendir.

Adı; Zeyd bin Sehl bin Esved bin Haram bin Âmr bin Zeyd-i Menat bin Adi bin Âmr bin Mâlik en-Neccar el-Ensaridir.

Eshab-i Kiram’ın meşhur okçularındandır. Müslüman olmadan önce de okçuluğu ile meşhurdu. Yiğitliği ve kahramanlığı ile birlikte bilhassa iyi ok atması ile tanınmıştı.

Kendisinin okçuluğunu tanıtan bir şiir’i vardır;

-“Zeyd’im ben, hem Ebû Talha’yım da,
Her gün bir av bulunur silahımda.

Medine’de doğdu. Doğumu hakkında kesin bir tarih bildirilmemektedir. Esas adı Zeyd olup, “Ebû Talha” künyesi ile MEŞHUR olmuştur. Babası Sehl, annesi de Ebâde binti Mâlik’tir. Hanımı, Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) in annesi Ümm-ü Süleym binti milhan (r.anha) dır.

Ebû Talha (r.a.) nın mensup olduğu Âmr bin Mâlik kabilesi, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in mescidinin batı tarafında “Babür-rahme” civarında ikamet ediyorlardı.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.) in İslamiyet’i tebliğ etmeye başladığı sırada kabilesinin reisi (başkanı) bulunuyordu. Müslüman olduktan sonra, Resulullah (s.a.v.) ın çok sevdikleri ve itimat ettikleri eshabından oldu. O’nunla beraber bütün harplara iştirak etti. Ve çok kahramanlıklar gösterdi.

Hicretin otuzdördüncü (M. 655) senesinde 70 yaşında iken vefat etti. Başka bir rivayette Daha sonraki bir tarihte de vefat ettiği bildirilmiştir.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.), İslâm güneşinin Mekke-i Mükerremede doğup Cihanı aydınlatmaya başladığı sırada 20 yaşına erişmiş tam gençlik çağını yaşıyordu. Bu sırada Mâlik bin Nadr’dan DUL KALAN ve Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) in annesi olan Ümm-ü Süleym (r.anha) ile evlenmek istedi.

Bu Ümm-ü Süleym (r.anha), cahiliye devrinde Mâlik bin Nadr ile evliydi. İslamiyeti kabul edince, kocası dininden ayrılması için çok uğraştı. Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) in Müslümanlığı TERK ETMEMESİ SEBEBİYLE kocası Mâlik buna darılıp Şam’a doğru yola çıkmış, yolda da eşkiyalar tarafından öldürülmüştü.

Eşinden DUL KALAN Ümm-ü Süleym (r.anha), kendisi ile evlenmek isteğen Ebû Talha (r.a.) ya;

-“Benim de seninle evlenmek arzum yok değil! Senin bu arzunu red etmek istemezdim. Fakat ben İslamiyet’i kabul edip MÜSLÜMAN OLDUM. Sen ise, henüz MÜŞRİKSİN. Dinime göre MÜSLÜMAN BİR KADININ, KAFİR OLAN BİR ERKEKLE EVLENMESİ CAİZ OLAMYIP, YASAKTIR. Eğer sen MÜSLÜMAN OLURSAN, SENİNLE EVLENİRİM. Ve Müslümanlığından başka bir şey istemem.” Dedi.

Ebû Talha (r.a.) da, MÜSLÜMAN oldu ve O’nunla evledndi (Bkz. Ümm-ü Süleym)

Hazret-i Ümm-ü Süleym (r.anha) den Abdullah ve Ebû Ümeyr adında iki oğlu olmuştur.

Başka bir rivayette de, Hazret-i Ebû Talha (r.a.) nın İslamiyeti kabul edişi şöyle bildirilmektedir.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha el-Ensari (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Mescid-i Nebevvi

Talha el-Ensari (Zeyd bin Sehl) Radiyallah-u anhu – 2

Başka bir rivayette de, Hazret-i Ebû Talha (r.a.) nın İslamiyeti kabul edişi şöyle bildirilmektedir.

Resul-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), İslamiyeti Medine’lilere öğretip yaymak için Mus’ab bin Umeyr (r.a.) i vazifelendirmişti. Hazret-i Mus’ab (r.a.), Medine halkına İslamiyet’i anlatırken, bir gün Ebû Talha (r.a.) ile görüşüp, O’nu da, bu dine girmeye da’vet etmişti.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.) İslamiyet’i kabul ettikten sonra, Mekke-i Mükerreme’ye giderek Resulullah Efendimiz (s.a.v.) ile görüşüp, O’nunla konuşmak, sohbetinde bulunmak şerefine de kavuşmuştu.

Mekke’de, Resul-i Ekrem (s.a.v.) e BİAT ettikten sonra tekrar Peygamberimiz tarafından, MEDİNE’YE GÖNDERİLMİŞ VE ORADAKİ Ensar (r.anhüm) a İslamiyeti tebliğ etmek, açıklayıp öğretmek için tayin olunan nakib’lerden (temsilcilerden) bir olmuştu.

Hicretten sonra Peygamberimiz (s.a.v.), O’nun ile Muhacirlerden ve Cennet ile müjdelenenlerden Hazret-i Ebû Ubeyde bin Cerrah (r.a.) arasında KARDEŞLİK AKDİ yaptı.

Resulullah (s.a.v.) a teslimiyeti ve bağlılığı, tarifi zor olan bir aşk derecesinde idi.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.), malı, mülkü, çoluk ve çocuklarıyla birlikte hayatını Resulullah (s.a.v.) a hizmetle geçirmiştir.

Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) kendisini çok severdi. Bedir’de ve diğer bütün muharebelerde Resulullah (Sallallahu aleyhi selem) tan hiç ayrılmamıştı. Müşriklerle yapılan Uhud harbinde çok büyük fedakarlıkları görülmüştür.

Uhud’da, bir ara Müslümanlar dağılmışlardı. Düşman askerleri ta Resulullah (s.a.v.) ın yanına kadar yaklaşmışlardı. Bu durum, büyük bir tehlike arz ediyordu. Bun rağman bir avuç fedakâr Müslüman, Resulullah (s.a.v.) ın etrafında halkalanıp, canlı bir duvar meydana getirdiler. O’NU KORUMAK İÇİN CANLARINI FEDÂ ETTİLER.

Hazret-i Ebû Talha da, Resulullah (s.a.v.) ın yanından hiç ayrılmayanlardandı.

Resulullah (s.a.v.) a saldıran ve O’na büyük sıkıntı veren müşriklere karşı eline geçirdiği bir kalkanı kullanıp vücudunu siper ederek, onlardan hiçbirisini Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a yaklaştırmamış ve bir yandan da son derece maharetle düşmana ok yağdırmaya devam etmiştir.

O kadar ki, arakasında bulunan Resulullah efendimiz (s.a.v.) arada bir mübarek başını kaldırır ve Ebû Talha (r.a.) nın attığı okların isabet yerleri gözetirdi.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha el-Ensari (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud şehidliği

Talha el-Ensari (Zeyd bin Sehl) Radiyallah-u anhu – 3

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a bir okun isabet edeceğinden korkup;

-“Ya Resulullah! (s.a.v.) Anam babam, canım sana kurban olsun! Mübarek başınızı kaldırmayınız ki, size bir düşman oku isabet edip zarar vermesin! Beni boğazlamadıkça, bunlar sana ulaşamazlar. Ben ölmedikçe size bir şey olmaz.” Diyerek Resulullah (s.a.v.) ı kendi nefsine tercih ederdi. Yüksek sesi ile düşmana korku salardı.

Bundan dolayı Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Asker içinde Ebû Talha’nın sesi, yüz kişiden hayırlıdır. Buyrdu.

Uhud harbinin bu dehşet veren safhası, Allah’a ve O’nun Resulü Muhammed Aleyhis selam’a iman edip, canlarını feda etmekte bir an dahi olsun tereddüt etmeyen Müslümanlara Allah-u Teâlâ’nın yardımı ulaşarak son buldu.

Dağılan Müslümanların, Resulullah (Sallallahua aleyhi ve sellem) ın etrafında tekrar toplanması ile zafer kazanıldı.

Hendek harbinde de, kendisine ayrılan bölgeyi, kabilsi ile birlikte en iyi şekilde savunup kormuştur. Hazret-i Ebû Talha (r.a.), Hayber savaşında da, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın mahiyetinde muharebeye katılmış, hatta bu esnada Resulullah (s.a.v.) ın bir emrini Müslümanlar’a tebliğ etmekle memur edilmişti.

Şöyle ki;

Daha önce Arapların yediği ehli merkep eti, bu harb esnasında HARAM EDİLMİŞTİ. Bu ara Müslümanlardan bazıları merkep eti yemek için ateş yakmışlar, bu etleri pişirmeye başlamışlardı. Müslümanların bu halinde haberdar olan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Hazret-i Ebû Talha (r.a.) yı gönderip, ehli eşek etini yemenin HARAM EDİLDİĞİNİ bildirilmesini istedi. Askerlerin karargahına varan Ebû Talha (r.a.), hepsine BU EMRİ TEBLİĞ ETMİŞ, ocakların üstünde pişen tenceredeki etler hemen dökülmüştü.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.), Mekke’nin fethinde de, kendi kabilesi ile birlikte savaşa iştirak etmiştir. Huneyn harbinde ise ÇOK BÜYÜK FEDAKARLIKLAR göstermiştir. Bu harpta yalnız kendisi yirmi müşrik (puta tapan) askerini öldürmüş ve Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in

-“Her kim, kaç düşman askeri öldürürse, öldürdüğü kimselerim atı, silahı ve diğer techizatı öldürene aittir. Ganimete dahil değildir.” Emirleri gereğince, 20 askerin bütün techizatı kendisine kalmıştır.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.), Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte Vedâ Hacında bulunduktan sonra, Medine’ye geri döndü. Resul-i Ekrem (s.a.v.) vefat ettiği zaman, kabr-i şeriflerini, Medine halkının âdetine uygun olarak kazmak şerefine de nail olmuştur.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha el-Ensari (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud şehidliği Okçular (Ayneyn) tepesi

Talha el-Ensari (Zeyd bin Sehl) Radiyallah-u anhu – 4

Hazret-i Ebû Talha (r.a.), Resulullah (Sallahu aleyhi ve sellem) in vefatından sonra Hazret-i Ebû Bekr-i Sıdık ve Hazret-i Ömer’ül-Faruk (r.anhüm) un halifelik zamanlarında yapılan harplerin de çoğuna katılmıştır.

Bu muharebelerde de büyük kahramanlıkları görülmüş ve nice kafirleri, dinden ayrılanları maharetle kullandığı ok’u ile yere sermiştir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın ahiret’te irtihailnden sonra, Eshab-i Kiram (r.anhüm) ın her biri, O’NUN AYRILIK ACISINA DAYANAMAYARAK başka şehirlere HİCRET etmişlerdi.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.) da AYRILIK ÜZÜNTÜSÜ sebebiyle Şam’a gitti. Burada uzun müddet kaldı. Medine’ye dönüp, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın Ravda-i Şerifini ziyaret etmek arzusu her geçen gün fazlalaşmasına rağmen, ancak Hazret-i Ömer (r.a.) in şehid edilmesine yakın bir zamanda gelebilmişti.

Hazret-i Ömer (r.a.) de, Ebû Talha (r.a.) yı çok sever, O’NA ÇOK GÜVENİRDİ. Sarsılmayan bir itimadı vardı. Nitekim Hazret-i Ömer (r.a.), kendinsin vefatından sonra HALİFE OLACAK KİMSENİN SEÇİMİNİ 6 KİŞİLİK bir şura’ya (heyete) havale etmişti.

Bu altı kişi

Dünyada iken CENNETLE MÜJDELENMİŞLERDİ. Bunlar, içerlerinden BİRİSİNİ HALİFE SEÇECEKLERDİ. Hazret-i Ömer (r.a.), her birine ayrı ayrı nasihatta ve tavsiyelerde bulundu.

Ayrıca, Medineli Sahabilerden EN ZENGİN olanlardan ve üstün cesareti ile meşhur olan, Ebû Talha (r.a.) ya hitaben;

-“Ey Ebû Talha! Çok kere Allah-u Teâlâ seninle, İslam’ı AZİZ KILMIŞTIR. Bu defa da hizmet eyle! Halife’yi seçecek şura üyeleri bir evde toplanacaklar. Sen de, Ensardan 50 kişi ile kapıda bekle, dışarıdan kimseyi içeri sokma. Üç gün içlerinden birini halife seçmek üzere Onları TEŞVİK ET! dedi.

Halife seçimi, belirtilen sürede tamamlanıp, Hazret-i Osman (r.a.) halife oldu.

Hazret-i Ebû Talha (r.a.), Hazret-i Osman ve Hazret-i Ali (r.anhüm) zamanlarında meydana çıkan karışılıklara, fitnelere karışmamış, Medine’de bir köşeye çekilerek İBADETLE MEŞGÜL OLMUŞTUR.

Emeviler devrinde yaşı bir haylı ilerlemişti. 70 yaşında bulunduğu sırada kendisi bir gün Berâe (tevbe) suresini okurken 41’nci;

-“Ey Mü’minler gerek hafif (süvari) gerek ağırlıklı (piyade) olarak seferber olun ve mallarınızla canlarınızla Allah yolunda muharebe edin! Eğer bilirseniz, bu sizin için pek hayırlıdır.”

Ayet-i kerimesi gelince, şecaat ve kahramanlık damarı kabarıp;

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Talha el-Ensari (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu